7 Aralık akşamı Türkiye İsmet abisini kaybetti. Evet İsmet Sezgin'den bahsedildi mi? Türkiye'nin İsmet abisi denirdi. Bu güne kadar bu deyime itiraz edeni görmedim. 2006 yılı sanırım Zafer Plaza'da şiir kitabının (Bir Uzun Soluktu Yaşam) imza günü için gelmiş fakat çok istememe rağmen 20 dakika geç kalarak yetişememiştim. Şu an yetişemediğime daha çok üzülüyorum.

Sosyolog yazar Müfid Yüksel'in eski resmi belgelerden yaptığı çevirilere göre Dersim olayları 1937 yılında değil 1926 yılında başlamış ve Koçuşağı aşiretinin tamamının öldürülmesi emri verilmiş. Bu aşiret mensuplarında Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ve İsmet Sezgin'in aileleri de bulunuyormuş.

Tercüme yapılan belgeler daha önce yayınlanmıştı ve sanırım bu aileler Dersim'den ayrılarak kurtuluyorlar ve ne mutlu ki kurtulmuşlar. İsmet Sezgin göçten iki yıl sonra Aydın'da doğuyor ve Türkiye Cumhuriyeti bir büyük halk ve devlet adamı kazanıyor. Kimseyi kırmayan gönüllerde taht kuran büyük bir siyaset adamıdır. İsmet Sezgin vefatında herkesi birleştirebilen ender bir insan olmuştur.

Yine ardından kötü bir kelam asla duymadık. Oysa her vefatta ülke ikiye üçe bölünürken Türkiye'nin İsmet abisi giderken bile insanları birleştirerek gitti. Bir yazlık bir kışlık evi ve birde geçindiği emekli maaşı vardı. Mütevazi yaşadı. gönül insanı oldu. İnsana değer verdi. Hiç kimseyi ötekileştirmedi. Altta yaptığı görevleri yazacağım; Kendisine sonsuz rahmet diliyorum.

1952 yılında Demokrat Parti İl Başkan Yardımcısı olarak siyasete başladı. 1955 yılında Aydın Belediye Başkanı oldu. 27 Mayıs 1960, darbesinde tutuklandı. Siyasi partiler serbest bırakılınca 1961 yılında Aydın'da Adalet partisini kurdu ve milletvekili seçildi.

1966-1967 yıllarında Gençlerbirliği kulüp başkanlığı yaptı. 1968 yılında ülkemizde ilk kez kurulan Gençlik ve Spor Bakanı oldu. 12 Mart 1971 muhtırasına kadar bu görevini sürdürdü. 1979 yılında kurulan 6. Demirel Hükümet'inde Maliye Bakanı oldu. 1987 yılında DYP'den yeniden Aydın milletvekili seçildi.

1991 yılında Süleyman Demirel ve Erdal İnönü tarafından kurulan 49. hükümette İçişleri Bakanı olarak görev yaptı. 12 Eylül 1980 darbesi ile görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

25 Haziran 1993'te, Demirel'in cumhurbaşkanı olması üzerine adaylığını koyduğu DYP Kongresi'nin 2. turunda adaylıktan çekildi. Tansu Çiller'in DYP Kongresi'ni kazanmasıyla bakanlık görevinden istifa etti. 1995'te TBMM Başkanlığına seçildi ve bu görevi seçime kadar sürdürdü.

Temmuz 1996'da Refahyol Hükümeti'ne tepki göstererek DYP'den istifa etti. 7 Ocak 1997'de Demokrat Türkiye Partisinin (DTP) kurucuları arasında yer aldı. 30 Haziran 1997'de kurulan 3. Mesut Yılmaz Hükümeti'nde DTP'den Millî Savunma Bakanlığı yaptı. 11 Ocak 1999'da kurulan 4. Bülent Ecevit Hükümeti'ne kadar bakanlık görevine devam etti. 1999 seçimlerinden sonra Hüsamettin Cindoruk'un istifasının ardından DTP Genel Başkanlığına seçildi. 18 Mayıs 2002'de genel başkanlıktan ayrılarak aktif politikayı bu mevkiden bırakmış nadir politikacılar arasında yer aldı. 1961 Yılından başlayarak 12-13-14-15-16-19 ve 20. dönem milletvekilliği yaptı. Ayrıca 1963 yılından 1985 yılına kadar aralıksız Türk Belediyeciler Birliği başkanlığı yaptı. Atletizm ve futbola merakının yanında duygulu bir insan olan İsmet Sezgin şiirde yazardı, “Öfkeden, kinden, kavgadan uzak/ Dertsiz, tasasız, korkusuz bir yaşam/ Dostluk, kardeşlik, barış, özgürlük el ele/ İyiye, güzele, sevgiye.”