Başlıkta ki yüz rakamsal  karşılığı olan yüz değil.

Surat ya da halk arasında sıfat tabir edilen yüz olduğu da söylenemez.

Yüzmek fiilinin  emir kipi filan da değil.

Deri yüzme ile de alakası yok.

Garip ama bu yüz olumsuzlaması yapıldığında gerçek anlamını ifade edebilen yüz.

Yüzsüzün ya da yüzsüzlüğün yani.

Karakterin görünürlüğünü betimlemesi için kullanılan yüz.

Son derece somutken,soyut bir yüz.

Yüzün bu halini anlatan öyle çok ata sözü ve deyiş var ki…

Bu yüzün en büyük özelliği üzerine envai çeşit maskeler de takılsa bir yerlerinden sırıtabilmesi.

Ha bir de ikili hali var onu da atlamamak gerek. Hani iki yüzlü deriz ya işte o hali.

Bence insanın en büyük baş belası bu soyut yüz(ü)

Ne yaparsa yapsın,ne kadar gizlemek isterse istesin cırrrık diye kaçırıveriyor bir yerlerinden.

Bazen bir lafından çıkıveriyor,bazen bir davranışından en çok ta menfaatlerini koruma çabasında olduğu o zavallı hallerinden.

Bir kere kaçırınca da tüpünden çıkmış diş macunu gibi yerine sokması mümkün olmuyor.

Belki mümkündür diye beyhude uğraşanların ellerine,dillerine,üstlerine başlarına bulaşıveriyor.

Kokuyor da musibet.

Hinlik kokuyor,hainlik kokuyor,korkaklık kokuyor,dalavere kokuyor,kokması gerekmeyen ne varsa o kokuyor.

Yüzsüzlük tetiklediği pek çok niteliği(!)de parantezine alan bir güce sahip;

Arsızlık,pişkinlik,iftiracılık,çıkarcılık,palavracılık,ajitasyon,gösteriş saplantısı,aşağılık duygusu,beceriksizlik,aymazlık,korkaklık,arlanmazlık,hırsızlık,kaypaklık,döneklik…

Say sayabildiğin kadar;

İnsana dair ne kadar olumsuz sıfat varsa hepsi yüzsüzlüğün bileşeni.

Yüzsüzlük sahne aldığında yüz kızarması deyiminin de bir anlamı kalmıyor  tabii.

Yerine yüzüne tükürme ikame edilse de,o zamanda yüzsüzse yüzsüz diyememe yüzsüzlüğü komuyor..

Sözlük yüzsüzlüğü nasıl tanımlıyor diye merak ettim baktım;

‘’Yüzsüz olma durumu, utanmazlık, sıkılmazlık.Yüzsüze yaraşır davranış’’Diyor.

Yani o bile sadece utanmazlıkla sıkılmazlığı saymış,yüzsüz yüzsüz işte başkaca tanıma gerek yoka getirmiş.

Şöyle bir düşünün lütfen;

Bu gün hayata dair özel-genel ne kadar sıkıntı yaşıyorsak,hepsinin altında bize bu sıkıntıları yaşatanların-dayatanların  yüzsüzlükleri sırıtmıyor mu?

Beceri sayıldığı toplumlarda çok önemsenmese de yüzsüzlük, yaşamı kilitleyen,kalitesini düşüren  en önemli olumsuzluklardan biri.

Kilidin anahtarı da  genellikle  yüzsüzün boynunda asılı.

Kaptık kaptık; kapamadık neresine tüküreceğimizi bilemediğimiz yüzsüzlere paçayı kaptırdık demektir.

Yüzsüzlüğün bir de uluslar arası boyutu var ki,işte o tahammül sınırlarının genişliği ile direkt ilintili.

Yüzsüzün,gerçek yüzünü belli eden en  büyük düşmanı sirkatin söylerken  secaat arz etmesidir.

Bazen de yazarken tabii…

Habere bakar mısınız?

‘’Suriye ile ilgili yeni paylaşım yapan Trump,Ateşkes çok iyi gidiyor. Çabuk sona eren bazı ufak çatışmalar var. Kürtler yeni bölgelere yerleştiriliyor. ABD askerleri, çatışma ya da ateşkes bölgelerinde bulunmuyor. Petrolün güvenliğini sağladık."’’

Gerçi bunu düzeltip bir sonraki tivitinde Petrolün güvenliğini sağladık cümlesini silerek yerine "Askerlerimizi eve getiriyoruz" diye yazsa da anlayan anlamıştır yüzsüzün gerçek emelini.

Ne diye diyeyim?

Yüzsüzden yüz çevirmeyi öğrenmek için,

Tanrı yardımcımız mı olsun diyeyim?

Evet öyle diyeyim;

Ama siz de amin deyin olur mu?