Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Terör, ABD, Avrupa, Arda Turan…

Yazının Giriş Tarihi: 13.07.2015 00:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.07.2015 00:58

Sevgili okurlar, 11 Eylül günü size ne hatırlatıyor dersek çoğunluk Bursa'mızın kurtuluşu dersiniz. 11 Eylül’ün yanına yıl olarak 2001 tarihini koyarsak bakış açınız hemen değişir ve dünya tarihinin en büyük terör saldırısının yapıldığı ikiz kulelerin yıkılışını hatırlarsınız.

11 Eylül saldırıları El-Kaide'ye bağlı kişiler tarafından kaçırılan uçakların 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerindeki iki farklı hedefe intihar saldırısı düzenlemesiyle gerçekleşen bir dizi terör saldırısı. Saldırılar sonucunda 19 hava korsanı dahil 2 bin 996 kişi hayatını kaybederken, 10 milyar doların üstünde maddi zarara yol açtığı söylendi.

11 Eylül günü, Amerika Birleşik Devletleri'nde iç sefer gerçekleştiren dört yolcu uçağı, el-Kaide üyesi 19 kişi tarafından kaçırıldı. American Airlines'ın 11 sefer sayılı uçuşu ile United Airlines'ın 175 sefer sayılı uçuşu, New York'ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi'nin sırasıyla kuzey ve güney kulelerine çarptı. İki saat içinde 110 katlı her iki bina da çökerken, 7 Dünya Ticaret Merkezi'nin de arasında bulunduğu çevresindeki bazı yapılar yıkıldı ve bazıları hasar gördü. Kaçırılan üçüncü uçak, American Airlines'ın 77 sefer sayılı uçuşu, Virginia eyaletine bağlı Arlington County'de yer alan Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı karargâhı Pentagon'a çarptı. Saldırı sonucunda binanın batı cephesinin bir kısmı yıkıldı. Kaçırılan dördüncü uçak olan United Airlines'ın 93 sefer sayılı uçuşu ise Washington, DC'yi hedeflemişti. Ancak yolcuların uçağı kaçıranlara yaptığı müdahale sonrasında uçak, Pensilvanya eyaletindeki Shanksville yakınlarına düştü. Uçaklardaki 19 hava korsanı ve 227 kişi de dahil olmak üzere saldırılar sonucunda 2 bin 996 kişi hayatını kaybetti.

FBI tarafından yürütülen araştırma neticesinde saldırıları gerçekleştiren kişilerin, Usame bin Ladin'in liderliğindeki el-Kaide ile bağlantılı olduğu belirlendi. Saldırıdan birkaç gün sonra yaptığı açıklamayla saldırıların sorumluluğunu reddeden bin Ladin, 2004 yılında yayınladığı videoyla birlikte saldırıların sorumluluğunu kabul etti. Olay sonrasında Amerika Birleşik Devletleri tarafından ‘Terörizmle Savaş’ adı verilen bir kampanya başlatıldı ve bir süre sonra, bin Ladin'in yaşadığı ve Taliban'ın koruması altında el-Kaide'nin etkin olarak faaliyet gösterdiği Afganistan'a karşı, birçok ülkenin de desteklediği savaşa girişildi. Usame Bin Ladin ise Mayıs 2011'de Amerika Birleşik Devletleri kuvvetleri tarafından düzenlenen bir operasyonla öldürüldü.

İkiz kulelere saldırı yapıldığında hiç bir Yahudi’nin işe gitmemesi ise enteresandı…

11 Eylül saldırıları olarak adlandırılan olaylar ile ilgili çeşitli komplo teorileri bulunmaktadır. Kimi iddialara göre “11 Eylül olayları Amerikan hükümeti ve gizli servisleri tarafından uygulanan bir sahte bayrak operasyonu, Orta Doğu'ya ve Afganistan'a yönelik işgal faaliyetlerini meşrulaştırmak, ülke ve dünya kamuoyunun desteğini almak amacıyla düzenlenmiş senaryolardır” denilince bizlere de mantıklı gelmişti. Çünkü “Sözde terör örgütü bu planı hiç bir teknoloji ve haberleşme cihazı kullanmadan yapmış” denildiğinde hiç inandırıcı gelmemişti. Bu tarz saldırılarda saniye hata yapma lüksü olmayan ve sözde dünyanın en gelişmiş devletine karşı olması da ayrı bir zorluk getirirken taş devri haberleşmeleriyle olası bir saldırı mümkün değildir.

Sonuçta ABD günümüze baktığımızda komplo teorilerini ortaya koyanları haklı çıkardı ve sınırları değişen bir Ortadoğu ve birçok Müslümanın öldürüldüğü evsiz yurtsuz kaldığı değişen sınırları artan terör örgütlerini ortaya çıkarınca saldırıda Usame Bin Ladin'in günah keçisi olarak ortaya atılan bir Müslüman olduğunu anladık. ABD özellikle kirli projelerini hayata geçirerek kendi saldırılarını meşru alana çekmeye çalıştı ve dünyanın gözüne Müslümanları terörist göstermeyi hızlandırdı. Oysa silah olarak kullandığı Hollywood filmleri ile bunu yıllardır sinsice yapıyordu.

Günümüzde bu durumda artık Amerika'dan rahatsız olan bir Avrupa var terör ile özdeşleştirilmeye çalışan  Müslüman ülkeler adına Avrupa bu işe zekice ‘dur’ demeye başladı.

‘Peki Avrupa bu imaj değişimini nasıl sağlayacak?’ diye düşünürsek öncelikle insanların ilgi alanının yoğun olduğu futbol ile yapmaya çalışıyor. Birçok yıldızını Müslüman ülkelere transfer olmasına yardımcı oluyor. Yılda yaklaşık 20 milyar Euro'nun döndüğü futbol piyasasına hareket getirecek transferler ile ekonomileri diri tutuyor ve Türkiye boyutuna gelince Galatasaray'da yetişmiş Türk futbolunun yıldızı Arda Turan, Atletico Madrid’deki başarılı sezonlarından sonra dünyanın hayranlıkla izlediği rüya takım Barcelona’ya transfer oldu. İnanın bu transfer yalnızca Arda Turan’ın iyi futbolcu olması ile alakalı değil ve sempatik, sevimli Arda’nın özellikle sakal bırakarak farklı bir imaja girmesi de tezimizi doğrulamaktadır. Tipik Müslüman görüntüsü ile Arda Turan’ı bir çok ülke ekranlarda hayranlıkla izleyecek.

Evet, Arda çok beğendiğimiz klas bir futbolcu ancak ABD’nin kirli oyunları sayesinde imajı zedelenen İslam ülkelerinin terör ile bağdaştırılmasına ‘yeter artık’ diyen Avrupa’nın Müslümanlara desteğidir ve Türkiye de ABD yerine artık Avrupa demelidir.

Esen kalın…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.