Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Trafik sigortaları primi daha da yükselir mi?

Yazının Giriş Tarihi: 17.01.2016 02:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.01.2016 02:04

Geçen haftaki yazımda da bahsettiğim gibi, son aylarda Zorunlu Trafik Sigorta’larındaki artıştan dolayı gelen şikayetler ve tepkiler üzerine Türkiye Sigorta Birliği bir toplantı düzenlemişti.

Araçlarımızda yapılması Zorunlu Trafik Sigortası Primleri gerçekten yüksek mi,daha da yükselir mi ?

Trafik sigortası ortalama primi ülkemizde 105 Euro seviyesindeyken, Avrupa ortalaması 230 Euro seviyesinde. Hasar frekansında Avrupa ortalaması % 6 seviyesindeyken, ülkemiz % 9’la ilk sıralarda yer alıyor. Diğer bir deyişle ülkemiz Avrupa’da ortalama trafik sigortası primi en düşük, buna karşılık hasar frekansı en yüksek ülkeleri arasında yer alıyor. Özellikle İstanbul’un hasar frekansı, Türkiye ortalama hasar frekansından 2 kat daha yüksek…

Trafik sigortasıyla ilgili gündemdeki tartışmalara da değinen Ülger, bu sigorta kapsamında; maddi, tedavi ve sürekli sakatlık ile destekten yoksun kalma teminatlarının sunulduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Ülger, ‘Öncelikle trafik sigortası bir vergi gibi görülmemelidir. Sağladığı birçok teminatla bireylerin, ailelerin, toplumun geleceği için önem taşımaktadır. Maalesef kazalar günlük hayatımızın bir parçasıdır ve hepimizin bir gün bu riskle karşılaşma ihtimalimizdeki en önemli güvencemiz trafik sigortasıdır’ diye konuştu. Acilen kanuni düzenlemeler yapılmamasının ve azami prim uygulamasından vazgeçilmemesinin prim artış riskini barındırdığını belirten Ülger, bu açıdan Karayolları Trafik Kanunu’nda öncelikle yapılması gereken değişiklikleri şöyle sıraladı: ‘Maddi ve Manevi Tazminat başlıklı 90’ıncı madde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar başlıklı 92’nci madde, En Az Sigorta Tutarlarıbaşlıklı 93’üncü madde, Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı başlıklı 97’nci madde, Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar başlıklı 111’inci madde… 

Serbest tarife trafik canavarlarını azaltıyor.Basın toplantısındaki konuşmasında eylül ayında ticari araçlara gelen azami prim uygulamasına da değinen Ülger, serbest tarifenin kusurlu sürücü oranının azalmasında etkili olduğunu belirtti ve ‘Zorunlu trafik sigortası primleri 2008-2013 yılları arasında kademeli serbest tarifeyle 2013 tarihinden bu yana ise serbestçe sigorta şirketleri tarafından belirlenmektedir. Özellikle son yıllarda tazminata sebebiyet vermeyenlere indirim uygulanmakta, tazminata sebebiyet verenlerin ise primleri artırılmaktadır. Böylelikle kusurlu sürücünün oluşturduğu maliyet kusursuz sürücüye yüklenmeyerek, adil ve sigorta tekniğine uygun politika izlenmektedir. Bunun aksi bir uygulamaya gidilmesi, hiç kaza yapmayan araç ile bir sene içerisinde 10 kaza yapan aracın farkını ortadan kaldıracaktır. Bu durum öncelikle aracını kurallara uygun ve dikkatli kullanan, herhangi bir hasara yol açmayan araç sahiplerine büyük bir haksızlık olacaktır. Diğer taraftan hasar frekansı yüksek olan sürücülerin zorunlu trafik sigortası primlerindeki artışın caydırıcı gücü, sürüş güvenliğine katkı sağlayarak trafik kazalarını önleyici etkiye sahiptir’ diye konuştu.

Trafik branşında zarar trendinin devam ettiğini, son 9 aydaki zararın 1.7 milyar TL’ye ulaştığını ve branşın sürdürülebilirliği açısından risk yarattığını vurgulayan Ülger, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Uzun dönemli zararın etkisiyle 2 şirket faaliyetine son vermiş, yabancı sermayeli 1 şirket Türkiye pazarından çıkmıştır. Primlerdeki artış kamuoyu nezdinde şikayete konu olmakta sigortalanma oranı düşmektedir. Ağustos 2015’te % 82.3 olan sigortalılık oranı, Ekim 2015’te % 80.5’e düşmüştür. Dolayısıyla, sigortasız araç kullanımında artış riski oldukça yüksektir. Bu branşta hizmet veren şirket sayısının azalması rekabetçi piyasanın bozulmasına yol açacaktır. Rekabetçi piyasanın bozulması tüketicinin daha çok mutsuz olmasına yol açacaktır. Mevzuat riski, artık en büyük risk olarak karşımıza çıkmaktadır, sektörümüze yatırım yapan yabancı sermaye üzerinde de belirsizlik yaratmaktadır. Oluşan bu belirsizlik ülkemize yapılan ve yapılacak yatırımları da olumsuz etkileyecektir. Tazminat hesaplama standartlarının kanuni dayanağının olmaması nedeniyle mahkeme kararı ile oluşan içtihad, zaman aşımı süresince geriye dönük olarak tüm dosyaları etkilemekte, yoruma dayalı düzenlemeler zararı daha da artırmaktadır. Geriye dönük mevzuat düzenlemeleri veya içtihadlar; ilave sermeye ihtiyacı doğurmakta, sermayedara anlatılamamakta, yapılan sermaye artışları da bir süre sonra yetersiz kalmaktadır. Öngörülebilirliği ortadan kaldırmaktadır.’

Serbest tarifeden taviz vermemeliyiz.

Zorunlu trafik sigortasının toplumsal işlevi ve prim üretimindeki payı dikkate alındığında yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi, genel şartların kanuni düzenlemelerle desteklenmesinin, söz konusu sigortanın sürdürülebilirliği ve sektöre yatırımların devamlılığı açısından büyük önem arz ettiğini hatırlatan Ülger, şirketlerin ağır mali yük altında kalkmasını sağlayacak adımları şöyle sıraladı:
-Gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, yasal boşluğun mahkeme kararları ile doldurulması önlenmelidir.
-Yapılan düzenlemelerin geriye dönük etkisi sınırlandırılmalı, hasar maliyetlerinin belirsizliği giderilmelidir.-Serbest tarife sisteminden taviz verilmemeli, azami limit uygulamasından vazgeçilmelidir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.