Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinin sırrı

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2020 00:00

Tüm dünya Covid-19 (Koronavirüs) ile boğuşurken Türkiye’de salgının ortaya çıkmamasının altında önceden alınan kararlar, hazırlanan plan ve başarılı kriz yönetimi yatıyor.

Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan Covid-19 (koronavirüs) adlı hastalık, küresel bir salgın haline gelerek binlerce kişinin ölümüne neden oluyor. Salgın dünyada neredeyse yayılmadığı ülke kalmadı. Yayılmayan sayılı ülkeler arasında Türkiye’de var. Herkes ‘Nasıl olur da ülkemizde bu virüs görülmüyor’ diye tartışırken bu işin önceden alınan tedbirlere bağlı olduğunu görüyoruz.

İşin arka planında Nisan 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yayınladığı bir genelge yatıyor. Erdoğan, geçen yıl salgın çıkmadan önce aldığı bir dizi kararla aslında böyle bir olası salgına karşı hazırlıkların çoktan başladığını gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yayınladığı genelgede, influenza virüslerinin yol açtığı bir solunum yolu hastalığı olan, özellikle sonbahar ve kış aylarında görülen ve mevsimsel olarak seyreden influenza’nın (grip) zaman zaman pek çok kişinin ölümüyle sonuçlanan salgınlara neden olduğu, zaman zaman da küresel çapta görülen ve pandemi olarak adlandırılan salgınlara yol açabildiği belirtilerek, influenza virüslerinin genetik yapısında meydana gelen değişikliklere bağlı yeni tipte bir influenza virüsü ortaya çıkabildiği ve insandan insana kolayca geçiş yeteneği kazanabildiği kaydedilen genelgede, yeni tipte influenza virüsü ile daha önce hiç teması olmayan veya virüsün yol açacağı enfeksiyonun gelişmesine yatkın olan kişilerin önemli bir kısmının etkilenmesiyle pandemi’nin ortaya çıkabildiği ifade ediliyor.

Genelgede, nüfusun büyük çoğunluğunu etkileyebilecek böyle bir pandemi ihtimaline karşı kamu kurum ve kuruluşlarınca alınması gereken tedbirler şöyle sıralandı:

1- Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan, bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının pandemiye yönelik görev ve sorumluluklarının belirtildiği 'Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı' (Plan) 'www.grip.gov.tr' adresinde yayımlanacak. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgilendirmeler ve güncel duyurular, bu adresten düzenli olarak yapılacak.

2- Pandemi sırasında yapılacak çalışmaların belirlenmesi ve pandeminin toplumdaki etkisinin azaltılması amacıyla valiliklerin koordinasyonunda, "Pandemik İnfluenza İl Hazırlık ve Faaliyet Planı" hazırlanacak.

3- Küresel bir grip salgınında hizmet sunumunun aksamaması amacıyla il sağlık müdürlükleriyle işbirliği içinde pandemi hazırlık çalışmaları yapılarak hastaneler ve tedavi merkezlerinin yanı sıra kamu kurumlarında da sağlık hizmeti verilebilmesi için ilde ihtiyaç duyulan ek hizmet, birim, alan, araç ve malzemelerin tedariki ile bunların hizmete sunulması planlanacak.

4- Kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilendirilmesi amacıyla merkezde Sağlık Bakanlığı, illerde ise valiliklerin koordinasyonunda il sağlık müdürlükleri tarafından bilgilendirme ve iş birliği toplantıları düzenlenecek, uygulamalar Sağlık Bakanlığınca takip edilecek.

5- Pandemi döneminde kamu hizmetlerinde herhangi bir aksaklığa yol açmayacak şekilde gerekli tedbirler alınacak, "Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı" ve "Pandemik Influenza İl Hazırlık ve Faaliyet Planı"nın uygulanması ve bu kapsamdaki görevlerin yerine getirilmesi konusunda Sağlık Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatınca ihtiyaç duyulacak her türlü katkı ve destek bütün kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle sağlanacak.

Virüsün Türkiye’de görülmesini engelleyen bu genelge ile başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öngörüsü ve hükümetin uyumlu çalışması belki de en büyük etkendir diyebiliriz.

 Üzerinde durulması gereken bir başka konu ise virüsün ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye’nin tedbirlerini arttırması.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (ILO) koronavirüsünün görüldüğü ve görülmediği ülkeler haritasında da paylaştığı bilgilere baktığımızda salgının dünyadaki etkisini görebiliyoruz.

Bakan Koca’nın ilk andan itibaren koordineli bir şekilde açıklamalarda bulunması ve önlemek için aldığı tedbirleri de takdir etmek lazım. Genelgeye baktığımızda Sağlık Bakanlığı’nın diğer tüm kurumlarla birlikte uyum işinde salgınla mücadele işinin yürütülmesi, Türkiye topraklarında virüsün girmemesinin en etkin sebebidir diyebiliriz.

Bu bağlamda, salgın başlamadan önce gerekli tedbirlerin belirlenip ve uygulamaya konulması toplum sağlığı açısından çok yerinde olmuş. Ancak tedbirlerin daha da yoğunlaştırılıp her hangi bir can kaybının yaşanmaması önemli. Gerek korona virüsü gerekse farklı başka gripler konusunda toplumun hem salgından önce hem de salgından sonra bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi de son derece gerekli.

Türkiye’nin tüm şehirlerinde gerek belediyeler gerekse diğer tüm kurumlar bu konuda çok hassas. En ince ayrıntıya kadar bakılıyor. Yaşadığımız şehir Bursa’da durum aynı şekilde sürdürülüyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve ekibi de ilk andan itibaren konuyla ilgili gerekli tedbirleri alan ve ilk etapta her gün ortalama 400 bin kişiye hizmet veren Burulaş’a bağlı otobüsler, BursaRay, T1 ve T3 tramvay vagonları, BUDO ve BBBus’ta dezenfeksiyon çalışmalarını başlatan Büyükşehir Belediyesi, ilaçlama ağını da genişletti.

Aynı zamanda vatandaşların yoğun olarak kullandığı selâtin camileri, sosyal tesisler ve kamu binalarında da ilaçlama çalışmalarına başlandı.

Devlet millet el ele bu salgını defedebiliriz. Herkes önce kendinden başlamalı diyor, salgının Türkiye topraklarına girmemesini ümit ediyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.