Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Aziz Yıldırım: Galatasaray bizi yenmedi, biz hatamızdan yenildik

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 2-1 kaybettikleri Galatasaray maçında, kırmızı kart gören Bruno Alves yüzünden yenildiklerini belirterek, "Galatasaray bizi yenmedi, biz hatamızdan yenildik." dedi.Süper Lig'in 7. haftasında oynayacağı...

Haber Giriş Tarihi: 22.10.2014 13:03
Haber Güncellenme Tarihi: 22.10.2014 13:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 2-1 kaybettikleri Galatasaray maçında, kırmızı kart gören Bruno Alves yüzünden yenildiklerini belirterek, "Galatasaray bizi yenmedi, biz hatamızdan yenildik." dedi.

Süper Lig'in 7. haftasında oynayacağı Gençlerbirliği maçının hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe'de başkan Aziz Yıldırım basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yıldırım, Bruno Alves'e verilen para cezasının 50 bin euro olmadığını, menejerinin basını kandırdığını ifade ederek, "Bruno Alves'e 50 bin euro değil 30 bin euro ceza verdik. Bekir'e de kırmızı kart gördüğü için 20 bin euro ceza verdik. Bu tür cezalar bundan sonra da gelecek." dedi.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım basın mensuplarına açıklamalarda bulunurken, derbiden Türk futbol gündemine kadar birçok konu hakkında da çarpıcı ifadeler kullandı. Beşiktaş'a stadı vermeyeceklerini Başkan Fikret Orman'a söylediğini de belirten Yıldırım, "Biz kendi stadımızı kendimiz yaptık, kimseden de stat istemedik. Devletten de yardım almadık." diye konuştu.

Galatasaray Kulübü Başkan Adayı Alp Yalman'a teşekkür eden, Abdullah Kiğılı'ya kırgın olduğunu söyleyen, Başkan Aziz Yıldırım'ın basın mensuplarına yaptığı açıklamanın ayrıntıları şöyle:

"Galatasaray karşısında alınan yenilgi geride kaldı. Maç geçti artık Gençlerbirliği maçına hazırlanmamız gerektiğini konuştuk. Geçen sene de maç kaybettik. İkinci devrenin başında 10 puandan 4 puana inmişti fark. Ondan sonra ayağa kalktık. Biz orada kendimiz mağlup olduk. Bizi Galatasaray yenmedi. Oyuncumuz kendini attırınca Galatasaray açıldı ve devamı geldi. Galatasaray maçındaki ve Konya maçındaki kırmızı kartlar haklı. Ama hakemlerin hataları oluyor. Elle atılan goller var. Bilmiyorum nasıl olacak. Bekliyoruz.

Galatasaray maçının ilk yarısında 3 tane sarı kart pozisyonu var. Hakem görmedi. Biz susuyoruz ve bekliyoruz. Bekir ve Alves'in kartları doğru ama Konya maçınd Kuyt'a yapılan bir hareket var o da kırmızı karttı vermedi. Galatasaray maçındaki Emenike'nin pozisyonu da net penaltı. Oyuncu ayağını koyuyor. Orada Emenike çalıma da gidebilir kaleye de vurabilir. Oyuncu ayağını koyunca vuramadı. Penaltıydı.

ALVES'E 50 BİN DEĞİL 30 BİN EURO CEZA VERDİK

Alves'le konuştum. 50 bin euvro ceza vermedik. Toplantıda rakamları telaffüz ettik ama hukukçulara danıştık. Talimat gereği 30 bin euro ceza verebiliyormuşuz, onun için Alves'e en yüksek cezayı verdik. Alves'e 30 bin euro, 20 bin euro da Bekir'e ceza verdik. İki oyuncuyu da cezalandırdık. Bundan sonra da böyle cezalar gelecek.

