Rizespor yenilgisinin ardından camianın uzun süredir beklediği haber gelince benimde yazı konum baştan sona değişti. Nihayet beklenen oldu ve Ali Ay yönetimi Mayıs'ta kongre kararı aldı. Çok da doğru bir karar oldu. Sıfır başarıyla bir yere kadar olmalıydı. Öyle de oldu.
Artık kim kolları sıvayacak ve başkanlık yarışına girecekse sıkı çalışsın. Kaçak dövüşmeyi, laf sokmaları bir kenara bıraksın ve işine odaklansın. Planlarını, hesaplarını ona göre yapsın. Az ama öz adaylı kongre olsun. Kargaşaya, kakafoniye gerek yok. Çünkü bu camianın karnı ıvıra zıvıra tok. 3 senedir kabus kabus üstüne yaşıyoruz. Camia yine diken üstünde. Alttan kopmak için verilen her mücadele bizi düşme potasına biraz daha yaklaştırdı. Artık sirenler mi çalıyor dersiniz yoksa S.O.S mi veriyor dersiniz? Kısacası ne derseniz deyin sıkı tutunun düşüyoruz.
Şimdi ben bu takımın Rizespor karşısındaki rezil futbolundan bahsetsem neyi değiştireceğim. 3 puan geri mi gelecek? Taraftar birbirine girdi tribünler bölündü. Arbede üzerine arbede yaşandı desem ne olacak? Tribünler kenetlenecek mi? Tabi ki hayır. Yusuf'a yapılan ıslıklı protesto ne kadar yanlış ise Yusuf'un da eldivenleri çıkarıp küsüp oyundan çıkmak istemesi bir o kadar yanlıştı. Timsah Arena'daki negatif ortamın her yere sirayet ettiğini ifade etsem yalan olmaz. Herkes birbiriyle didişti durdu adeta. Bir ara Ertuğrul ile Lima kapıştı. Rakip futbolcular sakinleştirdi. Gerçekten bu maç, 3 puanla birlikte birlik ve beraberliğimizi de kaybettik.
Buradan kurtulmanın tek bir yolu var o da kenetlenmek. Artık herkes kendisine bir çeki düzen versin. Bol keseden herkese sallamayı bırakın. Kongre kararı da alındığına göre sükut altındır sözünü kafanızın bir kenarına yazın ve susun. En azından şu riskli maçları atlatana kadar. Yoksa bu kafayla takımın düşmesine en büyük katkıyı siz koyacaksınız. Akıllı olun.
Bir çift sözüm de sayın Ali Ay'a. İlk seçimde kendisine verdiğim desteği bilmeyen yok. Ben de oy verdim ve seçilmesinde katkı koydum. Ama o ilk ve tekti. Sonrasında yaşananlar bir daha Ali Başkan'a oy vermemem gerektiği konusunda bana sıkı ders oldu. Keşke başkanlığı ilk sezonun sonunda bırakabilseydi. Tekrar aday olarak kendisine en büyük kötülüğü yaptı gerçekten. Başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana takım düşmemeye oynadı. Ve 3. yılında da durum değişmedi. Bunlar zaten bilindik şeyler. Neden mi tekrar yazıyorum? Ali Ay'ın o son görüntüleri beni derinden üzdü. Keşke Sayın Ay kendini bu pozisyona sokmadan o kararı alabilseydi. Çok mu zordu?
Su bulanmadan durulmaz derler ya hani. Belki de Bursaspor için bu durgunluğun başlangıcı olur. Takıma odaklanın, futbolcuları ıslıklamayın ve bu kötü sezonu da ligde kalarak noktalayalım. Bu ancak tüm camia birleşirse gerçek olur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İkbal TURAN
Sıkı tutunun!
Rizespor yenilgisinin ardından camianın uzun süredir beklediği haber gelince benimde yazı konum baştan sona değişti. Nihayet beklenen oldu ve Ali Ay yönetimi Mayıs'ta kongre kararı aldı. Çok da doğru bir karar oldu. Sıfır başarıyla bir yere kadar olmalıydı. Öyle de oldu.
Artık kim kolları sıvayacak ve başkanlık yarışına girecekse sıkı çalışsın. Kaçak dövüşmeyi, laf sokmaları bir kenara bıraksın ve işine odaklansın. Planlarını, hesaplarını ona göre yapsın. Az ama öz adaylı kongre olsun. Kargaşaya, kakafoniye gerek yok. Çünkü bu camianın karnı ıvıra zıvıra tok. 3 senedir kabus kabus üstüne yaşıyoruz. Camia yine diken üstünde. Alttan kopmak için verilen her mücadele bizi düşme potasına biraz daha yaklaştırdı. Artık sirenler mi çalıyor dersiniz yoksa S.O.S mi veriyor dersiniz? Kısacası ne derseniz deyin sıkı tutunun düşüyoruz.
Şimdi ben bu takımın Rizespor karşısındaki rezil futbolundan bahsetsem neyi değiştireceğim. 3 puan geri mi gelecek? Taraftar birbirine girdi tribünler bölündü. Arbede üzerine arbede yaşandı desem ne olacak? Tribünler kenetlenecek mi? Tabi ki hayır. Yusuf'a yapılan ıslıklı protesto ne kadar yanlış ise Yusuf'un da eldivenleri çıkarıp küsüp oyundan çıkmak istemesi bir o kadar yanlıştı. Timsah Arena'daki negatif ortamın her yere sirayet ettiğini ifade etsem yalan olmaz. Herkes birbiriyle didişti durdu adeta. Bir ara Ertuğrul ile Lima kapıştı. Rakip futbolcular sakinleştirdi. Gerçekten bu maç, 3 puanla birlikte birlik ve beraberliğimizi de kaybettik.
Buradan kurtulmanın tek bir yolu var o da kenetlenmek. Artık herkes kendisine bir çeki düzen versin. Bol keseden herkese sallamayı bırakın. Kongre kararı da alındığına göre sükut altındır sözünü kafanızın bir kenarına yazın ve susun. En azından şu riskli maçları atlatana kadar. Yoksa bu kafayla takımın düşmesine en büyük katkıyı siz koyacaksınız. Akıllı olun.
Bir çift sözüm de sayın Ali Ay'a. İlk seçimde kendisine verdiğim desteği bilmeyen yok. Ben de oy verdim ve seçilmesinde katkı koydum. Ama o ilk ve tekti. Sonrasında yaşananlar bir daha Ali Başkan'a oy vermemem gerektiği konusunda bana sıkı ders oldu. Keşke başkanlığı ilk sezonun sonunda bırakabilseydi. Tekrar aday olarak kendisine en büyük kötülüğü yaptı gerçekten. Başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana takım düşmemeye oynadı. Ve 3. yılında da durum değişmedi. Bunlar zaten bilindik şeyler. Neden mi tekrar yazıyorum? Ali Ay'ın o son görüntüleri beni derinden üzdü. Keşke Sayın Ay kendini bu pozisyona sokmadan o kararı alabilseydi. Çok mu zordu?
Su bulanmadan durulmaz derler ya hani. Belki de Bursaspor için bu durgunluğun başlangıcı olur. Takıma odaklanın, futbolcuları ıslıklamayın ve bu kötü sezonu da ligde kalarak noktalayalım. Bu ancak tüm camia birleşirse gerçek olur.