Sosyal medya;

Ad güzel de, içi alaca karanlık kuşağı gibi.

Ben bu konuda ki cehaletimden dolayı sadece facebook ve twitteri biliyorum.

Aslında bunların benzeri pek çok platform daha varmış.

Diğerleri de benim bildiklerim gibiyseler vah insanlığın haline.

Yazının başlığını özellikle sosyal mavra koydum.

Bu mecra da hiçbir kural yok çünkü.

Yalan, dolan, haksızlık, ukalalık, sahtekarlık, atar, gider, edepsizlik, cinsel sömürü, tehdit ve bolca da küfür…

Çocuklara sakın ha dediğimiz her ama her şey var.

Bir de toplumsal kutuplaşmanın paylaşımlara yansıması var ki

En çok korutucu olanı da o.

Diğer ülke insanları sosyal medyayı hangi amaçları için kullanıyorlar bilemem ama bizim ağırlıklı olarak birbirimizin gözünü oymak için kullandığımız bir gerçek.

Tabi hadise sanal ortamda geliştiği için kimse kimseyi fiziken tanımıyor ya odunu veren verene.

Bir de ya tanıyan çıkarsa diye tırsıp sahte hesaplar açanlar var onları da unutmamak gerek tabi.

Ha evet; sahipleri tarafından maaşa bağlanmış adına trol derler çakalları da elbet.

İtiraf edeyim ben aşağıda ki rakamları görene dek ülkemizde sosyal medyanın bu kadar insan tarafından kullanıldığını bilmiyordum.

Meğer 82 milyonluk nüfusumuzun 59 milyonu internette sörf yapıyormuş.

Bu 59 milyonun 52 milyonu da sosyal medya mecralarının takipçileriymiş.

Eee durum böyle olunca kontrolsüz güç,  güç olmaktan çıkıyor elbet.

Kör gözüm parmağına artık Allah ne verdiyse birbirine saydırıyor ahali.

En masum paylaşımlardan en damarlarına kadar ‘’yorum yorum ben bu yorumu okuturum’’ diye akla gelen her cümle doğruluğuna yanlışlığına bakılmaksızın sıralanıyor.

Bir de kullanılan bilgi, belge ya da görselin doğruluğu test edilmediği ve görenin derhal durumdan vazife çıkartarak çemkire çemkire yorumlar yazdığı paylaşımlar var ki en kötüsü o.

Her gördüğünü doğru kabul edip derhal klavyeye sarılmak nasıl bir ruh haleti hiç anlamıyorum.

Denemesi bedava;

Bulun internetten alakasız bir erkek ya da kadın fotoğrafı yazın altına ‘bu var ya bu şöyle yapmış böyle yapmış’’ diye paylaşıverin hesabınızda.

Bakın kimler kimler ne yorumlar yazacaklar hatta bazılarını ‘bu da mı yahu?’ diyerek hayretler içerisinde okumazsanız ben neyim?

Hal böyle olunca sosyal medya, sosyal mavraya dönüşüveriyor tabii.

Konu ile ilgili kafa patlatanlar insanların sosyal medya kullanımlarında ki tercihlerini kategorize etmişler ve şöyle sıralamışlar;

Ticari maksatlı kullanıcılar/Aile ortamına nitelik paylaşımlarda bulunan kullanıcılar

Ünlü olma çabasında olanlar/Arkadaşlara hava atma çabasında olan genç nüfus

Bence en önemlisini atlamışlar ama;

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunabileceğini sananları daha da ötesi sanmakla kalmayarak bundan ölümüne emin olanları atlamışlar.

Şimdilerde birinin telefon numarasını öğrenebilmek için cep telefonunuz var mı diye soruyor muyuz?

Sormuyoruz; o aşamayı yok sayıp direkt numarasını istiyoruz.

Ben geçenlerde numaramı isteyen birine cep telefonum yok dedim;

Aborjin’e bakar gibi baktı yüzüme.

Muhtemelen inanmadı ama yüzünde ki ifade çorbasından sinek çıkmış bir insanınkiyle aynıydı.

Sosyal medya da böyle bir duruma gelmiş.

Hani herhangi bir sosyal paylaşım sitesinde hesabı yoksa kişi ciddiye bile alınmıyor.

Elbette tüm dünyada böyleyse bizde de böyle olacak.

Benim derdim bu sosyal mavra meselesi.

Bir de sanal atar gider.

(Üf şimdi kaç like alır bu yazı; fenomen oldun oğlum fenomen)