Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkiye karar verecek...

Yazının Giriş Tarihi: 07.06.2018 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.06.2018 00:01

Seçim yarışı sahalardan daha fazla sosyal medyaya yansıdı. Halk ile sıcak temas kurmak mı? Yoksa sosyal medyadan yapılan paylaşımlar mı daha etkili ve kalıcı bunu sandık bize gösterecek. Ekonomik krizin hızla hissedildiği Türkiye'de istikrar iktidar eliyle sağlanan bir kavram. 7 Haziran seçimleri sonrasında sadece 6 ay süreliğine yaşanan kaos süreci halen hafızalarımızda. Vatandaş bu süreçte muhalefet partilerin yetersizliğini iyi okudu. Ve yine koalisyon günlerine dönmek istemediğini 1 Kasım seçimlerinde gittiği sandıktan yeniden Ak Parti'ye iktidar vermesiyle ifade etti. Geldiğimiz noktada hepimiz görmekteyiz ki, bugünler dünden daha zor... Ve belki de yarınlar daha da zor olacak. Dolar ve Euro endeksli ticaretimiz bize gösterdi ki, kemerleri hep birlikte milletçe sıkmak zorundayız. Ve yine hepimizin özenti dolu hayatının en önemli payı ve paydaşı olan bankaların zor günlerde kimsenin yanında durmadığına tanıklık ediyoruz hep birlikte. Ticaret ve siyaset gırtlak gırtlağa var olma mücadelesi veriyor, ekonomi denen Azrail'in ellerinde. Her başarıyı kendinde her yenilginin veya olumsuzluğun sorumluluğunu ise başkasında bilen bir millet olduğumuzu yine ortaya koyuyoruz. Siyaseti ve siyasi otoriteyi yine hep birlikte suçluyor, lale devrinin ihtişamlı günlerini unutuyoruz. Ve yine 2002 krizi sonrasında yükselen Türkiye'de sadece 2007 yılına kadar yaşanan 5 yıllık yükselme devriyle geçen sürecin nasıl 2018 bahar aylarına kadar refah yaşattığını unutuyoruz. Belki de 2007-2017 yılları arasında aşırı lükse duyduğumuz açlık nedeniyle bankalar başta olmak üzere finans kurumlarından çektiğimiz kredileri ve üstlendiğimiz borçlanmaları unutuyoruz. Ve yine her zaman olduğu gibi suçlayacak birini, birilerini arıyor ve bu sefer karşımıza Ak Parti hükümetini koyuyoruz. Oysa, bolluk içerisinde olduğumuz günlerde hep birlikte Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan için hangi güzide şarkıları bestelemiyorduk ki? Dünden bugüne ve bugünden düne geri saydığımızda ortaya çıkan tablo hepimizi ürkütüyor. Çekirge sürüsü gibi tüketen ve merhametsiz bir toplum olmaya başladık. Bir yanda çok zengin yaşamlar diğer yanda açlık sınırında insanlar. Peki, paylaşmayı mı unuttuk? Yoksa millet olduğumuzu mu? Türkiye'nin sancılı süreçlerden geçtiği ve terörle yıprandığı hatta yıkılmaya çalışıldığı yılları ne çabuk unuttuk! Peki, Heronların görmezden geldiği teröristlerin bastığı karakollarda can veren askerlerimizi? Bugün Türkiye yüzde 98 oranında yerli İHA ve SİHA üretimleri ile savunma teknolojisini millileştiriyor. Ve yine ağır savunma ürünleri üreterek kendi sınırlarının ötesinde bile barış ve güvenliği sağlayabiliyor. Elbette şuan dünün bol kepçe ve şaşalı yaşamının bedelini milletçe ödüyoruz. Peki ya yarın, Hürriyetimiz elden giderse ne yapacağız? Türkiye kendi kararını verebilecek olgunlukta ve siyasi tecrübeye sahip. Bir yanda Ak Parti belediyeleri sayesinde hizmet alan ve yine Ak Parti sayesinde var olan ekonomide zenginleşerek ona karşı nankörleşenler, diğer yanda ise yine o uğurda tüm varlıklarını kaybedenler. Hayat çok girizgahlı bir denklem. Bedel ödeyenler ile bedelini ödediklerimiz arasında büyük uçurumlar var. Kim bilir belki de o çok uzakta olmayan yarın bizi zalimin merhametine muhtaç edecek. Ve belki de bugün beğenmediğimiz Ak Parti başta olmak üzere Recep Tayyip Erdoğan'ı yarın hep birlikte arayacağız. Velhasıl hep öyle olmadı mı? Gelen gideni aratmadı mı?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.