Savaşlara ve mecburi göçlere her zaman karşı olduğumuzu yazılarımızda daima beyan ediyoruz, insanları yerinden, yurdundan edip ne oralı, ne buralı olamadıklarını gözlemledik yıllarca. Geldikleri ata topraklarını özledikleri her hallerinden belli olan göçmen ve mültecilerle Bursa'da yaklaşık 42 yıldır görüp yaşadım, ve bu insanların durumlarına her zaman üzülmüşümdür.

Yazı konuğumuz Suriye'den 2011 de Halep'ten ayrılıp önce Gaziantep'e ardından kısa bir süre sonra Bursa'ya gelen kardeşimiz Mahmut Makieh (Mahmoud Makieh) kendisi ile bir yıldır tanışırım Suriye karışmadan önce toprağından ayrıldı, enteresan olan ise Mahmut'un dedesinin babası Hasan Makieh 1894 doğumlu Ankaralı ve  Osmanlı subayı ve Osmanlı ordusunda Teğmen rütbesindeyken Suriye nin karışması sebebiyle Şam iline görevli olarak gönderilir. İngilizlere karşı Şam ve Halep'te savaşır. Osmanlı ordusu Suriye den çekilince büyük dede Hasan Makieh Şam'da kalır evlenir ve çoluk çocuğa karışır. Ankaralı bir Osmanlı subayının soyu artık buradan devam eder.

Mahmut Makieh ve üç kardeşi Bursa'da yaşıyor. Bursa'ya geldiği 2012 yılından günümüze ticaretle uğraşıyor, Mobilya ticareti, turizm, gayri menkul hizmetleri, lokanta işletmeciliği, telefon alım satım ve teknik servis gibi işler yapmış. Müteşebbis bir karaktere sahip, çalışmayı ve üretmeyi seviyor. Bursa'yı ve Türkiye'yi çok seviyor sanırım büyük dedesinin Ankara'lı olmasının da etkisi büyük.

Mahmut Makieh kardeşimize sorular soruyorum ''bazı Suriye'lilerin çıkardığı olaylara ne diyorsun?''

''Bütün Suriyelileri aynı görmeyin, kendimden örnek vereyim benim sülalem de çok kaliteli insanlar var Dayım Rusya'da Moskova'da

profesör, diğer dayım Bursa'da dahiliye doktoru, diğer dayım üst düzey işadamı Ürdün, Lübnan, Libya gibi ülkelere ihracaat yapıyor.  Amcamın oğlu Halep'te doktor, diğer Amcamın oğlu Halep'in en büyük işadamı, diğer Amcamın oğlu Lübnan'da Bakanlar konseyi genel sekreteri görevini yürütmekte. İki Teyzem Halep'te okul müdürlüğü yapmakta görevlerini sürdürüyorlar.''

Mahmut Makieh dolu dolu anlatmaya devam ediyor Suriye'nin bu günkü haline ve insanlarına üzülüyor doğal olarak, ve anlatmaya devam ediyor. ''şu anda Suriye'de savaş bitmedi, bir tarafta Rusya, bir tarafta İran, diğer tarafta Amerika, Hizbullahçılar ve bunların ortak yönleri Suriyelileri topraklarından uzaklaştırmak ve vatanlarını boşaltmaktır. Bizlerin üzüntüsü küçük çocukların öksüz, yetim kalmaları kadınların tecavüze uğramaları,gayrımeşru çocukların doğmaları,  köle pazarlarında satılmaları, yaşlıların öldürülmeleri.''

Mahmut Makieh kardeşimize soruyorum en çok hangi soruyla karşılaşıyorsun? 

''bize en çok neden vatanınızı bırakıp kaçtınız? sorusu soruluyor. İran, Amerika, Çin, Rusya gibi devasa ülkeler ile hangi devlet baş edebilir? Suriye halkı ellerinde silah olmadan bunlara ne yapabilir?, Bu ülkeler perde arkasında kendi aralarında anlaşıp Suriye yi karıştırdılar, sebebi ise Suriye'de yeni bulunan dünyanın en zengin petrol kaynaklarının bulunmasıydı, petrolün yanısıra altın, gümüş, demir, gibi zengin maden yatakları ve Halep ile Şam'da Milattan 11 bin yıl öncesine ait bulunan tarihi yeraltı şehirlerinin bulunmuş olmasıdır. Aç gözlü ülkelerin iştahını kabartan bu servetin karşısında durmamız mümkün değildi. Bizlerin zenginliğini almaya gelen ve gözlerini kan bürümüş bu gücün karşısında nasıl durabilirdik.?''

Mahmut Makieh kardeşimize soruyoruz peki bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?

''bazı Suriyelilerin olay çıkarması ve halkı rahatsız etmesi bizi üzüyor bize kucak açan Türkiye'yi çok seviyoruz, bizlere en büyük desteği Türkiye ve Mısır vermiştir. Bizler her iki ülkenin halkını üzmek ve rahatsızlık vermek istemeyiz. Olay çıkaran kişileri asla tasvip etmiyoruz burada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ben önümüzde ki günlerde Suriyeli İşadamları ve dayanışma derneği kurmak istiyorum, bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Derneğimizin ana sebeplerinden biri de burada yaşayan Suriyelilere toplumsal eğitim verip barışık yaşamayı öğretmeyi hedefleyeceğiz. En kısa zamanda Bursa kamuoyu önüne çıkıp kuracağımız derneği ve çalışmalarını anlatacağız. Bizlerin isteği Türkiye'de yasalara uyarak çalışmak, ticaret yapmak, geçinmek, vergimizi vermek, Zaten ben 2013 yılından beri Bursa'da vergi mükellefiyim ve o tarihten bu güne Türkiye'ye vergimi veriyorum, bunu da büyük bir mutlulukla yapıyorum. Ve ben söylenenlerin aksine Türkiye Cumhuriyetinden bir kuruş para ve yardım almadım, almamda.

Ben hizmetimi yapıp para kazanıyor vergimi ödüyorum, yaşadığım ülkeye ve insanlara faydalı olmaya çalışıyorum, benim mutluluğumu ve huzurumu böyle sağlarım.''

Sevgili okurlar üstte uzun uzun konuştuğum Mahmut Makieh kardeşimin samimi fikirlerini okudunuz. Hiç abartmadan kaliteli bir insan olduğunu gördüm tanıdığım günden itibaren.  42 yıldır Bursa'da yaşayan biri olarak göçmen ve mültecilerin ne zorluklar yaşadığını gördüm Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan'dan gelen göçmen Türkleri tanıdım ve yaşam hikayelerini yoğrulmuş yüreklerinde ki acılarıyla dinledim, üstelik çocuk yaşlardayken. Ve daima söylediğim bir söz vardır.

Her insan bir kitaptır okunulması gereken,

Ve herkesin bir hayat hikayesi vardır....