Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tıp..!

Yazının Giriş Tarihi: 11.11.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.11.2020 00:02

Rahmetli annemin kabul gününe gelen öğretmen arkadaşlarının çocukları ile bir araya gelip hep beraber gürültünün dibine vururken bir yandan da öteden beri aşina olduğum o meşhur susma oyununu başlatacak komutu beklerdim.

Çok sürmez annemin sesini duyardık.

Tıp !

Tüm çocuklar öylece donup kalırdık.

Tabi o zamanlar Türkçe böylesi gelişmiş olmadığı için hiç birimizin aklına kal geldi abi filan demek gelmezdi.

Annemden öğrendiğim bu susturma taktiğini seneler sonra kızımın çocukluğunda da uygulamıştım.

Onun üzerinde ki etkisi her ne kadar bizim çocukluğumuzda ki gibi talimata kesin uyumla sonuçlanmazdı ama yine de işe yarar, kızım bu oyunun mantığını kabullenmese de kısa süreliğine beni kırmamak için susar gibi yapardı.

Ben de zafer kazanmış komutan edasıyla öyle havalı havalı bakardım etrafa, nasıl da susturdum cadıyı diye…

Sonra birbirimize sarılır kahkahalar atardık.

Velhasıl pek bir eğlenirdik baba kız.

Bu tıp oyununun anılarımda kaldığını zannediyordum.

Meğer hala bir yerler de oynanıyormuş.

Malum Hazine ve Maliye Bakanı sosyal medyadan yayınladığı bir notla istifa etti ya;

İşte o zaman anladım ‘tıp’ ın hala geçer akçe olduğunu.

Bakan,istifasının hemen ardından  tarafgir medyanın hangi unsuru varsa hepsinin duyacağı şekilde tıp da dedi galiba.

O mahallede kim varsa nutku tutuldu.

Bu yazıyı istifadan yaklaşık otuz saat sonra yazıyorum;

Biraz önce yayınlanan  açıklamaya kadar konu ile ilgili tek bir resmi açıklama vardı; o da açıklamanın olmayacağı mealindeydi.

Neyse artık mevzu belli oldu, bakanın aslında bizim sandığımız gibi  istifa etmediği görevden af talebinde bulunduğu netleşti; yerine de atama yapıldı.

Belli ki bakanın istifa metnini neden Twitter'dan bile değil de Instagram'dan yayınladığı uzun süre tartışılacak. Hatta faceden neden yayınlamadı diye soranlarda bile çıkacak aralarından kim bilir?

Tabi bunun yanı sıra uygulamanın  devlet teammüllerine aykırılığı konusunda konuşmalar da yapılacak fikirler beyan edilecek.

Bazıları da daha ileri giderek yayınlanan metnin içeriğine takıp atar giderin kimlere yapıldığı konusunu da sakız edebilirler.

Gerçi eski bakan istifa metnini odasının kapısına yapıştırıp gitseydi de durum değişmeyecekti ya o da başka mesele.

Ama insanların ağızları torba değil işte…

Oysa ki;

İstifa müessesi denilen bir kavram var.

Elbette isteyen,gerekli gören yaptığı işten ya da sürdürdüğü görevden özgür iradesi ile istediği an ayrılabilir.

Hatta bu konuda uzun uzadıya açıklama yapmak zorunda filanda değildir.

Genellikle gördüğüm lüzum üzerine demesi bile yeterlidir.

Paşa gönlü öyle gerekli görmüştür o da her ne ile uğraşıyorsa uğraşmaktan vazgeçmiştir.Süreç kimsenin vazgeçilmez olmadığı  kuramını çalıştırır, bir başkası gelir vazifeyi üstlenir.

Şimdi denilebilir ki ‘‘Bu istifa senin dediğin o sıradan iş bırakmalardan değil ama. Görevini bırakan bu ülkenin en önemli icracı bakanlıklarından birinin başındaydı ve icraatları bakımından halka karşı sorumluydu; o yüzden ayrılma nedenini bir basın toplantısıyla açıklaması gerekirdi.’’

Ona da artık sıra dışı her şey yeni normallerimizden sayılabilir demek dışında bir sözüm yok tabi.

Eski ve yeni normal olmayan böylesi ekonomik çalkantı içerisinde çeperlerine vura vura ayakta kalmaya çalışan bir ülkenin hazinesinin başında ki kişinin görevinden ayrılıp ayrılmadığının, istifasının ancak ikinci gününe girildiğinde netlik kazanmış  olmasıdır.

İstifadan açıklamaya kadar geçen sürede neler olduğunu bizim bilmemiz olanaksız tabi de, son tahlilde istifanın af talebine dönüştürülerek yayınlanması bu konuda şiş ve kebabın yanmaması için ne kadar yoğun mesai harcandığında bir kanıtı.

Devlette devamlılık esastır sözünün tam ortasındayız şimdi.

Dilerim bu iş o devlette bir yaşanılan bir krizin sonucu değildir de yeni krizlerle mücadele etmek zorunda kalmayız milletçe.

Benim en çok şaşırdığım daha kısa bir süre önce adı geçen bakanlığın yaptığı kamuoyu açıklamalarında her şeyin düzeldiği anlatılırken ne oldu da en başında ki kişi ‘‘Benden bu kadar beyler’’ diyerek hem gitti hem sustu?

Öyle ya,Avupasından Amerikasına bir sürü devlet bizim ekonomik ataklarımızı kıskanırlarken,dövizde ki anormal artış vakayi adiyeden olup ona çaktırmadan bile bakılmazken,ekonomik paketlerin biri bitmeden diğeri açılırken, krizin sadece psikolojik bir algı yanılması olduğu gerçekte böyle bir durumun zinhar yaşanmadığı topluma deklare edilmişken tüm bunları başaran bir bakanın istifa etmesi (yine yanlış yazdım özür dilerim)görevden affını istemesi biraz sıra dışı bir davranış değil mi?

Neyse benim bu ekonomi, af talebi filan gibi ince işlere pek aklım ermez.

Büyüklerimizin mutlaka bir bildikleri vardır diyerek noktayı koyayım.

Zaten yazıya başladığımdan beri annemin sesi çınlıyor kulaklarımda.

Tıp..!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.