Dostlarla sohbet ederken konu farklılaşmaya geldiğinde, “artık rekabet var, itibarını yüksek tutan, farklılaşmayı başaran, farklılığını iyi anlatan ve iletişimini iyi yöneten kazanıyor” derim. Arkasından da konu tasarımdan başlar, inovasyona, marka ve patent ile fikri mülkiyete kadar devam eder.

Geçenlerde Ankara’da Türk Tasarım Danışma Konseyi’nin 15. toplantısı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün de katılımıyla yapıldı. Bakan Özlü, "Tasarım Strateji Belgesini hazırlamak için yoğun çalışmalar yürüttük, vizyonu 'Türk tasarımının küresel bir marka olması' şeklinde tespit ettik ve gelecek 3 yıl için 5 hedef kapsamında, 20'nin üzerinde eylem belirledik" dedi.

İşte Sayın Bakan’ın açıkladığı, Türk tasarımının küresel bir marka olması için belirlenen 5 hedef;

1)Tasarımla ilgili mevzuatı, tasarımcıların ve iş dünyasının ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde uluslararası standartlara uyumlu hale getirmek ve uygulamaları etkinleştirmek,

2)Tasarım ile ilgili destekleri çeşitlendirmek ve bu desteklerin etkinliğini arttırmak,

3)Tasarım duyarlılığını eğitimin bütün aşamalarına yaymak ve insana ve çevreye duyarlı, katma değeri yüksek tasarımlar yapabilecek yetkinlikte tasarımcılar yetiştirmek,

4)Tasarımla ilgili sanayici, eğitimci, meslek örgütü ve kamu kuruluşu gibi farklı aktörler arasında iletişim ve işbirliğini güçlendirmek,

5)Toplumda ve sanayide tasarım farkındalığını arttırmak,

Hedefler şüphesiz çok iyi, önemli olan uygulama…

Bu hedefler, örneğin, kıyasıya rekabetin yaşandığı uluslararası piyasalarda ihracatçılarımızı nasıl farklılaştıracak?  İhracatımızdaki 1.37 dolar olan ortalama kilogram fiyatı 2023 hedefleri doğrultusunda 4 dolara nasıl çıkacak ona bakmak gerekli.

Bir de konunun yönetim fonksiyonu olarak iletişim boyutu var ki, yapılanların doğru stratejilerle iyi anlatılması, sonuçta tüketiciler başta olmak üzere paydaşlarla diyalog tesis edip beğeni oluşturmak ve davranış değişikliği sayesinde tercih edilir hale gelmek var…

* * *

İhracatta yeni çıta 155 milyar dolar…

Bu arada 2016 yılı ihracatımız TİM tarafından 142.6 milyar dolar olarak açıklandı. İhracatımız bir önceki seneye kıyasla yüzde 0.8 oranında gerilemiş olmasına rağmen dünya ticareti ve AB’nin ithalatından alınan payda çifte rekor kırıldı. İhracat bilhassa aralık ayı olmak üzere son çeyrekte artışa geçti. Türkiye’nin Aralık ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.3 artarak 12 milyar 817 milyon dolara ulaştı. Aralık ayı ihracatında ilk sırada yüzde 45.5 pay ve 5 milyar 619 milyon dolar ile Avrupa Birliği, ikinci sırada yüzde 21.1 pay ve 2 milyar 599 milyon dolar ile Orta Doğu ülkeleri yer aldı.

Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke; Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu.

Ve ihracatta yeni çıta 155 milyar dolar. 2017’de bunun başarılabilmesi ihracatta da tasarım ve farklılaşma ile yapılanların iyi anlatılmasına bağlı…