Trabonspor Kulübü eski Başkanı Şener, yargılanıyor

Trabzonspor Kulübü eski başkanı Sadri Şener, mevcut yönetimin şikâyeti üzerine hakkında açılan davada yargılanıyor. 'Güveni kötüye kullanma' ve 'Özel belgede sahtecilik' suçlamasıyla hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis istenen Şener, suçlamaları kabul etmedi.

Trabzonspor'un geçen yıl yaptığı suç duyurusunda, Sadri Şener’in kulüp başkanlığı yaptığı tarihlerde, 'Hukuki danışmanlık' adı altında avukatlara usulsüz ödemeler yapıldığı öne sürüldü. Trabzon Cumhuriyet Savcılığı tarafından sürdürülen soruşturma sonunda Başkan Şener'in, 'Güveni kötüye kullanma' ve 'Özel belgede sahtecilik' suçlamasıyla TCK’nın 155/2 ve 53/1 maddeleri uyarınca yargılanması istendi. Bunun üzerine açılan davanın ikinci duruşması Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü.

Duruşmada, sanık Sadri Şener ile avukatı Mehmet Şentürk ve Trabzonspor Kulübü avukatı Fuat Göktaş hazır bulundu. Şener’e destek için adliyeye gelen o dönemin bazı yönetim kurulu üyeleri de duruşmayı takip etti. Mahkemedeki savunmasında hakkındaki suçlamaları reddeden Şener, "Kulüp tarihinde kulübe en çok bağışta bulunan ve maddi olarak yardımda bulunan belki de tek kişi benim. Evime haciz geldiği dönemde bu yardımı ve bağışı yaptım. Bilirkişi raporunu ve incelemesini kabul etmiyorum. Bu raporda, Trabzonspor’un en büyük davasının şike davası olduğu diyebilecek kadar bu işi bilmemektedir. Zira bizim en büyük davamız, iki şirketin birleşmesidir. Bunu önce Galatasaray yaptı, biz de Galatasaray örneğini baz alarak aynı şekilde zor olarak bu işlemi yaptık. Biz bu birleşmeyi yapmasak ve avukatlara o paraları ödemeseydik, kulüp bugünlere gelemezdi." dedi.

Şike sürecinde avukatlara ciddi paralar ödediklerini anlatan Şener, sürecin sonunda da beraat ettiklerini ve takımın Şampiyonlar Ligi’ne gittiğini hatırlattı. Dönemindeki mali tabloların 7 kez ibra edildiğini belirten Şener, "Onun için burada olmak ağırıma gidiyor. Eğer benim bir art niyetim olsaydı yönetim kurulundan talep eder daha önce bağışladığım parayı da alırdım." diye konuştu.

İddialara söz konusu olan paraların avukatlara ödediğini savunan Şener, "Avukatlara ödenen paralar karşılığında makbuz alındı. İçişleri Bakanlığı Müfettişleri yaptıkları inceleme sonunda bunların bu şekilde olmaması, faturalandırması gerektiğini söylediler. Bunun üzerine daha önce avans olarak bana verilen ve avukatlara ödenen paralar, avukatlar tarafından bana gönderildi. Ben de kulübe avans iadesi yaptım. Sonra da faturalar kesilerek paralar tekrar avukatlara verildi. Bu şekilde yapmamış olsaydık avukatlara mükerrer ödeme yapılmış olacaktı. Suçlamaları ve bilirkişi raporunu kabul etmiyorum." dedi.

Şener, bir çok kez kendisine elden getirilen paraları avukat ödemelerinde kullandığını savundu. Şener, TMSF ile arasındaki şahsi meselelerden dolayı yaşadığı sorundan dolayı el konabileceğini düşündüğü için para transferini banka hesabı üzerinden yapmadığını anlattı. Şener, yargılama sonucunda olası bir ceza alması durumunda, hükmen geriye bırakılması kararından da yararlanmak istemediğini, temyiz yolu ile aklanacağına inandığını dile getirdi.

"MİZANSEN VAR"

Trabzonspor Kulübü avukatı Fuat Göktaş da şikayet konularının avukatlara ödenen paraların azlığı ya da fazlalığıyla ilgili olmadığını belirtti. Paraların ödendiği avukatların başka, makbuz kesilen avukatların başka olduğunu savunan Göktaş, verilmemiş, alınmayan bir hizmetlerin açıkları kapatmak için kullanıldığını öne sürdü. Göktaş, "Biz bu mizansenden dolayı şikâyetçiyiz." dedi.

Şener’in savunması ve taraf avukatlarının beyanlarının ardından tanıklar Fatih Şahinoğlu, Coşkun Karaoğlu, Alaattin Öymez, Özkan Yavuz ve Mehmet Civelek dinlendi. Mahkeme duruşmayı, iddia edilen dönemin kulüp avukatları Necdet Budak ve Hasan Ölçer’in tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 26 Şubat 2015 tarihine erteledi.

KULÜBE KARA LEKE SÜRMEDİK

Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan eski başkan Sadri Şener, "Davanın özeti, paraları aldın verdin. Ancak Altı boş, dolu değil. Avukatlara kulüp para vermeseydi Trabzonspor kulübü borsadan ötürü bugün kapanmıştı. Çünkü 15-20 trilyonu şimdiye kadar 120 trilyon olarak ödememiz gerekecekti. Bu iş bitmişti işte, biz bunu sağladık. Artık heykel dikersiniz, dikmezsiniz bunu bilmiyorum. En büyük dava borsa davası ama şikeden de anlımızın akıyla çıktık. Avukatlara verdiğimiz para yüzünden 25 milyon Euro gibi çok büyük parayı aldık UEFA’dan." dedi.

Kulübe kara leke sürmediklerini söyleyen Şener, "Ama illa bana sürmeye çalışıyorlar, yemezler. Benim çetrefilli niyetim olsaydı, yönetim kurulu kararı alırdım ve alacağımı alır giderdim. Herkes faizi ile birlikte aldı, ben almadım. Bana bu itibarsızlıktan sonra ilerde bu parayı (eski yöneticiliği döneminde bağışladığı ve bugünkü rakamla 60 milyonu bulduğunu söylediği bağış) alır hep beraber yeriz. Hacıosmanoğlu ile aynı kulvarda 2 insan değiliz. Demokrasinin bazen kötü yanları oluyor. Hakkı olmayanlar da seçilebiliyor. Ona demokraside çözüm bulamamışlar." diye konuştu.

Şener, Kulüp Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun neden bu davanın üzerine gittiği sorusuna da, "Kendini yukarı çıkartmak için birisinin üzerine basman lazım." cevabını verdi. ‘Hibe ettiğiniz paraları alacak mısınız?’ sorusu üzerine de, "İnşaallah" dedi.