Siyasetin gündemi adeta serseri bir mayın gibi her an her yerde patlayabiliyor. Ve siyaset üslubunun hem ulusalda hem genelde yarattığı kırıcı söylemler sadece vatandaşlar arasında değil liderler arasında da olsumsuz duygulara yol açıyor. Nasıl insanlar zor günlerde yanlarında dostlarını görmek istiyorlarsa liderlerde zor günlerde yanlarında milletini görmek istemekte haksız değiller... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla gurup toplantısında sarf ettiği cümleler sosyal medyada adeta devleşen bir kapışmaya dönüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Şayet bir gün milletimiz 'tamam' derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz" sözlerinin ardından, yanıt olarak Twitter'da '#tamam' etiketiyle atılan mesajlar 1 milyonu geçerek dünyada TT oldu. Erdoğan'ın sözlerinin ardından başlatılan tamam kampanyasına elbette Ak Parti teşkilatları ve de Erdoğan gönüldaşları sessiz kalmadı. Bir yanda tamam bir yanda devam çıkışlarının halk nezdinde ki karşılığını iyi okumakta fayda var. Ve belki de bir gazeteci olarak küresel algıların ele geçirmek istediği Türkiye varlığına karşı bizlerde sessiz kalamazdık ve kalmadıkta, kalmayacağızda. Türkiye'nin uzun zamandır içerisinde bulunduğu ekonomik karışıklık sürecinde elbette vatandaşın kafası karışık. İşte tamda bu noktada aydınlatmak gerekiyor herkesi.

#devam...
Türkiye'nin son 16 yılda yükseldiği mevkiyi iyi okumak gerekiyor. Havalimanı, Kütüphane, Sanayi 4.0 ve onlarca yeni üniversite... Türkiye'nin önünde ki engelleri kaldıran ve mevcut şartlarda ne Türkiye'de ne de Dünya'da alternatifi bulunmayan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı sürecine gelene kadar memlekete kazandırdıklarını dünden bugüne hatırlamalı, hatırlatmalıyız. Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde çöp kentten yeşil kente taşıdığı tarihi silüet İstanbul, sonrasında Ak Parti ile değiştirdiği siyasi anlayış ve sonrasında Başbakanlığı döneminde geliştirdiği dik başlı Türkiye ve de Cumhurbaşkanlığı döneminde zulme sessiz kalmayan zalime balyoz olan ülke mimarisi ile Recep Tayyip Erdoğan her daim milletimizin emrinde, hizmetinde oldu. Bir yanda anaların evlatları toprak olurken diğer yanda nice analara evlat olan yiğitler Erdoğan döneminde Türkiye'den İslam coğrafyasına Balkanlar'a, Ortadoğu'ya, Asya'ya, Kafkasya'ya ve hatta Dünya'nın 61 ülkesine askeri, ekonomi, siyasi, sanayi ve ticaret atakları ile nam saldılar. Türkiye'nin hızla büyüyen ekonomisinin çok ötesinde var olan gerçek elbette yerinin doldurulmasının mümkün olmayışı. Bugün Erdoğan'lı Türkiye'nin yükseldiği ekonomik gerçeklikleri iyi okurken Erdoğan'sız yarınların dünkü kuyruklara gebe olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Yeni nesillerin uçsuz bucaksız hayallerini ve hedeflerini geçmişi gören ihtiyarların engin tecrübeleri ile yüzleştirmek gerekiyor. Ak Parti'nin özellikle gurup toplantısında verdiği diğer mesajları da iyi okumalıyız. Görmekteyiz ki, Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ciddi bir siyasi reformun ilk değişimini tetikledi. Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan ile devam derken onunla devam etmek istemeyenler elini kollunu sallayarak geziyor mu?

Yeni darbe sivil mi?
Sosyal medya hesapları üzerinden yürütülen tamam/devam savaşının aslında bir iç karışıklık veya kaos tetikçiliği olup olmadığını da iyi sorgulamamız gerekiyor. Türkiye'de darbe yapmanın en iyi zamanı 'Ramazan Ayı' diyenleri ne çabuk unuttuk! Önümüzde mübarek Ramazan ayının kutsal günleri var. Hava değişiminin anormal olduğu ve bahardan çıkış ile yaz'a başlangıç döneminde belki de mevsim normallerinin ötesinde değişen bir hava ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin rehavete kapılmaması ve halkın birbirine siyasi görüşü ne olursa olsun kenetlenmesi gerektiğine inanıyorum. Belki de bu söylemlerimi yine yersiz endişeler olarak görecek çoğunuz. Ancak ben bu tür yazılarımın sonrasında yaşananları çok iyi gören birisi olarak sessiz kalmamayı tercih ediyorum. Eğer piyasalar 10 gün içerisinde bir şekilde nakit daralmasından çıkarılamazsa, yaşanan mali ekonomik krizin vatandaşta ki ters iz düşümlerini hep birlikte yaşarak görmüş olacağız. Ve elbette gergin vatandaşın algı yönetimleriyle nasıl yanlışlara düşebileceğini de...