Takım beklenenin altında kaldı. Ben memnun değilim. Ama geçen sene de memnun değildim. İkinci yarı başladığında peş peşe alınan mağlubiyetler vardı. Basında şöyle bir algı var. Bir hafta kazandıysak iyiyiz. Kaybettiysek kötüyüz. Ben çıkardım tüm maçları. Biz kazanınca diğerleri de kaybediyordu. Derbi maçları var içerde Trabzon ve Beşiktaş'la berabere kaldık Galatasaray'ı yendik. Şimdi hepsini dışarda oynuyoruz. Bunların içerisi de var. Türkiye'de kimse bunlara bakmıyor.

İsmail Kartal kötü deniyor. Geçen sene takım şampiyonluğu ilan edince antrenman yapmadı. Son 4 hafta 2 günde hafif ter idmanı yapıldı hepsi bu. Ondan sonra 3 ay tatil yaptılar geldik düzgün çalışmadık. Ersun Yanal takımı çalıştırmıyordu, bu yüzden de Ersun Yanal'ı gönderdik. Bu kadro çalışınca rayına oturur. İsmail Kartal da çok çalışıyor ve takımı da çalıştırıyor. Bazen yanlış şeyler de konuşuyor televizyonlarda, kendisini de uyardım. Kendini sıkıntıya sokacak açıklamalar yapmamalı. Takımı iyi çalıştırıyor. Takım da yavaş yavaş rayına oturacak. Yine biz şampiyon olacağız. Rahat olun. Fenerbahçe'nin çoğulcu bir demokrasiye ulaşması için biz de çalışmalar yapıyoruz.

ARADA ANTRENÖR GÖNDERMEM

Aziz Yıldırım burada kaldığı sürece arada antrenör göndermedim. Hep sene sonunu bekledim. İsmail hoca benim çocuğum. Sonuna kadar burada kalacak. Gereksiz şeyleri konuşuyor. Onunla telefonda konuştum. Daha düzgün konuşacak. Haddini bilmek açıklaması talihsiz oldu. Masa başında oturup yazı yazan baronlar var. Onlar çok ahlaklı ve şerefliler, yazmaya devam ediyorlar. Ben 17 yıl başkanlık yaptım, bana arntık bıraksın diyorlar ya. Ben de Türk sporunda uzun yıllar yazarlık yapan baronlara artık bırakmalılar diyorum, gençler yazsın artık. Spor basınındaki baronlar bıraksınlar artık bu işi. Bizim de bırakmamız gerekirse biz de bırakırız. O baronlar kahvelerde oturup haber üretmesinler.

Yalan yazmayın doğru yazın biz de okuyalım. Doğru olan habere bir şey söylemem. Yavaş yavaş 1 milyon üye projemiz gelişecek. Bu proje ilerleyen yıllarda gelişecek. Öncelikle delege oluyorlar. Bir şubede 200 üye geldiği zaman kimse oy kullanamıyor. 200'ü geçtiği zaman 7'ye kadar oy kullanımı var. Ben maçtan önce de sonra da konuşma yapmadım. Ne Galatasaray'la ilgili ne hakemlerle ilgili konuşma yapmadım. Tek çalıştığım konu 1 milyon Üye konusu.

3 Temmuz 2011 Olayı bir şike yargılaması değildir. Nasıl ki diğer özel yetkili mahkemelerinin olayları varsa bunda da başka nedenler vardır. 3 Temmuz sonrasında seyirci tribünden çekildi deniliyor. Bu yanlış. Yıllardır seyirci geliyordu tribüne. Passolig sonrası bu konu ortaya çıktı. Passolig yanlış anlatıldı. Passolig bir bankanın kredi kartı olarak ortaya çıktı. Sonrasında bu tepkiler ortaya çıktı. Biz sponsorluk anlaşmasını istemedik. 1.8 milyon dolar veriyorlardı. Biz istemedik. E-Bilet gibi passolig olabilir dedik. Yuvarlıyorum 8 TL karşılığında taraftarlara passolig verilebilir. Bir bankanın kredi kartına mecbur edersen buna kimse katlanmak istemez.


