Dün sabah, gazetemizin yöneticileri ve yazarlarıyla birlikte kısa adı TESİAD olan Tüm Etkin Sanayici İşadamları ve İşkadınları Federasyonu Başkanı İlyas Bozkurt'un konuğu olduk. Aynı zamanda Ekonomik, Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi, TESAM'ın ve Revizyon Hareketi'nin de başkanı olan İlyas Bozkurt ile uzunca sohbet ettik.

Tanıyabildiğim kadarıyla İlyas Bozkurt

Kayseri kökenli olup yıllar önce Bursa'ya yerleşen ve tüm sinemalarda satılan patlamış mısırların tedarikçisi olduğunu öğrendiğim İlyas Bozkurt ile yeni tanıştık. Muhafazakar bir aileden yetişen ve İlahiyat ile İktisat fakültelerini bitiren Bozkurt, TESİAD bünyesindeki arkadaşlarının da muhafazakar düşüncedeki insanlar olduğunu belirtiyor ama hemen demokrat ve milliyetçi olduklarını da ekliyor. Rahmetli Özal'ın dört eğiliminin takipçileri olduklarını söylemek hiç de zor değil.

Bozkurt, hem bir işadamları derneğinin, hem de bir düşünce kuruluşu ile bir sivil toplum kuruluşunun başkanlığını yürüttüğü için de Türkiye'nin meselelerine salt ekonomi gözlüğüyle bakmıyor.

Bozkurt'un söyledikleri

Uzun sohbetimizi özetlersek, Bozkurt'un idaresindeki TESİAD, TESAM ve Revizyon Hareketi, Türkiye'nin geleceğini Avrupa'da görüyor ama Ortadoğu, Asya, Uzakdoğu, Afrika ve Rusya ile de iyi ilişkiler geliştirilmesinden yana. Bozkurt, Abdullah Gül dönemindeki 'komşularla sıfır sorun' politikasını desteklediklerini, bu politikanın Ahmet Davutoğlu'nun yeni Osmanlı hayalleri yüzünden çöktüğünü ve tekrar o noktaya dönülmesi gerektiğini iddia ediyor.

Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne tam üye olarak katılmaktan ziyade imtiyazlı ortak olarak yoluna devam etmesinin ülkenin menfaatleri açısından çok daha doğru olduğunu savunan Bozkurt, mevcut sistemin de mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyor.

Türkiye ile Fransa arasında çok benzerlik olduğunu da öne süren ve sıklıkla Fransa'dan örnekler veren İlyas Bozkurt, açıkça söylemese de anladığım kadarıyla ülkemiz için en doğru tercihin yarı başkanlık sistemi olduğu görüşünde.

Seçimlerde mutlaka dar bölge sistemine geçilmesini ve milletvekillerinin kendi bölgelerine hesap verebilir hale gelmesini önemseyen Bozkurt, bu haliyle TBMM'deki yapının bir işlerliğinin olmadığını, meclis olmasa bile bir eksikliğinin de hissedilmeyeceğini ifade ediyor.

Siyasi yaklaşımları ve MHP

Konuşmalarından MHP'ye yakın olduğu izlenimini edindiğim İlyas Bozkurt, Meral Akşener'i destekliyor. Bizzat görüştüklerini de açıklayan Bozkurt, Akşener'den beklentisinin, MHP'nin mevcut halinden ziyade daha merkez sağ eğilimiyle yola devam etmesi yönünde olduğunu kendisine ilettiğini söyledi.

TESİAD camiasının alternatifi olmadığı için şimdilik AK Parti'ye oy verdiğini ama merkez sağa talip olacak bir parti ya da yeni bir oluşumun da destekçisi olacağını söylemek hiç de zor değil.

AK Parti'nin tüm iktidar dönemi içerisinde yaptıklarını doğrular ve yanlışlar olarak sıralayan Bozkurt, özellikle 2009 sonrası yapılanlarda yanlışların daha fazla olduğunu iddia ediyor.

İlyas Bozkurt ve FETÖ

Gazetemizin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Caner Evyapan'ın, “Kamuoyunda FETÖ ile yakın olduğunuz yönünde bir kanaat olduğu görülüyor, sizin ve temsil ettiğiniz kurumların paralel yapıyla bir ilişkisi var mı?” şeklindeki sorusu üzerine, hayatının hiç bir döneminde bu yapıyla yollarının kesişmediğini belirten Bozkurt, aksine bu örgüt tarafından kendisinin, ailesinin ve yönetimdeki bazı arkadaşlarının 3-4 yıl telefonlarının dinlendiğini söyledi.

“Dünyanın en şerefsiz insanı, başka bir insanın şerefiyle oynayandır” diyerek FETÖ'ye olan kızgınlığını anlatan İlyas Bozkurt, cemaatin hizmet için yollara düşen masum mensuplarını ayırdığını ama tepe yönetimindeki bu illegal yapıya karşı verdiği mücadelede AK Parti'ye tam destek verdiklerini ifade etti.

“Gülen de buna dahil mi?” diye sorduğum Bozkurt, “Başlangıçta dahil olmadığını düşünüyordum ama giderek bu işlere onun da dahil olduğuna ve bizzat idare ettiğine dair kanaatim daha da güçlendi” dedi.

İlk kez bir araya geldiğim İlyas Bozkurt ile ilgili edindiğim izlenimlerim ve anlattıklarının özeti böyleydi. Bundan sonra kendisini daha yakından takip edeceğim ve sanıyorum yakın bir gelecekte kendisini aktif siyasetin içerisinde de göreceğiz.