Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tansu Çiller, Mümtaz Soysal ve Telekom

Yazının Giriş Tarihi: 20.12.2015 01:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.12.2015 01:31


 

Telekom denilince Tansu Çiller aklımıza gelir. Vizyonu ve ekonomik yönü güçlü olan Çiller'in başbakanlığı döneminde Türk Telekom, “PTT'nin T'si” olarak siyasi literatürümüze geçmiş, özelleştirmenin sembolü haline gelmişti.

Çiller, başbakan olarak “Satmamız lazım” dedikçe, neredeyse bütün siyasi partiler “Satılamaz, sattırmayız” diyorlardı. Başbakan Çiller, TBMM'de sabahlayıp T'nin satışı için yasa çıkardıkça, muhalefet Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor ve yasayı iptal ettiriyordu. T'nin satışı özellikle, Çiller ile Prof. Dr. Mümtaz Soysal arasında bir ‘hukuk savaşına’ dönüşmüştü. O dönemdeki muhalefetin ve Mümtaz Hoca'nın girişimleri, Çiller'e PTT'nin T'sini sattırmamıştı.

Acaba eski Başbakan Tansu Çiller, siyasi ideallerinden biri olan bu satış için şimdi ne düşünüyor?

'KANSERİ YENECEKTİM'

Çiller'e dün bu soru yönetildiğinde, hala PTT'nin T'si içinde yara gibi kalmıştı. Ve bu satışı yapmasını engelleyenlerin, ülkenin geleceği ile oynadıkları mesajını veriyordu.

Başbakanlığı döneminde de hep aynı heyecanla anlattığı ‘T projesini’ yine eksiksiz anlatırken:

“Keşke, 1993'te, 1994'te, PTT'nin T'si olarak satabilseydik. Sattırmadılar. Türkiye bir altın fırsatı kaçırdı. O zaman 40 milyar dolar ediyordu. Türkiye'nin iç borcu ise 14-16 milyar dolarlar civarındaydı. Yüzde 50'sini sattığımızda, iç borcu bitiyorduk. Yarısının bedeli bile borç sorununu hallediyordu. Bunun anlamı şuydu: Eğer satışı yapabilseydim, Türk ekonomisinde kanseri yenmiş olacaktım. Neden böyle söylüyorum? Çünkü bu satış gerçekleşseydi, borç meselesi çözüleceği için Türkiye, borç-faiz sarmalına düşmeyecekti. Sonraki yıllarda borçlanmaya ihtiyacı olmayacaktı dolayısıyla ekonomi borç-faiz batağına girmeyecekti. Türkiye IMF'ye muhtaç olmayacaktı, dış bağımlılıktan kurtulacaktı. Bu bir hastalığı hem de kanser gibi bir hastalığı kökünden kurutmak anlamına gelecekti. Türkiye, büyük ihtimalle değil kesin olarak makus talihini yenmiş olacaktı. Benim her zaman üzüldüğüm budur.2006 yılında ise yüzde 55'i 6,5 milyar dolara 5 yılda ödeme şartıyla satıldı. Türkiye'nin borç büyüklüğünü düşünürseniz rakamlar arasındaki farkı daha iyi anlarsınız.”

'DEĞERİ YÜKSEKTİ'

Çiller, başbakanlığı döneminde T'nin değerinin 40 milyar dolar civarında olmasını şöyle izah etti: “Ben bu işe İngiltere'den sonra girişen ikinci kişiydim. O zaman daha özelleştirmenin değerini diğer ülkeler de anlamamıştı. Örneğin ortada henüz Doğu Bloku'ndan yeni kopmuş Doğu Avrupa ülkeleri yoktu. Onlar piyasaya girmemişti. El değmemiş bir alan konumundaydı. Bu nedenle de değeri yüksekti. Batı sermayesi 40 milyar dolar veriyordu. Bankalar konsorsiyum oluşturmuşlardı. Ben satışı yapabilseydim bu bir devrim olacaktı ve Türkiye bir daha çukura düşmemek üzere düzlüğe çıkmış olacaktı.”

‘DÖRT İDEALİMDEN BİRİ’

Çiller, T'nin satışının siyasette dört idealinden biri olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

“Başbakanlığım döneminde dört idealim vardı. Terörün belini kırmak, özelleştirmede hızlı davranarak PTT'nin T'sini satmak, Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği. Gümrük Birliği idealime ulaştım, büyük bir mücadele sonunda terörün belini kırdık ama T'yi satamadık. Bugünkü gelişmeler doğru hedefler seçtiğimizi kanıtlıyor. Gümrük Birliği'ne de o kadar karşı çıktılar. Hem siyasiler karşı çıktı hem de sanayiciler, örneğin otomotiv sektörü. O gün, batarız, yanarız, yok oluruz diyen sektörlere bir de bugün bakın. Otomotiv sektörü patlama yaptı. İhracat rekorlar kırıyor. Çok daha güçlendi. Sektöre kalite geldi, rekabet geldi ve bu sektör ilerledi.”

SIRA TARIMDA OLACAKTI

Eski Başbakan Çiller, o dönemde, T'nin satışından hemen sonra tarıma yönelmeyi planladığını anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “T'den hemen sonra tarımın sanayileşmesine girişecektim. En önemli sorunlardan biri oydu, hala da odur. Avrupa Birliği bağlamında kırmızı, yeşil kutulardan söz ettiğimde beni anlamıyorlardı. Hatta alaycı ifadelerle küçümsüyorlardı. Bugün ne demek istediğimin değeri daha iyi anlaşılıyor. Türkiye süratle tarım sektörüne eğilmeli ve tarımda sanayileşmeyi gerçekleştirmelidir.”

2006 Yılında özelleştirilen Telekom'un 10. yılına giriyoruz. Mümtaz Soysal acaba bugün ne düşünüyor? Pişman mıdır, utanıyor mudur? Türkiye'ye kaybettirdiklerinden dolayı vicdan azabı çekiyor mudur?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.