Alp Yalman'a teşekkür ediyoruz. Her zaman Galatasaray camiasından dostlarımız olmuştur. Seçim sona ersin ondan sonra konuşuruz. Kulüpleri birbirleriyle kavga ettirmeyi bırakın. Zaten ülkede sıkıntılar var. Bunlara destek olmamız lazım. Sporda, siyasette ve ekonomide... Hepimizin aklı selim düşünmemiz lazım. Kavga etmeye gerek yok. Bu çatı çökerse hepimiz altında kalırız. Haklarım yenirse kavga ederiz tabii ki. Ama basın da biraz düzgün haberler yapsın. Ben 15 sene önce fikirlerimi söyledim. Aziz Yıldırım yanlış söylüyor denildi. Bu sene dediklerim ortaya çıktı.

Biz Avrupa Birliği'ne gireceğiz, Amerika gibi olacağız diyorsak orada da bu rahatlık 1 günde ortaya çıkmadı. Yıllar sürdü. Biz ne ordan doğru olanları almalıyız. Almanya 2000'de çöktü 10 yılda nerelere geldi. Oradan sistemi alıp uygulayacaksınız. Basınımız buna yön vermesi gerek. Dedikodudan başka yön iş yapmıyorlar.

TAKIMLAR, SİYASET VE SPOR NEYSE MİLLİ TAKIM DA O OLUR

Takımlar neyse siyaset neyse, spor neyse Milli Takım da aynı şekilde. Ayırmak yanlış olur. Yabancı oyuncu 3 tane 5 tane yabancı vardı ama milli takım başarılıydı. Arkadan gelen jenerasyonu iyi eğitmek lazım. Taksiksel ve mental açıdan iyi yapmamız lazım. Biz elimizden geldiğince fazla masraf yapmamaya, bankalardan kredi almamaya, içerdeki gelirlerle iş yapmaya çalışıyoruz. Bunu transferde de görüyoruz. Bir oyuncu aldık.

Diego'nun 3 senelik sözleşmesi var. Zamanı gelince oynayacaktır. Takıma alışacak zamanla. Ben Beşiktaş ve Gençlerbirliği maçında tribünde olacağım. 1 milyon üye projesi için sürekli geziyoruz. Şubelerimize gidiyoruz sürekli. Koşuşturuyoruz. Biz mücadele ediyoruz. Yalnız biz değil diğer kulüplerin de sıkıntıları var. Bu kulüplerin hiç biri banka değil. Futbol artık eskisi gibi ucuz değil. İşler büyüdü. Bir futbol sahasına bakmak bile pahalı iş. Kaç tane sahamız var. Altyapımız daki sahalarımız var. Futbolun dışında 8-9 şubemiz var. Onlar da amatör kalmadı. Hepsi profesyonel oldular nerdeyse. Ama adı bizde amatör. Başarılı olunca devlet çağırıp tebrik ediyor ama kulübün adı geçmiyor. O kadar başarı elde ediyoruz devletten bir yazı yok. Atletizm şubemiz var, Masa Tenisi Şubemiz var, Şampiyonlar Ligi'nde final oynadı, kimsenin haberi yok. Atletizmde Avrupa ve olimpiyatlarda madalya kazandık. Başka kulüp yok, sadece ENKA var. Eğer biz atletizm şubesini kapatsak, ENKA da küçülecek.

Dün voleybol maçı için bilet satılıyor. Bize bir kuruş gelmedi. Hepsini federasyon aldı. Televizyon yayınını alıyorlar ama bize yine bir şey yok. Biz bu volaybol takımı için kız ve erkek olmak üzere eski parayla 1 buçuk trilyon para veriyoruz. Bu yatırımlar devam ediyor. Lige dönüyorsunuz devletin bankalarıyla, ya da belediyelerle mücadele ediyorsunuz. Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası. Devletin bankaları kazandıkları parayı buraya aktarıyor. Biz bu branşlara yüklensek futbol takımından kısmamız lazım. Mayıs ayında bununla ilgili daha geniş bir toplantı yapacağız. Amatör branşlar için genel kurulu toplayacağız.

