Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tarım ve Hayvancılığın geleceği… (3)

Yazının Giriş Tarihi: 18.08.2014 02:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.08.2014 02:00

 

İki haftadır tarım ve hayvancılığın geleceği üzerinde duruyoruz.

Araştırmamızın bu son bölümünde Kalkınma Bakanlığı’nın 2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı çerçevesinde yayınladığı Hayvancılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda ise;

Türkiye’nin dünyada hayvansal ürünler açısından önemli bir üretici ve tüketici durumunda olduğuna dikkat çekilirken hayvansal üretim ile ilişkili, hayvansal üretime girdi sağlayan ve hayvansal üretimin çıktılarından yararlanan sektörlerdeki gelişmelere de değiniliyor. Hayvancılık sektörünün geneliyle ilgili “hayvancılık alanında dünya ticaretinde etkin olan Güney Amerika ülkeleri ile büyüyen ekonomi ve artan nüfusları ile Asya ülkelerinin küresel eğilim ve seyirlerinin uluslararası piyasaları geçmişe göre daha fazla etkileyeceği görülmüştür. Bir yandan üretimin giderek el ve yer değiştirmesi ile aile işletmelerinin yerini alan “endüstri tipi” işletmelerin artmasının; çevre, sektör ve tüketicide yarattığı olumsuz baskı, diğer yandan tüm dünyayı etkileyen küresel iklim değişikliği ve artan gıda fiyatlarına karşı önemi giderek ortaya çıkan aile işletmeleri ve yerel üretim-tüketim hareketlerinin bu plan döneminde küresel gelişmelerin eksenine oturması beklenmektedir” denilerek projeksiyon çiziliyor.

Raporda gelecek dönemle ilgili öngörü ise “Onuncu Kalkınma Planı dönemine, hayvancılık sektöründeki; genetik materyal, veteriner tıbbi ürünleri ile aşı, et ve yem ithalatının sürdüğü, girdi maliyetlerinin arttığı, yetiştiricinin çiftlik fiyatı/tüketici fiyatı paritesinde payının azaldığı, üretici gelirlerinde desteklemelerin payının arttığı bir hayvancılık sektörü ile girilmektedir. Bu nedenle, ekonomi ve gıda alanlarında yaşanan krizleri de gözeterek, ‘kendini besleyebilen bir Türkiye’nin tesis edilebilmesi gerekliliği’ önümüzdeki sürecin ana gündemini oluşturması beklenmektedir” şeklinde yer alıyor.

Hayvancılığın sosyal gelişmeler ve kırsal kalkınma yönüyle de ele alındığı raporda, özellikle kırsal alanların korunması, kırsal nüfusun yerinde tutularak istihdam olanaklarının sağlanması ve yoksullukla mücadele açısından da hayvancılığın öneminin büyük olduğu ifade ediliyor.

Sektörün sorunları olarak;

Hayvancılık sektörü ile ilgili uzun vadeli hedef ve politika bulunmadığı,

Türkiye’nin genetik materyal, canlı büyükbaş ve küçükbaş hayvan, ana girdi maddeleri ve kırmızı et konusunda ithalatçı ülke konumunda yer aldığı,

Türkiye’de hayvansal ürünlerde tüketim seviyesi gelişmiş ülkelere kıyasla düşüklüğü ve bunda alım gücünün düşüklüğünün en önemli etken teşkil ettiği,

Türkiye’de hayvancılık ve birincil hayvansal ürün piyasa düzenini sağlayabilecek

etkin bir yapı bulunmadığı,

Gıda güvenilirliği, denetimler ve ürün kalitesi ile ilgili tüketici güveninin tam olarak sağlanamamış olması,

Yetiştiricinin pazarlamada örgütlü bir yapısının olmaması, üretici ve tüketici arasındaki zincirin uzun olması,

Çeşitli hayvancılık girdilerinde var olan dışa bağımlılığın giderek artmakta olması,

Kırsal yaşam kalitesinin düşük olması ve gençlerin hayvancılığa ilgi duymaması,

Nitelikli ve yeterli sayıda çoban, hayvan bakıcısı, sağımcı ve kâhya ile onların sosyal güvence eksikliği sıralanıyor.

Sonuç olarak;

Gerek tarım ve gerekse hayvancılık ile ilgili tespitler ve alınması gereken önlemler bunlar.

Ülke olarak tarımda kendi kendimize yetmek bir tarafa eğer sağlıklı beslenme ile gıda güvenliği başta olmak üzere bazı konularda önlem alınması gerekiyorsa bunları bizim yapmamız, kendi insanımız hem de gelecek nesillerimiz için yapmamız gerekiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.