Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sözün Ahlaklısı

Yazının Giriş Tarihi: 28.11.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.11.2020 00:02

    Üslup her şeyde gereklidir; adeta insanın karakterini yansıtır.  İnsanın birikimi ve donanımı ne olursa olsun üslubu bozuksa o birikim ve donanımın hiçbir faydası olmaz. Çünkü üslup adeta mutfakta pişen yemeğin servisi gibidir. Bir lokanta düşünün; kazanç elde etmek istiyorsunuz. En iyi yemekleri yapıyorsunuz. Ancak kaba saba insanlarla servis ediyor, temizliğe ve estetiğe dikkat etmeyen garson ve komilerle çalışıyorsunuz… Ne kıymeti var. Bu durum size müşteri kazandırmaz tam aksine müşteri kayıp ettirir.

 İnsan da ilmiyle ve ameliyle mükemmel olmanın yanında o ilmini insanlara aktarma yönünden becerikli ve mahir olmalı. Taklitten uzak, estetik ve zarafete, iffet ve hayâya; konuşma üslubuna dikkat etmeli.

Kaba saba sözlerin arkasındaki incelik ve zarafetin olması, merhamet ve şefkatin varlığı çoğu zaman işe yaramayabilir. Öyleyse asıl olan nerede ve ne şekilde konuşulması gerekiyorsa o şekilde konuşmasını bilemeli, en güzel şekilde insanın anlayacağı biçimde meram anlatılmalı.

   Bazen fikri ve düşüncesi batıl olduğu hemencecik, işin içine girdiğinizde, anlaşılan insanlar üslup ve güzel aktarma sayesinde birçokları tarafından dinlenir ve ciddiye alınır.

   Bazen de düşüncelerin ağırlığı, tutarlılığı ve hayati önem taşıması söz konusu olduğu halde üsluptaki bozukluk nedeniyle işe yaramayabilir.  Müminin her hali güzel olmalı. İlmi yeterli, ameli çok, davranışları güzel, iyi niyetli insanlar her zaman kazanır ve kazandırlar.

 Söz, güzelliği kadar ağızdan da güzel çıkmalı. Çünkü niyette ki doğruluk bazen kötü çıkan sözün tahribatlarına engel olamayabilir. Hani derler ya “söz söylemeden önce senin esirindir, söyledikten sonra sen onun esiri olursun.”

  Sözü özümseyerek, önünü ve arkasını hesap ederek sarf etmeli. Nereye varacağını inceden inceye hesap etmediğimiz sözlerin tahribatları çok ağır olduğu gibi kul hakkına girmeye de neden oluyor. Bir sözle yıktıklarımızı bin sözle tamir edemeyebiliriz.  İlminin ağırlığı ile belli bir itibar elde etmiş insanlar heyecanına yenik düşüp hızlarını frenleyemediklerinde, sarf ettikleri sözlerinin hafifliği ile hafifliyor,  bir anda insanların gözünden düşüyorlar.

  Söz, insanı hafiflettiği gibi bazen de tartılamayacak kadar ağır insan haline getirir. Söz yaşanılarak söylenmeli. Söylenmek için değil, anlaşılmak için sarf edilmeli.  Anlaşılabilmek, sözün ahlakıyla mümkündür. Güzel söz ahlaksızca söylendiğinde çirkinleşir.

  Ön yargılar, enaniyet, taassup derecesinde benimsenen fikir ve düşünceler sözlerdeki inceliği ve zarafeti bozabilir. Öfkenin olduğu yerde sözdeki üslup yerini kontrolsüz konuşmaya bırakabilir. Yani söz ince ve hassas terazi gibidir; iyi tartmalı aksi halde fazlası israf, azı cimriliktir. Servis edilişinde, ses tonunda ki ayar, mimiklerde ki uyumsuzluk üslup bozukluğuna sebeptir.

 Amr b. As derki;

“Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur.”

  Yunus Emre de ne güzel demiş:

 Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz

 Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz

 Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı

 Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz

 SELAM VE DUA İLE…

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.