Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Teknolojik gelişim hamlesi için Ar-Ge’nin önemi

Yazının Giriş Tarihi: 21.07.2014 02:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.07.2014 02:29

 

 

Dünyada sanayileşmiş 31 ülke teknoloji üretip transfer ediyor. Buna karşılık sanayileşmekte olan 111 ülke ile sanayileşememiş 50 ise teknoloji satın alıyor.

Dünya Ekonomik Forumu 2013-2014 Küresel Rekabet Raporuna göre, Türkiye 148 ülke arasında 44. sırada bulunuyor. Türkiye geçen yıl 142 ülke arasında 59., ondan önceki yıl ise 139 ülke arasında 61. sırada yer alıyordu.

Aynı kaynağın verilerine göre Türkiye inovasyon kapasitesinde 45., bilimsel araştırma kurumlarının kalitesinde 63., şirketlerin Ar-Ge harcamalarında 68., bilim insanı ve mühendis mevcudiyetinde ise 53. sırada bulunuyor.

Türkiye’nin 2009 yılında ortalama 1.16 dolar olan kilogram ihracat fiyatı 2012 sonu itibariyle 1.50 dolara yükselmiş durumda. Bu elbette yeterli değil. Teknoparklardan yapılan ihracatta ise ortalama kilogram başına 7 dolar elde ediliyor.

TİM verilerine göre, bu yılın ilk çeyreğinde ihracatçıların gerçekleştirdiği toplam yatırımlar içerisinde Ar-Ge ve inovasyon yatırımları yüzde 13.4 düzeyinde.

Demek ki, konu özellikle ihracatçılar tarafından önemseniyor.

Türkiye’nin Ar-Ge performansına bakıldığında ise Ar-Ge harcamalarımızın GSYİH içindeki payının yüzde 1’e yaklaştığını görüyoruz. Bu oran Çin’de yüzde 1.8, ABD’de yüzde 2.8, Almanya’da yüzde 2.9, Japonya’da yüzde 3.4 ve Güney Kore’de yüzde 4 seviyesinde.

2023 yılında Ar-Ge harcamalarının GSMH içindeki payının yüzde 3’e çıkması hedefleniyor.

Bunları, dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer almak, 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmak, kişi başı milli gelirin 25 bin dolara çıkabilmesi ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmemiz için Ar-Ge’nin önemini ortaya koyabilmek amacıyla belirttim…

Peki, bugünün sorunu ne derseniz?

Hem de, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ile Kalkınma Ajansları sürekli olarak Ar-Ge desteği verirken…

Yapılan bir araştırmada temel meseleler, bilim ve teknolojinin toplum gündemindeki ana konular arasına giremediği, eğitim sistemimizin merak eden sorgulayan ve araştıran bireyler yetiştiremediği, matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimlerdeki eğitimimizin zayıf olması ile Ar-Ge kavramının kamu, üniversite ve sanayi tarafından farklı algılandığı şeklinde sıralanıyor.

Bunları araştırırken Twitter’dan takip ettiğim TTGV’nin mesajları düştü ve şöyle yazıyordu:

- Tasarım faaliyeti gerçekleştiren ihracatçı sıralamasında İstanbul yüzde 52 ile ilk sırada. İstanbul’u yüzde 9 ile Bursa takip ediyor.

- Sadece tasarım yapan firmaların ihracat birim fiyatı Türkiye ortalamasının yaklaşık 2 katı kadar.

- İhracatçılar tasarımı diğer katma değer unsurlarıyla bir araya getirdiklerinde daha yüksek birim fiyatlara ulaşıyorlar.

- Ar-Ge ve tasarım yapan marka sahibi firmaların birim fiyatı Türkiye ortalamasının en az yüzde 50 üstünde.

- Tasarım ile az sayıda ihracatçı, doğal kaynağa dayalı ürünlerini ortalamanın 5 kat üstünde birim fiyat ile satıyor.

Sadece bunlar bile teknolojik gelişim hamlesi ve Ar-Ge için yeterli değil mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.