Yıl 1920 İngiliz donanması Boğaza demirlemiş,

İşgal tüm hoyratlığı sürüyor,

Vatanseverler birer birer yakalanıp işkencelere tabi tutuluyor.

İngilizler yerli iş birlikçileri ile birlikte başta İstanbul olmak üzere Anadolu’nun ırzına geçme planları yapmışlar hayata geçirmeye çalışıyorlar…

Yıl 2020

Neredeyse günü gününe tam bir asır sonra;

Korona virüs hemen tüm dünyayı esir almış özellikle de İngiltereyi  işgal etmiş.

Bu gün itibarı ile ülkede Kovid-19 kaynaklı ölüm sayısı 15 bin 464 toplam vaka sayısı 114 bin 217

İngiliz Daily Mail gazetesi manşet atıyor;

 "Türkiye'den gelecek 400 bin önlüğün 24 saat gecikmesi bütün sağlık hizmetlerini durdurabilir"

Meali; işimiz biter.

***

Bizim ihtiyacımız vardı da neden onlara gönderiyoruzla başlayan tartışmalara filan hiç girmiyorum.

Hani haklılığın taraflarca bölüşüldüğü konular vardır ya;

Bu da onlardan biri.

Bir kısmı doğru bir kısmı yanlış olanlarından yani.

İngilizlerinin bizden  ekipman temini konusunda ki  beklentilerini doğuran sebepleri de irdelemeyeceğim.

Çünkü o da kısır tartışmalara  çok açık.

Benim tüm bunların ötesinde  baktığım yer başka.

Kırmızı Urbalıların (bu deyimi ben yaştakiler çok iyi anımsayacaklardır) 100 yıl önce bükemedikleri eli bambaşka bir nedenden dolayı da olsa bir asır sonra tekrar öpmek zorunda kalmaları.

Yanlış anlaşılmasın,

Ohh ne iyi oldu gibisinden hunharca ve insanlık dışı bir söylem içerisinde değilim.

Hele İngilizlerin insanlığı utandırırcasına tarih boyunca biz dahil pek çok ulusa karşı ceberutça işledikleri insanlık suçlarından sonra bile  bir intikam duygusu içerisinde hiç değilim.

Benim dinimin hukukunda zarara zararla mukabele yoktur.

Zaten o tarihlerini değiştirmeye çalıştıkları ulusların çoğundan tarihten aldılar ağızlarının payını.

En çok ta vatanseverliği en büyük hasleti olan kahraman Türk ulusundan.

Bir de  Çanakkale Destanı var ki;

Sadece o bile yetti elin mi beyin mi yaman olduğunu anlamalarına da Türk’ün birbirlerine sarılıverme gücünü bir kez daha test etmek istediler zaar.

Şimdi de taşeron maskelilerle aynı amaca ulaşmaya çalıyorlar da

Allah’ın işine bakınız ki,

Bizden alacakları tıbbi maskelere muhtaç kaldılar.

Yarın 23 Nisan

Adını Mustafa Kemal’in koyduğu Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100.yıldönümü

Şu virüs belasından dolayı belki törenlelerle kutlayamayacağız Büyük Millet Meclisimizin 100. Yaşını

Ama onlar buna da hiç sevinemeyecekler.

Aynı bela ile uğraştıklarından değil.

Tarihe gömmek istedikleri Türk Milletinin balkonlardan pencerelerden hep bir ağızdan keyif ve onurla söyleyecekleri 100.yaş türkülerini duyacakları için

Duymazdan gelmeleri de mümkün değil;

El hak görmezden gelmeleri de:

Kulaklarını kapatıp,gözlerini yumsalar

Kuyruk acıları

İzin vermeyecek…

Demen o ki Türk’ü iyi tanımak gerek

İyiliği kutsanmış bir erdemdir de

Düşmanlığından Allah Korusun.

Türk’ü İyi tanımak gerek;

Eğer onu

Düşman belleyeceksen,

Muhtaçlığını da göze alman gerek.

Ne demişti dünyanın görüp görebileceği en büyük lider?

‘’Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.’’

Biz evlatlarının da öyle

Çok şükür…