Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şiraze

Yazının Giriş Tarihi: 22.06.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.06.2019 00:00

Başlığın iki anlamı var.

Biri ciltçilikte, kitap yapraklarını diplerinin ucundan birbirine bağlayan ve onları düzgün tutmaya yarayan ince bez şerit.

Diğeri pehlivan kispetinin parçası.

Ne alaka?

Alaka mühim değil.

Şiraze şiraze işte.

Takılmayın orasına.

Asıl önemli olan Şirazenin kayması ki

Dengesini yitirmek, kontrolünü kaybetmek, fiziksel ve psikolojik olarak tutarsız olmak anlamına geliyor.

Şöyle bir bakın etrafınıza, hayatınızın tam ortasında bulunan kaç konu şirazesini kaydırmadan yol alabiliyor?

Yani amacından sapmadan, izaha muhtaç duruma düşmeden.

Yazarken düşünmek için mola vermem genellikle.

Yazıya başlar ve bitiririm.

Bu defa şöyle bir durdum.

Size sorduğum soruyu bana ne sorsalar ne cevap verirdim diye düşünmeye başladım.

Meğer liste ne kadar uzunmuş o zaman daha iyi anladım.

Hayatımıza dair şirazesinden çıkanları saymak yerine çıkmayanları saysam yeriymiş.

En fazla bir bilemediniz iki dakikamı alırdı. Üstüne bi cigara bi kahve içecek zaman bile kalırdı.

Bu şiraze meselesinin insanlarımızın ne kadar gündeminde, ne kadar umurunda olduğunu bilemem elbet;

Ancak özellikle seçim dönemlerinde farklı bir ivme kazandığı da yadsınamaz bir gerçek.

Son altı aydır ne kadar olmaz var ise dizildiler art arda resmigeçit yapıyorlar sanki.

Her gün bir başka atraksiyon.

En son bir köşeli yazarın "Ada'dan dönen avukatlarının, vakit geçirmeksizin güncel değerlendirmeleri paylaşması gerekiyor. Ki duyumlarımız, seçimde en azından ‘nötr kalınması’ çağrısına denk düşüyor" demesini müteakip davet gibi yazısına avukatlarının kendisine rahat rahat sayın diyebildikleri, binlerce Mehmetçiğin, polisin, öğretmenin, sivilin, memurun ve dahi bebeğin ölüm emirlerini bizzat ya da dolaylı yollardan veren seri katilin de HDP’lileri İstanbul seçiminde nötr olmaya çağıran bir açıklama ile akşamına bu davete icabet etmesi.

Olay, sabah sünnet akşam düğün gibi.

Anlaşılan bu İstanbul seçimi bizim bildiğimiz, algıladığımız yerel seçim kavramının çok çok ötesine geçmişte haberimiz yok.

Bir de avukat ve akraba niteliği taşımadan, hangi yetkiyle adaya gittiği meçhul olan, terörist başının el yazılı mektubunu alıp canlı yayına katılarak okuyan birinin  "Abdullah Öcalan benim kanaatimde bir Kürt isyanı lideridir ama aynı zamanda yerli ve milli bir şahsiyettir" demesi var ki…

Şiraze filan hak getire artık.

Tarihimizin bu güne dek gelmiş geçmiş en büyük hainlerinden biri olan terörist başının Türk siyasetine yön vermeye kalkması ve açıklamalarının Devleti'nin resmi Ajansı AA tarafından verilmesi ise hepsinden hazin.

Bu seçim Türk Halkını çok yordu.

Yormakla da kalmadı fena şekilde kutuplaştırdı.

Neyse ki 23 Hazirana sadece bir gün kaldı.

Öbür gün İstanbullular özgür iradeleri ile gidecekler sandığa vatandaşlık görevlerini bir kez daha yapacak ve kendilerini önümüzde ki beş yıl boyunca kimin yönetmesini istiyorlarsa onu alıp başkanlık koltuğuna oturtacaklar.

Bu seçim meselesi de doğrusuyla yanlışıyla tarihte ki yerini almasına alacak ama

Ülkenin kayan şirazesini yerine kim oturtabilecek,

İşte onu hiç bilmiyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.