Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sosyal Medya’ya çeki düzen

Yazının Giriş Tarihi: 08.08.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.08.2020 00:00

Bayram öncesinde Milletvekillerimiz bir kez daha TBMM’de sabahlayıp iki yeni kanun çıkarılmasına yönelik çalışmalarını tamamladı. Birinci Kanun Sosyal medya kanunu. İkincisi ise İstihdamı artırma kanunu.

Her iki kanunda ülkemizdeki demokratik toplum, özlenilen hak ve özgürlükler, çalışma barışı açısından büyük önem arz ediyor. Kamuoyu, daha çok sosyal medya kanununa odaklandı. Yatıp, kalkıp, sosyal medya kanunu ile ilgili çalışmalar ve paylaşımlar yapılıyor. İktidar, insan hak ve özgürlüklerinin korunması adına bu kanunun çıkarıldığını ifade ediyor. Muhalefet ise kanunla, kişilerin özgürlüklerinin kısıtlandığını, eleştiri haklarının suç sayılma noktasına getirildiğini ileri sürüyor.

Neticede, kanun çıktı. Dünyanın pek çok bölgesinde günde ortalama olarak 3 milyardan fazla insanın iletişim halinde olduğu sosyal medya guruplarında ülkemizde ise günlük 55 milyonu aşkın paylaşım yapılıyor. Özellikle akıllı cep telefonları sayesinde artık hepimiz birer yürüyen sosyal medya santrali olduk diyebiliyoruz. Çünkü, erişimin olduğu her yerde dünyaya açık paylaşımlarda bulunabiliyoruz.

İnsanların, sevgilerini, mutlu günlerini, ailelerindeki huzuru, özel günlerini paylaşmaları, birbirleriyle uzun süredir iletişimde bulunmayanların bu paylaşımlarla özlemlerini gidermeleri ve ilgilendikleri kişiler,y aileler, siyasi partiler, dernekler, STK’lar hakkında bilgi sahibi olmaları gerçekten çok güzel. Bulunmaz bir nimet. Buna şükür ediyoruz hep beraber.

Karşı çıktığımız ise, insanlara ve kurumlara yönelik karalama kampanyaları. Kanun taslağına bakıp incelediğim kadarıyla, kamuoyunda yapılan tartışmalara ve ilgi çeken konulara baktığım kadarıyla,  sosyal medya ortamındaki paylaşımlara ve insanların birbirlerini suçlayan, hakaret içeren, iftira içeren, ağır suçlamalara yol açan yazılımlara ket vurulmak isteniyor. Birde, insanların bu tür olaylarla karşılaştıklarında, kimi, kime şikayet edeceklerine dair artık bur kanunumuz var. Eskiden, şikayet bile etseniz, “yayın ortamı yurt dışı kaynaklı” şeklindeki bahanelerle yaptığımız şikayetler kadük kalıyordu. Yani, karşılık bulamıyordu.

Şimdi, herkes aklını başına alacak. Bilgisayarın klavyesinin başına oturduğunda, hangi tuşlara nasıl basacağına bir kez değil belki birkaç kez düşünüp adım atacak. Eline cep telefonunu alıp sosyal medya guruplarında sörf yapmaya başladığında gördüğü fotoğrafın altına veya okuduğu bir yazının altına, yada kendi oluşturduğu bir veriyi yazarken, başkasının özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına gelebilen veya onları toplum içinde küçük düşürebilecek söylem ve eylemlerden kaçınma adına düşünüp taşınacak.

Artık öyle, istediğim kişiye istediğimi yazarım mantığı ile sosyal medya ortamlarındaki paylaşımlar kanunun yürürlüğe gireceği tarih olan 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren suç sayılacak.

Gelelim, kanunun kabul edilmesinden sonra olayı gündeme getirip sosyal medyaya çeki düzen verilmesi düşüncesinden hareket eden AK Parti’li kurmayların bu olaya bakış açılarına.

Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, olayın özgürlükleri kısıtlayıcı değil, insan hak ve özgürlüklerinin korunması olarak algılanması gerektiğini savunuyor.

Sosyal medya düzenlemesi sosyal medyayı kapatmak ya da yasak getirmek amacı içermiyor. Tam tersine bu alanda bir düzenleme ve 55 milyon vatandaşımız sosyal ağlarda kullanıcı durumda. Dolayısıyla sosyal ağlarda kullanıcı olan vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve burada var olan dezenformasyonun önüne geçilmesini amaçlayan bir düzenleme. Dolayısıyla bu düzenlemenin amacı tam da kullanıcı durumunda olan vatandaşlarımızın haklarını korumak amacıyla yapılmış bir düzenleme.

Bu düzenleme bizim sosyal ağları özgür bir şekilde kullanmamızı sağlayacak ve oraların dezenformasyonlardan suçlara kadar, özel hayatın gizliliğinin korunmasından kişisel bilgilerimizin güvence altına alınmasına kadar bir düzenleme yaptık. Diyelim ki bir içerik ile ilgili başvuruda bulunuldu. Suç teşkil eden bir içerik çıkarma talep edildiğinde 4 saat getirdik, Almanya'da bu 24 saat. Başvuruya 4 saat içinde başvurulması gerekiyor.

Dünyada 3,8 milyar aktif sosyal medya kullanıcısı var. Bu sosyal medya platformunun bu egemenleri adeta devletlerle egemenlik mücadelesine girişiyor.

Sosyol Medya alanında ilgi çeken bir gelişme; ABD Dışişleri Bakanı TikTok'u kapatabiliriz dedi. TikTok bir Çin yazılımı. ABD vatandaşlarının TikTok kullanıcılarının verileri nerede tutuluyor?

Çin'de tutuluyor. Bunu milli güvenlik sorunu olarak gördüklerini belirttiler. Biz de verilerimizin Türkiye'de tutulmasını milli güvenlik sorunu olarak gördüğümüz için istiyoruz..

Bu mesele bir milli mesele 55 milyon vatandaşlarımızın verilerinin korunması meselesi o yüzden biz veri yerelleştirmeden unutulma hakkına, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasından Türkiye'nin siber haklarının güvence altına alınması. Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, en az 1 kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirleyecek. Bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verilecek.

Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini BTK'ya bildirecek. Temsilcinin gerçek kişi olması halinde Türk vatandaşı olması zorunlu olacak. Verilen önergenin kabul edilmesiyle, bu maddenin ve bağlı düzenlemelerin yürürlük tarihi 1 Ekim 2020 tarihinde olarak değiştirildi.

Bakalım, bu yeni kanun sosyal medya arenasındaki kısır tartışmalara, karşılıklı suçlamalara, insanlara tepeden kıp ahkam kesmelere karşı nasıl bir sonuç gösterecek?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.