Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TFF'ye açık mektup!

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2015 00:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2015 00:55

 

Bursaspor'un uzun zamandır maruz kaldığı ama bu ligin başından itibaren belirginleşen, artan form grafiğimizle birlikte özellikle son haftalarda iyice su yüzüne çıkan haksızlıklar ortada. İş öyle bir noktaya geldi ki, forumlara, gazetelerin internet sayfalarına veya spor yayıncılığı yapan internet sitelerine baktığınızda artık diğer takım taraftarları da buradaki yorumlarında bu durumu kabul ediyor. Diğer takımları geçtim, bizim dışımızdaki dört büyük takımın taraftarları da her maç sonunda 'hakem Bursaspor'u resmen doğradı. Bursaspor'un hakkı yendi. Böyle penaltı - kırmızı kart olmaz' gibi yorumlar yapıyorlar.

 

Sürecin geçmişi

Bugünkü kadar bariz ve 'kör gözün parmağına' şeklinde fütursuzca olmasa da, Bursaspor'un uzun yıllardır hakkının yendiği ve TFF tarafından hep üvey evlat muamelesi gördüğünü (arada mutlaka istisnai dönemler vardır) biliyoruz. Benim daha önceki dönemlere ait net bir bilgim yok ama tahminim var.

Bilindiği üzere TFF'de her zaman İstanbul'un 'üç büyütülmüşünün' borusu öter. Zaman zaman birininki diğerlerine göre daha fazla ötse de sonuç değişmez. Bu takımlar da Bursaspor'un büyükler potasına girecek potansiyelini biliyorlar. Ekonomik yapısı ve taraftar potansiyeliyle tam bir futbol kenti olan Bursa'nın takımının başlarını ağrıtmaması için de tedbirler alırlardı. Futbol tabiriyle, maçlarda hakemler Bursaspor'u 'ince ince doğrar' sezon sonunda takımımız olması gerekenin 5-10 puan altında ligi tamamlardı.

 

'Tüpçü' dönemi

Tüm bu tedbirlere rağmen 2010 yılında bir mucize oldu ve Bursaspor şampiyonluğa uzandı. Artık Bizans surlarında mukaddes bir delik açılmıştı. Bu şampiyonluktaki 'Takdiri İlahi' fonksiyonunu da ağzından kaçırdığı 'Biz Galatasaray ile çekişirken Bursaspor'u hiç hesap edemedik, onlar gelip aradan sıyrıldılar' cümlesiyle en güzel Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ifade etmişti. Bu tarihi bir itiraftı aynı zamanda. Demek ki bu ligde işler futbolla değil, hesap kitapla yürüyordu. Ayakla oynanan ve milyonları peşinden sürükleyen bu oyunda her türlü 'ayak oyunu' da dönüyordu.

İşte böyle bir sürecin sonrasında, Beşiktaş da dahil olmak üzere tüm takım taraftarlarının neredeyse nefret ettiği, (hani halk arasında 'evlat olsa sevilmez' diye ifade edilen kıvamda) 'tüpçü' diye hitap ettiği Yıldırım Demirören, Beşiktaş başkanlığından TFF başkanlığına terfi etti, (ya da ettirildi). Olay Beşiktaş cephesinde sevinçle karşılanırken, 'Biz kurtulduk, şimdi Türk Futbolu düşünsün' yorumları yapıldı.

İşte bu ahval şerait içerisinde göreve gelen 'tüpçü' döneminde, Bursaspor'un doğrandığı ince ince dilimler giderek kalınlaşmaya ve nihayet daha maç başında 'seni hükmen mağlup ediyorum' tavırlarına döndü. Peki neden?

 

Dik duruşun bedeli!

Birilerinin hoşuna gitsin ya da gitmesin, Bursa kurucu bir şehirdir. Tarih boyunca böyle olmuş ve kimseye eyvallah etmeden, kimseden yardım beklemeden kendi işini kendisi halletmiştir.

E kardeşim, sen hem kimseye eyvallah etme, gel 2010 yılında şampiyon ol, adının 5 büyükten biri olarak tarihe yazdır, sonrasında bir de dik dur.

Hatırlayalım, bizim şampiyonluğumuzun 1 yıl sonrasında başlayan şike sürecinde bazı takımlar dik durdu ama sadece Bursaspor dimdik durdu. 'Tüpçü'nün görevini yapmak üzere ayarlanmış yönetimine sadece Bursaspor üye vermedi. O dönemde bazı takım taraftarları da 'dik duruş İbrahim Yazıcı' pankartları açmıştı. Bu pankartlar aslında yeni bir Anadolu isyanının açılan ilk bayraklarıydı.

Şimdi toparlarsak, Bu şehrin potansiyelinden dolayı Bursaspor'dan hep korktular. Buna rağmen korktukları başlarına geldi. Yetmedi Bursaspor dik duruş gösterdi. Bir de yıllardır özel husumet yaşadığın bir kulübün mensubu TFF'nin başında. E daha ne olsun?

 

Bu önerim 'tüpçü' ve yönetimine!

Siz Bursaspor'a karşı her türlü namertliği yapıyorsunuz ve yapmaya da devam edeceksiniz. Bunun hesabı size değil, ancak sizi oraya oturtanlara sorulur. Bursa hiç bir zaman maşalarla uğraşmamış, maşayı tutan elleri kırmıştır.

O yüzden korkmadan işinizi yapmaya devam edin, edin ki, yeni bir Anadolu ihtilalinin önünü açın. İnatla ve körce devam edin ki, bu kentin ikinci kez Bizans'ı yıkacak temel taşıyıcı unsur olmasını sağlayın.

O yüzden sizden tek bir şey istiyorum. Ne olur her sezon boyunca bizden çaldığınız ortalama 10-20 puanı, ya da gelin ortasını bulalım 15 puanı daha sezon başlamadan silin. Gelin Bursaspor her sezona -15 puanla başlasın.

Başlasın ki, biz de artık hakemler eliyle doğranmaktan, her maç sövmekten kurtulalım. Baksanıza böyle daha çok zararlı çıkıyoruz. Yolla hakemini maçın içine etsin, sonra taraftar ağzını açsa en ağır cezalar ve tribün kapatmalar. Bugüne kadar 1 milyonu aşan rekor bir ceza ödedi Bursaspor. Her maç havada uçan sarı kartlar, kırmızı kartlar ve penaltılar da cabası.

O yüzden gelin her sezona biz -15 puanla başlayalım, siz de rahat edin biz de. 15 puanımızın peşinen çalındığını bilsek de, en azından sezonun tamamında adam gibi futbol izlememiz engellenmemiş olur!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.