Ne zamandır aklımda;

Yazdım yazacağım derken araya başka konular girdi.

Geçtiğimiz ayın sonun da medyanın manşetten verdiği Otlatma Vergisi adlı bir haber vardı.

Tarım Bakanlığı Mera, Yaylak ve Kışlaklarda Otlatma Yönetimi Uygulama Esasları Genelgesi doğrultusunda İl Mera Komisyonu’nun  aldığı karar gereği  ve Valilik oluru ile Kırklareli’de mera  alanlarının 2020 otlatma ve dinlendirme süreleri boyunca alınacak bedeller büyük baş hayvan başına 10.00 TL, küçükbaş hayvan başına 2.25 TL, olacak ve  otlatma hakkının üstünde hayvan otlatanlardan alınacak ceza bedelinin de her fazla hayvan için üç katı olarak uygulanacakmış.

Valilikte haberin medyada yayılmasının ardından konu ile bir açıklama yaparak ,’’ Söz konusu uygulama ile ilgili yasanın aslında 1998 yılında çıkarıldığını ve 81 il için geçerli olduğunu vurgulayarak "Söz konusu haberlerde Kırklareli'nin bu uygulamayı gerçekleştiren ilk ve tek il olduğu ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır.’’ Demiş.

Eminim hayvan yetiştiricileri  çok yakından ilgilendiren bu mesele diğer üretilmiş gündemlerden  fırsat buldukça tartışılmaya devam edilecektir.Muhtemelen de sonuç değişmeyecektir.

Ancak bu gün benim sizinle paylaşmak istediğim çeşitli milletlerin tarih içerisinde uygulamaya koydukları her biri sitkom konusu teşkil edebilecek başka başka vergiler;

Mesela;

İkinci koca vergisi: İspanya'da 14. Yüzyılda ikinci kez nikah masasına oturan kadından vergi alınırmış.

Peruk vergisi: Venedik’te 15. yüzyılda bir adam, kel kafasına peruk takmış, devlet de ondan vergi istemiş.

Vaftiz vergisi: Avrupa'da kral ve prenslerin vaftiz edilen çocuklarından da vergi alınırmış..

Teker izi vergisi: Avrupalılar, öküz arabalarının teker izini de vergiye bağlamışlar.

Çizme vergisi: 18. yüzyılda Prusya kralı 2. Frederick, çizmelerden vergi alınmasını emretmiş.

Sakal vergisi: Rus Çarları, sakallılardan özel vergi tahsil ettirirmiş.

Baca vergisi: Aynı dönemler içinde Polonyalıların canını da baca vergisi yakıyormuş,halk vergi ödememek için bacalarını yıkmış..

Bıyık vergisi: Uruguay'ın Durazno kent meclisi 1867 yılında erkeklere bıyık vergisi konulmuş,bıyığın her santimi için 2 peso alınmış.

Mozole inşa vergisi: Antik dünyanın harikalarından olan Halikarnas Mozolesi’nin inşası için özel vergi konulmuş. Mozole vergisi yetmeyince ek olarak saç ve sakal vergisi toplanmış.

Kulak vergisi: 1920 yılında Tibet'te kulak vergisi geldiş. Her sene devlet iki kulak için 1 gümüş lire almış ve bunu ödemek istemeyenlerin  bir kısmı da ancak  kulaklarını keserek vergiden kurtulmuşlar.

Ayrıca;

Rusya'da çamaşır durulama vergisi, 17. ve 18. yüzyıllarda İngiltere ve İskoçya krallıklarında pencere vergisi, Venedik'te, gölge vergisi, 1811'de İngiltere’de şapka vergisi, İngiltere'de asker kaçakları için korkaklık vergisi. Yeni Zelanda’da yellenen inekler için gaz vergisi, Belçika'da ızgara pişirme vergisi, ABD'de bronzlaşma vergisi, Estonya’da sindirim gazları kısaca yellenme vergisi. Güney Afrika'da beceri geliştirme vergisi, Yunanistan'da havuz vergisi, Avusturya'da kırık ve çıkıkta alçı vergisi, Balear Adaları'nda güneş vergisi, Çin'de yemek yeme çubuğu vergisi, Macaristan'da abur cubur vergisi konulmuş.

Son örnekler de bizim coğrafyadan olsun;

Osmanlı’da;

Gelinlik vergisi : Evlenen kızlardan alınan bir vergi idi. Tanzimat döneminde kaldırılmış.

Gerdek vergisi: Gerdeğe girenlerden alınan bir çeşit vergiymiş.

Şarap vergisi :  Meyhanelerden alınan vergiye verilen admış..

Kürk vergisi :Kürk giyenlerden alınrmış.

Arpalık : Üst düzey devlet yöneticilerine verilmek üzere, yöre halkından alınan bir vergi çeşidiymiş.

Uşak ve hademe vergisi : Uşak ve hizmetçi çalıştıranlardan alınan verginin ismiymiş..

İyi de bu bazıları yüz yıllar önce olmak üzere uygulanmış  bu absürd vergilerin mera vergisi ile ne alakası var?

Elbette bir alakası yok.

Ama ne bileyim o haberi okuyunca  acaba devletler vatandaşlarına nasıl vergileriler uygulanmış diye de merak etmiyor değil insan.

Merak edip araştırınca da yukarıda ki örneklere rastlıyor.

Tamamen tesadüf yani.

Yoksa yıl olmuş 2020 bu vergilere  benzerlik mümkün mü?