Bursaspor, dünkü oyuna ‘baskın basanındır’ mantığıyla öyle bir müthiş tempoyla başladı ki; ev sahibi Tuzla’nın feleği şaştı!
Yeşil Beyazlı kramponlar 5 dakika içinde 3 gol attı, üçü de imbikten geçti.
Damıtılmış değil vallahi...
Oluk altına kova konmuş gibi yağmur suyundan biriktirme hesabı.
Anlayacağınız Timsah ilk onbir dakika içinde 3 kez damladı 3 gol oldu.
Oluk altına kova konmuş gibi yağmur suyundan biriktirme hesabı. Anlayacağınız Timsah ilk onbir dakika içinde 3 kez damladı 3 gol oldu.
İkinde Özer- Burak Altıparmak ikilisi resmen ilüzyon yaptılar. Hurmacı ceza sahası ön çizgisinde arkasındaki Büyük Burak’a enfes bir bir topuk pası attı o da gelişine sert bir vuruşla topu ağlara nalladı...
Hemen ardından genç İsmail Çokçalış belli ki hafta içi idmanlarda çok çalışmış. Topa resmen Pendik’ten bir vurdu pir vurdu, komşu mahalle Tuzla’nın kalesinde gol oldu!
2-0’ın üstünden iki dakika geçti geçmedi Recep Aydın’ın sağ çaprazdan Küçük Burak’a meşin yuvarlağı adeta ‘al da at’ der gibisinden adrese teslim gönderdi, genç Bakacak’da ‘Emrin olur abi’ diyerek nefis bir sağ ayak dışı ile tabelayı üçledi.
Kul istedi bir göz, Allah verdi 3 göz...
Yukarıda söylediklerim, ilk 20 dakika için geçerli. Ama büyük skoru bulmuş hangi futbol takımı olursa olsun, sonrasında gevşer. Oyun ciddiyetinden de uzaklaşır. Aynen dün Bursaspor’da olduğu gibi!
Yeşil Beyazlı savunma ceza sahası içinde taca, kornere, tribüne atacağı topu Thuram’a servis yapınca meşin yuvarlağı önünde bulan Brezilyalı santrfor devrenin skorunu belirledi: 1-3...
Tuzlaspor ikinci yarıya adeta golle başladı. Yakın geçmişte yolu Bursa’dan geçen Erdem Özgenç, bana göre hakemin belalaltından(!) yarattığı penaltı ile farkı ikiye indirdi: 2-3...
Ardından Özgürcan Tuzla adına tabeda dengeyi sağlayan golü ile Bursaspor’un üç puanlık aşına tuz-biber ekti: 3-3...
Ümraniye İlçe Stadı’nda dün öyle bir Bursaspor seyrettim ki, elini kolunu sallaya sallaya galibiyeti kıvırıp evine dönecek diye düşündüm.
O da olmadı!
Tek tek oyuncuların arasına girip vıdı vıdı yapmak istemiyorum. Takımın tüm olarak görünüşü bu. Bir de şunu eklemek istiyorum. Bursaspor forması giyip o sahadan utanarak çıkacak oyuncuyu aklıma getirmiyorum.
Demek ki, kapasite bu.
Şaka gibi ama kaderde İstanbul’da damardan tuzlama olmak da varmış. Sağolsunlar onu da gösterdiler bizlere!
Lign yenisi olmalarına rağmen klasmandaki konumları zaten çok şey ifade ediyor. Demek ki, boşu boşuna buralara taşınmamışlar. Bursaspor gibi bir takımla oynarken ve üstelik 3-0 arkaya düşmüşken oyunu 3-3’e getiriyorlarsa, bu işler boşu boşuna olmuyor demektir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Mustafa ÖZKESKİN
Timsahın tadı da yok tuzu da
Bursaspor, dünkü oyuna ‘baskın basanındır’ mantığıyla öyle bir müthiş tempoyla başladı ki; ev sahibi Tuzla’nın feleği şaştı!
Yeşil Beyazlı kramponlar 5 dakika içinde 3 gol attı, üçü de imbikten geçti.
Damıtılmış değil vallahi...
Oluk altına kova konmuş gibi yağmur suyundan biriktirme hesabı.
Anlayacağınız Timsah ilk onbir dakika içinde 3 kez damladı 3 gol oldu.
Oluk altına kova konmuş gibi yağmur suyundan biriktirme hesabı. Anlayacağınız Timsah ilk onbir dakika içinde 3 kez damladı 3 gol oldu.
İkinde Özer- Burak Altıparmak ikilisi resmen ilüzyon yaptılar. Hurmacı ceza sahası ön çizgisinde arkasındaki Büyük Burak’a enfes bir bir topuk pası attı o da gelişine sert bir vuruşla topu ağlara nalladı...
Hemen ardından genç İsmail Çokçalış belli ki hafta içi idmanlarda çok çalışmış. Topa resmen Pendik’ten bir vurdu pir vurdu, komşu mahalle Tuzla’nın kalesinde gol oldu!
2-0’ın üstünden iki dakika geçti geçmedi Recep Aydın’ın sağ çaprazdan Küçük Burak’a meşin yuvarlağı adeta ‘al da at’ der gibisinden adrese teslim gönderdi, genç Bakacak’da ‘Emrin olur abi’ diyerek nefis bir sağ ayak dışı ile tabelayı üçledi.
Kul istedi bir göz, Allah verdi 3 göz...
Yukarıda söylediklerim, ilk 20 dakika için geçerli. Ama büyük skoru bulmuş hangi futbol takımı olursa olsun, sonrasında gevşer. Oyun ciddiyetinden de uzaklaşır. Aynen dün Bursaspor’da olduğu gibi!
Yeşil Beyazlı savunma ceza sahası içinde taca, kornere, tribüne atacağı topu Thuram’a servis yapınca meşin yuvarlağı önünde bulan Brezilyalı santrfor devrenin skorunu belirledi: 1-3...
Tuzlaspor ikinci yarıya adeta golle başladı. Yakın geçmişte yolu Bursa’dan geçen Erdem Özgenç, bana göre hakemin belalaltından(!) yarattığı penaltı ile farkı ikiye indirdi: 2-3...
Ardından Özgürcan Tuzla adına tabeda dengeyi sağlayan golü ile Bursaspor’un üç puanlık aşına tuz-biber ekti: 3-3...
Ümraniye İlçe Stadı’nda dün öyle bir Bursaspor seyrettim ki, elini kolunu sallaya sallaya galibiyeti kıvırıp evine dönecek diye düşündüm.
O da olmadı!
Tek tek oyuncuların arasına girip vıdı vıdı yapmak istemiyorum. Takımın tüm olarak görünüşü bu. Bir de şunu eklemek istiyorum. Bursaspor forması giyip o sahadan utanarak çıkacak oyuncuyu aklıma getirmiyorum.
Demek ki, kapasite bu.
Şaka gibi ama kaderde İstanbul’da damardan tuzlama olmak da varmış. Sağolsunlar onu da gösterdiler bizlere!
Timsah’ı anlattık, Tuzlaspor’un hakkını yemeyelim...
Lign yenisi olmalarına rağmen klasmandaki konumları zaten çok şey ifade ediyor. Demek ki, boşu boşuna buralara taşınmamışlar. Bursaspor gibi bir takımla oynarken ve üstelik 3-0 arkaya düşmüşken oyunu 3-3’e getiriyorlarsa, bu işler boşu boşuna olmuyor demektir.