Türkiye nihayet yıllardır istediğimiz, özellikle de bölgedeki mazlumların hasretle ve dualarla beklediği adımı attı. Suriye'nin kuzeyinde yaşayan Türkmenlerin, Arapların ve teröristlerle ilişkisi olamayan Kürtlerin yaşadığı baskı ve zulümlerin bitmesi için sonunda bir umut ışığı doğdu.
Bir yandan DAEŞ (IŞİD), diğer yandan PYD, buradaki yerel halka uyguladıkları baskı ve zulümlerle sınırımızdaki yığılmaların ve bugün ülkemizde muhacir konumuna düşen 3 milyonu aşkın Suriyelinin sorumlusu oldu. Suriye'nin diktatör lideri Esad ise bu oluşumlara zemin hazırlayan politikaları ve kendi halkına reva gördüğü katliamlarla zaten bu yolu açan isimdi.
DAEŞ
Ülkemizin güneyinde yaşananları anlamak için biraz bölgedeki gruplara ve arkalarındaki güçlere de bakmak lazım.
Bölgede halka korku salınması, batı medeniyetinin (medyatik kafa kesme şovlarıyla) bölgeye güç göndermek için kendi kamuoyunu ikna etmesi için en çok kullanılan örgüt DAEŞ oldu. Yapısı itibariyle birleşmiş milletler gibi olan bu örgütte çok farklı ülkelerden ve farklı etnik gruplardan insanlar bulunuyor. Bu sayede Avrupalıların, ülkelerinde yaşayan hatırı sayılır bir cihadcı radikalden kurtulduğunu da söylemek lazım.
Zaten bu örgütü kurup zamanı gelince imha edecek ve yerine yine bir başkasını kuracak olan da yine batı medeniyetiydi. Belki de yedekteki örgüt şu anda kurulmuştur bile.
Bizim başlangıçta IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) olarak tanımladığımız ama sonrasında DAEŞ dediğimiz örgüt. Arapça kısaltmasını kullanıp DAEŞ dediğimizde yine aynı anlamı içeriyor fakat bu kısaltma (DAEŞ kelimesi) ayrıca; şeytani, fitne çıkaran, kırıp döken gibi anlamlara da geliyor.
PYD
PYD ise Suriye'deki kargaşayı kullanarak kanton olarak ortaya çıkan Kürt bölgesi Rojava'da 2003 yılında kurulan Kürt partisinin kısaltması. Açılımı, Demokratik Birlik Partisi olan PYD'nin başkanı ise Salih Müslim. Hani şu adam yerine koyup Ankara'da ağırladığımız şahıs. Türkiye kendisinden PKK ile arasına mesafe koymasını ve elindeki silahlı güçlerle bölgedeki diğer gruplara baskı yapmamasını söylemişti. Başlangıçta söz dinleyen Salih Müslim, bölgedeki her çapsız lider gibi ABD'nin gazıyla kendisini birden egemen bir devletin başkanı gibi görmeye başladı.
PYD'nin silahlı kanadının ismi de YPG. (Halk Savunma Birlikleri) YPJ (Kadın koruma Birlikleri) ise YPG'nin kadın savaşçı birliklerine verilen isim.
PYD'ye yakın propaganda kanallarında bile PKK ile olan organik bağları inkar edilirken kullanılan şu ifade dikkat çekiyor: "Suriye'deki Kürtler PKK veya Apo'ya sempati ile bakabilirler ama Suriye'deki Kürt oluşumunun PKK ile hiç bir bağlantısı bulunmamaktadır." İnkar ederken bile kabul etmek bu olsa gerek.
Fırat Kalkanı Harekâtı
Özetle batı medeniyeti, Esad'ın öngörüsüzlüğünün, habisliğinin ve katliamlarının yol açtığı bu elverişli ortamdan faydalanarak bu kullanışlı aptallar sayesinde yıllardır bölgede at oynatıyordu. Kendileri (sahada savaşanlar) farkında olmasalar da bölgedeki bu iki büyük silahlı grubun da ipleri aynı merkezde birleşiyordu. Bütün bu denklem TSK'nın Fırat Kalkanı Harekâtı ile bozuldu. Bu hamlenin nasıl yapıldığını ve sonuçlarının neler olabileceğine dair detayları da pazar günkü yazımızda anlatırız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cihat ÖZKAN
Suriye'nin kuzeyi
Türkiye nihayet yıllardır istediğimiz, özellikle de bölgedeki mazlumların hasretle ve dualarla beklediği adımı attı. Suriye'nin kuzeyinde yaşayan Türkmenlerin, Arapların ve teröristlerle ilişkisi olamayan Kürtlerin yaşadığı baskı ve zulümlerin bitmesi için sonunda bir umut ışığı doğdu.
