Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tek çocuk çok çocuk…

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2018 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2018 00:04

Ah canım tek çocuk musun sen?

Demek tek kardeşsin ha? (ne demekse artık)

Çok zor dimi, ister miydin bi abla, bi abi, bi kardeş?

İstemez olur mu hiç garip?

Kardeşsiz olur mu hiç, nasıl dayandın buna?

İlk çocukluğumdan altmışa merdiven dayadığım bu yaşa kadar (bu yaşta dahil) o kadar çok duydum ki bu soruları.

Zaman zaman anne ve babama kızdığım bile oldu. Kardeşim olmadığı için değildi kızgınlığım, insanlardan hastalıklı muamelesi görmekten yılmıştım.

Acır gözlerle bakıp, biraz da hayretle ömrümün her döneminde sordular; ‘’tek çocuk musun gerçekten?’’

Evet, tek çocuğum gerçekten. Bunun sanalı da mı var?

Tek çocuk olmak öyle korkulacak, uzaylı muamelesi yapılacak ve de acınacak bir durum değil. Aksine hayatı yalnız yaşayarak kardeşlerini kişinin kendisinin seçmesi için verilen ilahi bir özgürlük bence.

Aynı anneden doğan çocuklar için söylenen kardeşin doğru söylenişi ve yazılışı karındaş; Aynı karını paylaşan, aynı karından çıkan anlamında.

Biz tek çocuklarda ise tanım biraz farklı. Karındaş olmayan ama karındaş olmaya gerek duyulmayan.

Benim işletim sistemimde ilki tanımsız. Hatta karındaşlık konusunda anlam veremediğim pek çok hadiseye de tanık oldum yıllar boyu.

Sonuçta dedim ki;

Kardeş olmak için karındaş olmaya hiç mi hiç gerek yok.

Kim kimin durumundan vazife çıkartıyor, alıyor eline gönlünü yardımına koşuyor, işte o kardeş.

Çok şükür benim böylesi çok kardeşim var. Kimini ben seçtim kardeşim dedim, kimi ağabey dedi beni seçti.

Tek olmak sözcük anlamına hiç oturmaz tek çocuklukta. Çünkü tek çocuk sayı olarak birse de işlev olarak en az ellidir.

Hayatının hiçbir dönemini başkasına ihale edemez. Ailesinin evlat ile ilgili her türlü umudu ve beklentisi onun üzerine kurgulanır. Bu yüzden gönlü olmasa da ömür boyu pek çok sorumluluk üstlenir.

Hele büyürken halıya çay döksün, ben yapmadım o yaptı diyebileceği bir paydaşı olmadığı için halı dahil her konuda tek müsebbibi odur.

Tek çocuk her daim çok çocuk olmak zorundadır. Bakmayın siz o “ooo tek çocuk şımarık yetişmiş işte” gibisinden saçma yakıştırmalara. Tek çocuğun birlikte şımaracak sadece kendisi vardır.

Sanılanın aksine bencil filanda olmaz tek çocuk. Çünkü kıskanacak ne kardeşi vardır ne de onu kıskanacak ağabeyi ablası. Yalın yaşar hayatını. Hatalarının arkasında durmayı öğrenir en önce.

Kuzen yeğen vs de tek çocuk için pek mühim değildir. Yalnızlığını kendi doldurur. Bu konuda da hiç müdanası yoktur.

Elli çocuktur dedim ya; arkasındayım sözümün. Ellincisini ebeveyninin hayat yolculuklarının sonuna saklar. Onların bu dünyada ki serüvenleri biterken tek çocuğun kaç yaşında olursa olsun serüveni yeniden başlar.

Sevdiklerinin ebediyete intikalini çaresizce izler ve onlara refakat ederken duygularını saklamaması da ondandır.

Bir zamanlar Ayşen Gruda’nın bir repliği vardı “prooooblemli apartıman çocuğu” diyerek tek çocukları kasteden.

Apartmanını bilmem, ama tek çocuğun problemli olmadığını aksine problem çözmede doğuştan bir yeteneği olduğunu bilirim.

Velhasıl, eğer çocuğunuz tek ise ve tek kalması konusunda ısrarcı iseniz, onu yetiştirirken hadiseyi abartmayın derim.

Yaşamı boyunca altını çizdiklerinin üzerini çizmesi de gerekebileceğini öğretin yeter. Gerisini o halledecektir.

Hoş öğretmesiniz de onun kendi kendine ilk öğreneceği şeylerden biri bu olacaktır.

Tek çocuk olmanın yine tek çocuk için tek bir dez avantajı vardır o da dayı, teyze, amca ya da hala olamamasıdır.

Şanslı olanları için bu da pek dezavantaj sayılmaz ama;

Mesela benim gibi…

Cennet mekan babam bu konuda da çok haklıydı;

Derdi ki,

Tek çocuk çok çocuk…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.