KULÜPLER BAŞA ÇIKAMAZ

Amatör şubelere yaptığımız yatırımlardan kaynaklı bütçemizde açıklar oluşuyor. Şimdi gittik Kenan Evren Lisesi'ni aldık. Mesela atletizmde Fenerbahçe var Enka var. Fenerbahçe çekilsin Enka da çekilir. Bununla kulüpler başa çıkamaz. Gençlik Spor Müdürlüklerinin destek olması lazım. Bu şekilde durum zor. Biz şampiyonlar çıkarıyoruz devlet gururlanıyor. Çözüm olarak bu branşlar için ödediğimiz vergilerin geri verilmesini talep ettik ama geri çevirdiler. Gelin bunları biz verelim konuyu birinci ağızdan öğrenin.

YÖK'e 1 sene önce müracaat ettik Fenerbahçe Üniversitesi açmak için halen dönüş yok. Bugün gezdiğimde her yerde özel üniversiteler var. 25 milyon Fenerbahçeli var bu ülkede üniverite açamaz mıyız? Liseyi açıp doldurduk kontenjanı, 600 öğrencimiz var, yerimiz yok fazla da var alamıyoruz. Üniversitede de bunu yaparız. Fenerbahçeli bir kitle yaratmak için bunu yapmak istiyoruz. YÖK'ten Randevu istiyoruz ancak vermiyorlar. Önce Ekim ayında randevu vereceğiz dediler. Şimdi de dün aramışlar randevu veremiyoruz, Kasım ayında boş zaman bulursak programa alıp randevu vereceğiz diyorlar. Bunları konuşun basın olarak.

SÜREKLİ STADI VERMİYOR DİYORLAR

Şimdi Beşiktaş ikinci başkanı Fenerbahçe samimi davranmadı diyor. Fikret Bey ben hapisten çıkınca evime geçmiş olsuna geldi konuştuk. Galatasaray da veriyor dedi. Biz de Galatasaray'la anlaşın biz de aynı anlaşmaya imza atalım dedim. Şimdi ikide bir de çıkıp kimse stadını vermiyor diyorlar. Bu sene yine geldiler kabul edemeyeceğimizi söyledik. Şimdi bizi suçluyorlar. Sen en baştan ben Olimpiyat Stadı'nda oynayacağım dedin. Oradaki şartları bilmeliydin.

Bir de stadımızı kendimiz yapıyoruz, kimseden para almıyoruz diyorlar. Bu ülkede kendi stadını kendisi yapan ilk kulüp Fenerbahçe'dir. Biz bölüm bölüm yıktık ve kimseden para istemeden biri iki sponsorla ve taraftarımızla stadımızı yaptık. Şampiyonlar Ligi eleme maçlarını ve grup maçlarını stadımızın bazı tribünleri yıkıkken oynadık, gruplara kaldık, ama gruplarda 0 (sıfır) puan aldık. Fakat sonuçta stadımızı kendimiz yaptık.

"KİĞILI'YA KIRGINIM"

Abdullah Kiğılı'yla tartışmadık. Ben müdürü görevden aldım. Çünkü görevini yapmıyordu. Formalar çıktığı zaman o görevinin başında olmalı. Yoktu görevini yapmıyordu ben de görevinden ayırdım. Benim bu kulüpte imza yetkim yok ama Abdullah Bey'in 100 milyon liralık imza yetkisi var tek başına. Yanında çalışan biri için benim kalbimi kırdı. Kırgınlığım var. Bunu burada konuşamam ama Abdullah Beye kırgınım.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.