Türkiye’nin en yeni teknolojilerle tanışacağı, İleri Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) için geri sayım başladı. Yaklaşık 12 milyon metrekare olarak planlanan ancak RAMSAR alanları terkedildikten sonra geriye kalan 9.5 milyon metrekarelik alanda resmi parsel çalışmaları son aşamaya geldi. Daha önce buradan yer alan sanayici ve işadamlarıyla olan sorunların da çözüldüğünü belirtmeliyim. Çünkü tüm sanayi tesisleri BTSO ve kurulacak şirket aracılığıyla inşa edilecek.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) 2018 yılının ilk meclis toplantısını önceki gün gerçekleştirdi. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın ağzından öğrendiğimize göre, TEKNOSAB’ta yatırım yapacak kişi ve kuruluşların talepleri 2 Şubat 2018 Cuma gününden itibaren (yarın) alınmaya başlanacak.

Sayın Burkay’ın daha önceki açıklamalarını hatırladım. “TEKNOSAB’a dünyaca tanınan firmalardan, otomotiv devlerinden ve sürpriz isimlerden talep var. Değerlendireceğiz” demişti. Umarım bölgeye Türkiye’ye değer katacak ve prestijli markaları olan işletmeler gelir de hepimiz seviniriz…

BTSO Meclisi başta olmak üzere 39 bin üyenin beklentileri arasında olduğuna inandığım “ileri teknoloji” gerektiren üretim modelleri hakkında şimdiye kadar ayrıntılı açıklama duymadım. (Yapıldıysa ve atladıysam mazur görün…)

Otomotiv, savunma sanayi, makine, hazır giyim ve tekstil konusunda uzmanlaşan Bursalı iş insanlarının yenilikler konusunda bilgilendirilmesi gerek.

Bu arada ‘BTSO Teknoloji Üniversitesi’ konusunda da atılan adımlar yavaşladı gibi… Oysa yeni teknolojiler ve geliştirilmesi gereken alanları proje haline getirecek zeki çocukların yurt dışına kaçmaması için öncelik eğitime verilmeliydi. Geç kalınması hiç hoş değil…

Oda bünyesinde düzenlenen organizasyonlara baktığımda daha çok var olan işletmelerin ihracatında büyümeyi beraberinde getirecek olanlar ağır bastığını görüyorum. Dubai, Tahran, Paris, Frankfurt ve New York gibi merkezlerde fuar gezen iş insanlarının yanında; teknolojiyle iç içe gençlerin olması, gittikleri yerdeki fabrikaların gezilmesi, gizli bile olsa fotoğraf çekilmesi, oradaki zeki ve çalışkan Türk gençleriyle bir araya gelinmesi gibi ayrıntılara dikkat edilmeli. Bir makineye baktığında işleme mantığını anlayacak insanımız olmalı. Parklara, yeşil alanlara, yemek salonlarına, alışveriş merkezlerine ve eğlence merkezlerine giden ve zamanını değerlendirmeyen insanların ne Bursa’ya ne de ülkeye faydaları olacaktır… Bu tip gezilerin ‘görmek ile bakmak arasındaki farkı” fark edecek bilim insanlarına açılması doğru olur.

Bursa ekonomisinin dönüşümüne yönelik 40’a yakın makro projeyi hayata geçiren BTSO’nun, ileri adımların atışmasını sağlayacak danışmanlarla çalışması gerekir. Bilimsel yayınları sürekli izleyen, üniversitelerin ilgili bölümlerinden bilim adamlarını tanıyan, güvenilir, İngilizce, Almanca, Rusça, Çince veya Arapça gibi dillerden en az ikisini ana dili gibi okuyan, yazan ve konuşan danışmanları olmalı BTSO’nun. Matematik, fizik, kimya ve teknolojinin geldiği yeri tanımlarken “içtenlikle bilen, konusuna hakim” kişiler çalışmalı.

Yüksek teknoloji, bugünden yarına olacak iş değil biliyorum ama rakiplerimiz sürekli arayı açmaya devam ederlerse eğer dünya tarihine “gelişmekte olan ülke” olarak geçeceğiz.

Bir başka konu ‘KOBİ OSB Projesi.’ Başvuru sayısı 2 bin 500’e, talep edilen alan miktarı da 12 milyon metrekareye ulaştı. Yani TEKNOSAB’dan daha büyük bir alan gerekiyor. Bursalı iş insanları yeni yerlerde nefes almak istiyor. Hadi hakları var diyelim; o zaman eski yerler ne olacak? “Konut alanına çeviririz” diyenleri duyar gibiyim…

Bursa’da ortak aklın ürünü olan projelere diyeceğim bir şey yok. Ancak; tarım alanlarını yok ederek, Bursa çanağında nüfusu artırarak bir yere varamayız. Sonumuzu hazırlarız.

Topraklar sonsuz değildir!