Türk siyaset sahnesinde başlatılan yeni oluşumlar ile yerel siyasetteki kongre çalışmaları, siyasetin epey bir hareketlenmesine yol açtı.

İktidar AK Parti, hafta sonu yaptığı ilçe kongreleriyle yerel yönetim seçimlerini başlattı. Bu partide zaten ilçe başkanları kongre salonuna gitmeden önce belirlenip, delegelerinde bu teamül doğrultusunda oy kullandıkları için pek bir sıkıntı yokmuş gibi gözüküyor. AK Parti için il başkanlığı seçimine ilişkin bazı dedikodular kulağımıza geliyor. Değişim bekleyenler var. Aynen devam diyenler var.

Parti içinde “gitsin-gelsin- kalsın” şeklinde yorumlar ve konuşmalar devam ederken, benim şahsi görüşüm ve parti genel merkezinde edindiğim bilgilere göre Ayhan Salman İl Başkanlığı koltuğunda bu dönemde kalacak. Milletvekilleriyle uyumlu çalışması, genel merkezle uyumlu çalışması, parti teşkilatlarında sevilmesi, sayılması Ayhan Salman’a genel merkezin tam desteğini sağlıyor. Yine Mahalli Seçimlerde AK Parti pek çok büyükşehir belediyesini kaybederken Bursa’da kazanımını korudu.

Bütün bu değerlendirmelere göre Ayhan Salman yeniden il başkanı olacak.

Ana muhalefet CHP Bursa’da bütün ilçe ve il kongresini yaparak rahatladı. Kongre defterini kapatan il yönetimi, partideki birlik ve beraberlik çalışmaları için epey mesai harcıyor. İl Başkanı İsmet Karaca bunun yanı sıra, Bursa’nın kronikleşmiş olarak nitelendirdiği pek çok sorununu ise gündemde tutabilme adına yerel siyasette yeni politikalar üretip, açıklamalar yapıyor.

Gelelim diğer partilere. Şu anda ilçe kongrelerini yapmakta olan İYİ Parti için Bursa’da koltuk savaşları yaşanılacağını daha önce bu köşeden yazmıştım.

Aynen bu durum uygulanmaya başlandı. İlçe kongreleri, partide şu anda oluştuğu gözlenen Hasan Toktaş- Selçuk Türkoğlu gurubu ile kurucu il başkanı Yüksel Yılmaz ve mevcut Yahya Bahadır ekibi karşı karşıya gelmiş gözüküyorlar.

Selçuk Türkoğlu, geçtiğimiz hafta toplantı düzenledi ve resmen il başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Salona bakıldığında, katılan partililerin çokluğu ve genelde eski MHP kökenlilerin Selçuk Türkoğlu ve etrafında toplandığı gözlemleniyor.

Tabi, partide, yine MHP kökenli olan kurucu il başkanı Yüksel Yılmaz ve ekibinin de hatırı sayılır bir ağırlığı var. Duyduğumuza göre Yüksel Yılmaz ve arkadaşları Selçuk Türkoğlu ekibinin tam karşısında yer alıyorlar. Türkoğlu’nun en büyük destekçisi olarak partinin genel merkez yöneticisi ve kurucularından olan Hasan Toktaş ön plana çıkıyor.

Yahya Bahadır’ın yanında ise epey önemli isimlerin aldığını görebiliyoruz. Bunun yanı sıra, İYİ Parti’ye katılan ve gönülden destekleyen eski Doğru Yol Partisi ve eski Anavatan Partisi ekipleri var. Bu ekiplerin de sayıları öyle yabana atılır cinsten değil. İyi Parti’nin MHP’den ayrılan küskünlerin kurduğu parti değil de merkez sağ oyların bir arada toplanması için oluşturulan bir siyasi akım olduğu mesajının kamuoyuna verilmesine yönelik bu kesim önemli çalışmalar ve görevler üstleniyor.

İyi Parti tabanında söz sahibi olan ve şimdilik gözlemlediğim kadarıyla kenarda duran Bursa milletvekili ve genel başkan yardımcısı İsmail Tatlıoğlu var. Yakın çevresinden öğrendiğim kadarıyla Tatlıoğlu, şimdilik ortaya çıkan ve il başkanlığı için yarışacaklarını ifade eden Selçuk Türkoğlu ile Yahya Bahadır için aynı mesafede olduğunu söylüyormuş.

Tabi, siyaset, uzun soluklu bir iş. İnsanların kısa sürede yıldızları parlayabileceği gibi, uzun yıllar emek harcayanlarında bir anda yıldızları sönüveriyor.

Kimin ne zaman ve hangi şartlar altında siyasette söz sahibi olacağı şimdiden pek belli olmuyor. İYİ Parti kurulduğunda, o dönemlerdeki genel seçimler öncesi yapılan yorumlarda Hasan Toktaş ile Yüksel Yılmaz’ın her iki seçim bölgesinde de liste başı olacakları konuşuluyordu. Aday listeleri açıklandığında ise bu beklenen durum olmadı.

Sonrasında mahallelerde yaşanılan delege seçimlerine baktığımızda ise eskiden deneyimli ve siyasete istekli olup, partilerinin güç kaybetmesi nedeniyle siyaset imkanı bulamadıkları için İYİ Parti saflarına katılan eski DYP ve ANAP’lıların da partide epey bir delege çoğunluğuna sahip oldukları dikkat çekiyor.

Bu kişilerde partinin oylarını artırabilmesi için merkez sağ parti görüntüsü çizmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Bu ifadelerden anlaşılacağı üzere, İYİ Parti teşkilatlarında sadece MHP’li küskün ve bu partiden ayrılanların egemen olmasına pek fazla itibar edilmiyor. Ortak payda ve ortak güç birliğinin kurulması5yla, teşkilatlarda da karma yönetimlerin oluşturulmasıyla partinin daha fazla güç kazanacağı düşünülüyor.

Bir başka beklenti ise parti kurma çalışmalarını sürekli erteleyen Ali Babacan ve çalışma arkadaşlarının İYİ Parti’den kongre küskünlerini beklediği yönünde. Asıl önemli mesele, merkez sağ oyların tekrar aynı bir siyasi yapıda toplanması için mevcut partilere güvenmediklerini ifade eden eski bakanlardan Rıfat Serdaroğlu ve DYP-ANAP kökenlilerinin 14 Mart’ta sahaya ineceklerine dair yapılan açıklamalar. Bugünlerde Çoban Ateşi sıfatıyla Anadolu’yu gezen bu ekip, çok kısa sürede yeni bir parti kuracaklarını açıklıyorlar. Şu anda çeşitli partilere dağılmış olan merkez sağın eski demokratları, Çoban Ateşi etrafında toplanabilecekler mi?

Siyasetin asıl beklentisi bu….