Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Başbakan Erdoğan: Meşru olanın dışına çıkmayız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilkelerinin 'demokrasi, özgürlük hak ve hukuk' olduğunu belirterek, "Meşru olanın dışına çıkmayız." dedi. Trabzon'da konuşan Erdoğan, "Hakkı olana hakkını teslim etmekten başka bir şey asla yapmayız....

Haber Giriş Tarihi: 23.11.2013 15:14
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2013 15:14
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Başbakan Erdoğan: Meşru olanın dışına çıkmayız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilkelerinin 'demokrasi, özgürlük hak ve hukuk' olduğunu belirterek, "Meşru olanın dışına çıkmayız." dedi. Trabzon'da konuşan Erdoğan, "Hakkı olana hakkını teslim etmekten başka bir şey asla yapmayız. Biz Türk'ten alıp Kürd'e, Laz'dan alıp Arap'a vermeyiz. Hiç kimsenin başını öne eğmeyiz, eğdirmeyiz. Tek bir meselimiz Türkiye normalleşsin. Kardeşler kucaklaşsın. Kan, gözyaşı dursun. Horlama öteleme dışlama dursun, biz kaybetmeye razıyız yeter ki Türkiye kazansın. Bu Türkiye sofrasında hepimize yer var. Bu Cumhuriyet, bu bayrak hepimizin." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da Meydan Parkı'ında (İstasyon Meydanı) Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Türkiye'yi imar ederken dünyanın da gönlünü kazandıklarını belirten Erdoğan, "Kanuni Sultan Süleyman, Trabzon'dan çıktı, İstanbul'da sultan oldu, gitti Zigetvar'da şehit oldu. Biz mazisini unutanlardan olmadık. İlk Macaristan'a gittiğimde Zigetvar'a gittik. Kanuni'yi türbesinde ziyaret ettik. Kırım Türklerinin yanında biz varız. Ahıska Türklerine biz sahip çıkıyoruz. Gökova, Etiyopya'da Harar Türkleri, Moğalistan'da Duha, Almanya'da soydaşlarımızın, Urumçi, Kerkük'de soydaşlarımızın yanında biz varız. Trabzon'da şehzade olup at sırtında Zigetvar'a giden ecdadım varsa elbette oralara biz de gideceğiz. Onlar 'Bak biz buralara kadar geldik öyleyse sizde iz süreceksiniz' dediler. Yardımlarımız, projelerimiz, barış mesajlarımızla gideceğiz. Bu milletin gençleri onların başında Fatiha okayacak. Onların mezarlarına şehitlikler inşaa ederek büyük devlet böyle olur." dedi.

'UZAYA MEKİK GÖNDERDİLER DE BAŞÖRTÜSÜNE Mİ TAKILDI'

Türkiye'de yıllarca başörtüsünün yasaklandığını kaydeden Erdoğan, "Türkiye bölündü mü? Üniversitede, kamuda, Meclis'te başörtülüler var. Türkiye dağıldı mı, parçalandı mı? On yıllar boyunca bu milleti uyuttular. Ne ızdıraplar çektirdiler. Başörtüsü böler dediler. Başörtülü yavrularımıza zulmettiler. Türkiye bölünmedi, büyüdü. Türkiye daha bir kardeş oldu. Başörtülüyle başı açığıyla el ele verdi omuz omuza verdi, aydınlık yarınlara yürüdü. Türkiye susadığı, hasretini çektiği özgürlüğe kavuştu." şeklinde konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Türkülerden korkacak kadar, dillerden, kimliklerden, kültürlerden, kıyafetlerden, kelimeler, kavramlardan korkacak kadar küçük bir devlet, küçük bir millet değiliz. Ah benim Trabzonlu hemşehrilerim. Başörtüsüne gericilik dediler. Bunlar uzaya mekik gönderdiler de başörtüsünün ucuna mı takıldı? Hızlı tren yaptılar da başörtüsü bu treni raydan mı çıkardı? Marmaray inşaa ettiler de başörtüsü treni mi çıkardı? Uzaya kendi uydularımızı gönderiyoruz hamdolsun başörtüsünün ucuna takılmadı. Seçmeli Kur'an, Siyer dersi koyduk. Bu da takılmadı. Şimdi anne baba evladına Kur'an, siyer dersi aldırtıyor. Şarkılar, türkiler kimlikler zenginliğimizdir. Bu zenginliği daha da arttırmaya çalışıyoruz. Türkülere bölücülük dediler. Dillere, kimliklere kültürlere bölücülük dediler. Milleti aldatmaya gayret ettiler. Ama olmadı bunu başaramadılar. Hak er veya geç hakim oldu. 2 tane savaş gemisi inşaa ettik. Kendi mühendislerimizle yaptık. Faiz lobisine sömürttüler işçimize de, esnafımıza da faiz ödettiler."