Bir yandan DAEŞ (IŞİD), diğer yandan PYD, buradaki yerel halka uyguladıkları baskı ve zulümlerle sınırımızdaki yığılmaların ve bugün ülkemizde muhacir konumuna düşen 3 milyonu aşkın Suriyelinin sorumlusu oldu. Suriye'nin diktatör lideri Esad ise bu oluşumlara zemin hazırlayan politikaları ve kendi halkına reva gördüğü katliamlarla zaten bu yolu açan isimdi.
DAEŞ
Ülkemizin güneyinde yaşananları anlamak için biraz bölgedeki gruplara ve arkalarındaki güçlere de bakmak lazım.
Bölgede halka korku salınması, batı medeniyetinin (medyatik kafa kesme şovlarıyla) bölgeye güç göndermek için kendi kamuoyunu ikna etmesi için en çok kullanılan örgüt DAEŞ oldu. Yapısı itibariyle birleşmiş milletler gibi olan bu örgütte çok farklı ülkelerden ve farklı etnik gruplardan insanlar bulunuyor. Bu sayede Avrupalıların, ülkelerinde yaşayan hatırı sayılır bir cihadcı radikalden kurtulduğunu da söylemek lazım.
Zaten bu örgütü kurup zamanı gelince imha edecek ve yerine yine bir başkasını kuracak olan da yine batı medeniyetiydi. Belki de yedekteki örgüt şu anda kurulmuştur bile.
Bizim başlangıçta IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) olarak tanımladığımız ama sonrasında DAEŞ dediğimiz örgüt. Arapça kısaltmasını kullanıp DAEŞ dediğimizde yine aynı anlamı içeriyor fakat bu kısaltma (DAEŞ kelimesi) ayrıca; şeytani, fitne çıkaran, kırıp döken gibi anlamlara da geliyor.
PYD
PYD ise Suriye'deki kargaşayı kullanarak kanton olarak ortaya çıkan Kürt bölgesi Rojava'da 2003 yılında kurulan Kürt partisinin kısaltması. Açılımı, Demokratik Birlik Partisi olan PYD'nin başkanı ise Salih Müslim. Hani şu adam yerine koyup Ankara'da ağırladığımız şahıs. Türkiye kendisinden PKK ile arasına mesafe koymasını ve elindeki silahlı güçlerle bölgedeki diğer gruplara baskı yapmamasını söylemişti. Başlangıçta söz dinleyen Salih Müslim, bölgedeki her çapsız lider gibi ABD'nin gazıyla kendisini birden egemen bir devletin başkanı gibi görmeye başladı.
PYD'nin silahlı kanadının ismi de YPG. (Halk Savunma Birlikleri) YPJ (Kadın koruma Birlikleri) ise YPG'nin kadın savaşçı birliklerine verilen isim.
PYD'ye yakın propaganda kanallarında bile PKK ile olan organik bağları inkar edilirken kullanılan şu ifade dikkat çekiyor: "Suriye'deki Kürtler PKK veya Apo'ya sempati ile bakabilirler ama Suriye'deki Kürt oluşumunun PKK ile hiç bir bağlantısı bulunmamaktadır." İnkar ederken bile kabul etmek bu olsa gerek.
Fırat Kalkanı Harekâtı
Özetle batı medeniyeti, Esad'ın öngörüsüzlüğünün, habisliğinin ve katliamlarının yol açtığı bu elverişli ortamdan faydalanarak bu kullanışlı aptallar sayesinde yıllardır bölgede at oynatıyordu. Kendileri (sahada savaşanlar) farkında olmasalar da bölgedeki bu iki büyük silahlı grubun da ipleri aynı merkezde birleşiyordu. Bütün bu denklem TSK'nın Fırat Kalkanı Harekâtı ile bozuldu. Bu hamlenin nasıl yapıldığını ve sonuçlarının neler olabileceğine dair detayları da pazar günkü yazımızda anlatırız.