Bursaspor’un ligin 7 haftalık seyri sonrasında anlaşıldı ki; Yalçın Koşukavak hücumu seven takımını ofansif ağırlıklı oynatmayı tercih eden bir teknik adam…
Topu rakibe bırakmak yerine topa sahip olma felsefesine sahip sevgili hocamız. Mesela; kaybedilen İzmir’deki son Altay maçında Timsah 69-31’lik topla oynama yüzdesiyle rakibine açık ara üstünlük kurdu ancak karşılaşma sonucu tabela ev sahibinden yanaydı!
Hücum eden takımların iki çapası olur.
Bunların en önemlisi santrfordur…
Tüm takım santrfora bakar ve ona göre pozisyon alır.
İkinci çapa ise oyun kurucudur…
Bu iki görevli takımın, yani geminin ne yana hareket edeceğini belirleyen ve takımı da oynatan isimlerdir.
Oyun kurucu seti başlatır ve özellikle bekleri ileri çıkartır.
Santrfor ise sırtı kaleye dönük top tutabilen/gezebilen/öne çıkıp top alabilen biriyse yanındaki isimleri de pozisyona sokan unsur olur.
Bursaspor’un lig değiştirmesini hâlâ kabullenemeyen biri olarak bizden örnek vermektense Avrupa’ya bakalım…
Mesela; Real Madrid’de Modric oyunu başlatır; Benzema arkadaşlarına alan yaratır, top tutar, Bale ise pozisyona girer.
Keza Bayern Münih’de de öyle…
Alcantara seti başlatır; Müller ve Coman bekle stoper arasından pozisyona girer Lewandowski en uçtaki çapa olur…
Sözün özü topun arkasına geçen rakiplerle oynuyorsanız topu kullanacak ve oyuna sokacak bir ‘playmaker’ a ihtiyacınız vardır.
Geçen sezon merkez orta sahayı Aytaç-Saivet-Badji ile kuran Bursaspor’da bu üçlüsüyle yeterli performansı gösteremeyince Westham ve Rennes’de leblebi gibi gol atan Sakho 20 maçta 3 gol atabildi!
Bu sezon ise benzer özelliklere sahip Emirhan-Burak Altıparmak-Musa Araz’dan oluşan merkez orta sahada playmaker görevine soyunan olmayınca Kubilay yeterince beslenemiyor bu nedenle de Yalçın Hoca takımı sıkıntıya düştüğünde Selezynov ile hücum timini ikileyip 4-1-4-1’den 3-5-2’ye dönüyor… Bu da savunmaya risk yüklediği için rakibin ekmeğine yağ sürüyor.
İşte onun için de Bursaspor sevdalıları maçların son çeyreğini yürek ağızda tamamlıyor!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Timsahın Çapası Yok!
Bursaspor’un ligin 7 haftalık seyri sonrasında anlaşıldı ki; Yalçın Koşukavak hücumu seven takımını ofansif ağırlıklı oynatmayı tercih eden bir teknik adam…
Topu rakibe bırakmak yerine topa sahip olma felsefesine sahip sevgili hocamız. Mesela; kaybedilen İzmir’deki son Altay maçında Timsah 69-31’lik topla oynama yüzdesiyle rakibine açık ara üstünlük kurdu ancak karşılaşma sonucu tabela ev sahibinden yanaydı!
Hücum eden takımların iki çapası olur.
Bunların en önemlisi santrfordur…
Tüm takım santrfora bakar ve ona göre pozisyon alır.
İkinci çapa ise oyun kurucudur…
Bu iki görevli takımın, yani geminin ne yana hareket edeceğini belirleyen ve takımı da oynatan isimlerdir.
Oyun kurucu seti başlatır ve özellikle bekleri ileri çıkartır.
Santrfor ise sırtı kaleye dönük top tutabilen/gezebilen/öne çıkıp top alabilen biriyse yanındaki isimleri de pozisyona sokan unsur olur.
Bursaspor’un lig değiştirmesini hâlâ kabullenemeyen biri olarak bizden örnek vermektense Avrupa’ya bakalım…
Mesela; Real Madrid’de Modric oyunu başlatır; Benzema arkadaşlarına alan yaratır, top tutar, Bale ise pozisyona girer.
Keza Bayern Münih’de de öyle…
Alcantara seti başlatır; Müller ve Coman bekle stoper arasından pozisyona girer Lewandowski en uçtaki çapa olur…
Sözün özü topun arkasına geçen rakiplerle oynuyorsanız topu kullanacak ve oyuna sokacak bir ‘playmaker’ a ihtiyacınız vardır.
Geçen sezon merkez orta sahayı Aytaç-Saivet-Badji ile kuran Bursaspor’da bu üçlüsüyle yeterli performansı gösteremeyince Westham ve Rennes’de leblebi gibi gol atan Sakho 20 maçta 3 gol atabildi!
Bu sezon ise benzer özelliklere sahip Emirhan-Burak Altıparmak-Musa Araz’dan oluşan merkez orta sahada playmaker görevine soyunan olmayınca Kubilay yeterince beslenemiyor bu nedenle de Yalçın Hoca takımı sıkıntıya düştüğünde Selezynov ile hücum timini ikileyip 4-1-4-1’den 3-5-2’ye dönüyor… Bu da savunmaya risk yüklediği için rakibin ekmeğine yağ sürüyor.
İşte onun için de Bursaspor sevdalıları maçların son çeyreğini yürek ağızda tamamlıyor!