AK Parti Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun'la yaptığımız görüşmede konuşulanların bir bölümünü önceki köşe yazımda sizlerle paylaşmıştım. Görüşülen başlıkların çokluğu ve yazılması gereken detayların bir yazıya sığamayacak olması nedeniyle bazı konuları da bugünkü yazıma bırakmıştım. Torun'un paralel yapıyla yakınlığı ya da yeterince müdahale edip etmediği ve 1 Kasım seçimleriyle ilgili görüşlerini de bu yazımda sizlere aktarmak istiyorum.

Hakkındaki 'paralel' iddiaları

Kendisi hakkında bazı yerel ve ulusal gazetelerde çıkan; paralelci olduğu, gerektiği gibi mücadele etmediği, ekibinde paralele yakın isimlerin yer aldığı gibi iddiaların mesnetsiz olduğunu belirten Cemalettin Torun, bu haberleri yapanların sağlıklı bilgi almadan bu işlere alet olmalarını yadırgadığını, daha dikkatli olmaları gerektiğini ancak bilinçli yapıyorlarsa da müfteri olduklarını söyledi.

Kendisinin bu yapıyla geçmişte de hiç bir bağlantısının olmadığını, Milli Görüş geleneğinden geldiğini ve MSP'den itibaren bu siyasi çizgide olduğunu kaydeden Torun, şu anda dördü üniversitede olan beş çocuğundan hiç birinin bu yapının okullarına gitmediğini anlattı. İddia edildiği gibi 17-25 Aralık sürecinden sonra paralel yapıya yakın kişi ya da kurumların davalarına bakmadığını da belirten Torun, aksine haşhaşi gibi tanımlamalarından dolayı paralel yapı mensupları tarafından Bursa'da kendisine açılan 8 ayrı davada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı savunduğunu ve bu davaları kazandığını ifade etti.

Paralel yapıyla mücadele

Paralel yapıyla mücadele ederken, insanların eskiden bu yapıyla irtibatlı olmalarının ya da çocuklarını bu yapının eğitim kurumlarına göndermelerinin baz alınamayacağının altını çizen Cemalettin Torun, bu mücadelede baz alınması gereken miladın 17-25 Aralık süreci olduğunu ve bu tarihten sonraki tavırlara göre karar verilmesi gerektiğini vurguladı.

Torun, kamuda üstleri yerine ağabeylerinden emir alanlar ile ciddi mücadele ederek başarılı olduklarını, şu anda Bursa'daki kamu kurumlarında yetkili pozisyonda bir tane bile paralel yapı mensubu kalmadığı iddiasında bulundu.

Başkanın tüm bu anlattıklarına rağmen ben de özellikle sürecin başında Bursa'daki mücadeleyi yeterli bulmadığımı ve değişimin çoğunlukla Ankara'nın inisiyatifiyle gerçekleştiğini gözlemlediğimi not düşmeliyim.

Seçim sonuçları ve özeleştiri

7 Haziran seçimlerindeki milletvekili listesinin ve alınan sonuçların çok eleştirildiğini hatırlattığım Cemalettin Torun, seçim sonuçları sonrası aldıkları eleştirileri dikkate alarak 1 Kasım için daha yoğun ve dikkatli bir çalışma yürüteceklerini söyledi.

'Ortağını ve kendine yakın isimleri milletvekili yaptı' şeklindeki eleştiriyi de yanıtlayan Torun, bir kişi milletvekilliği vasfı taşımıyorsa değil bir il başkanının, bakanın bile onu vekil yapmaya gücünün yetmeyeceğini belirtti. Kendisi il başkanı olmasaydı Zekeriya Birkan'ın mevcut kariyeri ve siyasi geçmişiyle listeye girmesinin çok daha rahat olacağını savunan Cemalettin Torun, kendilerinin sadece görüş belirttiğini ancak nihai kararı bir çok kriteri göz önüne alan genel merkezin verdiğini kaydetti.  

Liste çalışmaları

Yeni liste için değişim beklentisinin olup olmadığı noktasındaki görüşlerini sorduğum AK Parti Bursa İl Başkanı Torun, genel merkezde bu konuda olması gerekenleri paylaştığını ifade etti fakat içeriği hakkında konuşmadı.

Yine de 7 Haziran seçimlerindeki milletvekili listesini konuşurken, demografik yapının dikkate alınarak dağ yöresinden ve güneydoğu bölgesinden bir adayın listede olmasını çok arzu ettiğini ancak son kararı genel merkezin verdiğini söylemesi bize bazı ipuçları da verdi.

1 Kasım seçimleri öncesi milletvekilliği için Bursa'dan başvuran iki potansiyel bakan adayı var. Kısa bir süre öncesine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Faruk Çelik ve halen görevini sürdüren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu.

Torun'a bu konudaki tercihlerini sorduğumda renk vermedi. Genel merkezin her iki adayı da farklı yerlerden gösterme ihtimalinin olduğunu ancak ikisinin de Bursa'dan gösterilmesine daha çok sevineceklerini belirtti.

Bana göre ne olur?

Görüşmenin sonunda edindiğim izlenime göre Sayın Torun, 1 Kasım'da daha farklı ve güçlü bir listenin oluşması için çalışıyor. Genel merkezin de tavrına göre seçilecek noktada 4-5 isimde değişiklik olabilir. Özellikle dağ yöresinden bir adayın listeyi girmesi çok kuvvetli bir ihtimal.

Sohbetimiz esnasında Cemalettin Torun'u kendinden emin gördüm fakat yine de teşkilatlarda bir toparlanmaya ve tabiri caizse 'abdest tazelemeye' ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Her şeye rağmen mevcut il yönetimi seçimden başarılı çıkarsa eleştiriler de biter. Eğer aksi bir durum olursa değişimin gündeme gelmesi de kaçınılmaz olur.