ALİ ŞÜKRÜ'NÜN HAYATI

Erdoğan, konuşmasında ilk Meclis'te yer alan Trabzonlu Ali Şükrü'yü de andı: "Gençler gidin ilk Meclis zabıtlarını okuyun. Kardeşliğe bakın. Gidin Trabzonlu Ali Şükrü beyin hayatını okuyun. 10 yıllar boyunca bu millete dayatılan kelimelerin, yaşam tarzlarını ne kadar yapay, suni yeni, anlamsız olduğunu göreceksiniz. Biz birbirimizi ırkımızdan dolayı sevmiyoruz. Allah bizi farklı kavimler, kabileler şeklinde yarattı. Türk, Kürt, Gürcü, Çerkez, Abaza olduğu için sevmiyoruz."

'BURASI RABİYAT'ÜL İSTASYON MEYDANI'

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "76 milyonun tamamı gibi Karadeniz'in uşağı merttir, sözünün eridir, fikri neyse zikri de odur. Özü neyse sözü de odur. Bir Rabiyat'ül Adeviye burasıda Rabiyat'ül İstasyon Meydanı. Türkiye'nin aleyhine hiçbir işin içinde AK Parti iktidarını göremezsiniz. Zarar verecek hiçbir meselede bizi göremezsiniz. Şehitlerimizi incitecek hiçbir adımı biz atmayız. Anneler yürekleri ağızlarında yaşıyordu. Rabbim hiçbir aileyi evlat acısıyla imtihan etmesin. Yaşamayan, bu acıyı hissetmeyen bilmez. İşte 1 yıldır anneler, babalar bu acıyı yaşamıyor. Mehmetlerimiz dağlarda şehit olmuyor. Kapılar korkuyla açılmıyor. Kan bağımlısı kan tiryakisi olanlar bize ne verdiniz diye soruyorlar. Hiçbir şey vermedik, vermeyiz, vermeyeceğiz. Demokrasi, özgürlük hak ve hukuk bizim ilkelerimiz bunlar. Meşru olanın dışına çıkmayız. Hakkı olana hakkını teslim etmekten başka bir şey asla yapmayız. Biz Türk'ten alıp Kürd'e, Laz'dan alıp Arap'a vermeyiz. Hiç kimsenin başını öne eğmeyiz eğdirmeyiz. Tek bir meselimiz Türkiye normalleşsin. Kardeşler kucaklaşsın. Kan, gözyaşı dursun. Horlama öteleme dışlama dursun, biz kaybetmeye razıyız yeter ki Türkiye kazansın. Bu Türkiye sofrasında hepimize yer var. Bu Cumhuriyet, bu bayrak hepimizin."

'DUA EDİN'

Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Trabzon bizlere dua ediyorsa biz yolları, dağları, engelleri, hendekleri aşar, büyük Türkiye’yi inşa ederiz. Karadenizin yıldızı Trabzon bizden hayır duaları eksik etmesin. İstanbul’da denizin 62 metre derinliğinden Marmaray'ı inşa ettik. 153 yıllık rüyayı, hayali gerçekleştirdik. Allah bize nasip etti. Karadeniz sahil yolunu tamamladık. 12 tane tünel yaptık, dağları Ferhat gibi deldik. O dağlarda otobüslerle ölüme gider gibi seyahat ederdik. O virajlarda ne kazalar olurdu. Buradakilerin yaşları küçük olanlar bunu yaşamadı, görmedi. Biz bu milletin sevdalısıyız, bu millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için yola çıktık. Göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre duble yol vardı, 11 yılda 17 bin kilometre yol ilave ettik. Bunlar yatarak olmuyor, çalışarak oluyor. 26 havalimanı vardı, şimdi 52 havalimanı var. Yapacağımız işler var, dua edin."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.