‘’Ey insanlar! Allahın vaadi haktır. Dünya hayatı aldatıcıdır. Aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak sizi aldatmasın.’’ (Fatır Suresi 5. Ayet)

Daha benzeri onlarca Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif örneği verebilirim bu konuda.

Hatta konuyu dileyenle de Hazret-i Kuran üzerinden tartışabilirim.

Bırakın artık yapmayın şunu;

Komik bile olamıyorsunuz.

Dinimizin kafalara göre güncellemelerle formatlanmasından gına geldi hepimize.

Beyefendi bakanlıklar yapmış, meclis başkanlığı yapmış Cumhuriyetin kendisine sağladığı olanakları sonuna kadar kullanmış; bir belediye başkanı adayı için seçimlerde oy isterken geldiği noktaya bakar mısınız?

‘’Bizim partiye oy vermek ruzi mahşerde berat belgesidir’’ diyor. Aslında belgelerden biridir diyor da diğer belgelerden söz etmediği için onların hangileri olduğu anlaşılmıyor.

Ne demek berat? Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge hatta patent. Genellikle beraat ile karıştırılsa da burada kast edilen belge hamili kart yakınımdır gibi bir şey.

Bu tüyoyu kimden aldıysa, dini bilgileri ne denli gelişmişse, öbür dünya ile nasıl bir iletişim sistemi geliştirmişse, Allah ile kul arasında belge tanzim edebilmeyi nasıl becermişse artık.

İnsan düşünmeden edemiyor doğrusu geçen seçimlerde partiye oy verip te göçenler Allah sizden razı olsun sayenizde tüm günahlarımız affedildi artık cennetteyiz diye konum mu atmışlar acaba diye…

Bu mudur şimdi?

Ülkemizde ki milyonlarca mütedeyyine hak reva mıdır böylesine aldatılmak?

Bu yazının yazıldığı gün ve saatlerde yoktu; ama eminim ki sizin okuduğunuz gün ve saatte sözlerin sahibinden ‘’Yanlış anlaşıldığına ve konunun çarpıtıldığına dair açıklamalar gelmiş olacaktır. Hatta ben böyle bir şey demedim bile demiş olabilir.

Ah Ahhh;

Akıllarıyla, inançlarıyla bu kadar hoyratça oynanan o dinleyiciler arasından biri çıksa sadece biri

‘’Ne diyon sen birader ?’’dese

Ezberler bozulacak.

Belki de ilk kez ağızlardan çıkanı kulaklar duyacak.

Ama demiyorlar işte; diyenler de hazretler tarafından dinsiz ilan edilerek bulanık suda balık avlama sürüp gidiyor.

Aslında haksız da sayılmazlar bir bakıma; Bu dünya ile ilgili vaatlerin son kullanma tarihi geçeli çok oldu. Öbür dünyadan replik çalmak lazım zaar.

Hak dinini ne sanıyorlar acaba?

İstenildiği zaman istenilen kumaşla yamayacakları, kerameti kendinden menkul söylemlerle orasından burasından çekiştirip dünyalık düzülecek, insanları aptal yerine koyup inançları sömürülebilecek bir mecra mı?

Ne yanmaz kefen satanları bitti, ne sakalsız bıyıksız erkeğe hallenenleri, cennetten tapu verenleri ne de kadın erkek, bebek çocuk, yaşlı, genç, hayvan demeden tüm yaratılmışlarla karşı kaynağı belirsiz hınçları.

Bunun parti görüşü ile seçimle filan hiç alakası yok.

Tamamı ile dini dünyevi çıkarlara uydurma çabası ile ilgisi var ki, bu da en hafif deyimi ile günahın daniskası.

Yerel seçimde bir yere belediye başkan adayı olmuş kişi için buna oy verirseniz öbür dünyada işiniz iş mealinden laflar söylemek yapılacak olan seçimi de alaya almak değil de ne?

Kulu kandırıp kul hakkına girip insanları kurgulayıp menfaat ummanın bu dünyadaki karşılığının ne olduğunu bilmiyorum ancak Allah’ın adı ile aldatmanın o ruzi mahşerde mutlak surette bir karşılığı olduğuna eminim.

Şimdi bir giriş paragrafı olarak yazdığım Fatır Suresine bir dönelim; Bu arada Fatır yaratan, yoktan var eden demektir. Gerçi bunu da biliyorlardır da…

Bakalım her fırsatta kendilerini onun yerine koyarak demediklerini demiş gibi söyleyerek kısacası şirke düşerek insanlara günahlarından arınma ve cennet müjdeleri verdikleri, Allah’ın kuluna dair takdirine ipotek koymaya kalktıkları konularda neler diyor?

Fatır suresinin en önemli özelliği, Cenabı Allah hitabına birçok ayette Ey iman edenler buyurarak başlarken bu ayette Ey İnsanlar diyerek bütün insanlığa hitap etmesidir.

Yani çağrı bütün insanlığadır.

Ayette ilk uyarı Allah’ın kesin bir ifade ile “Allah’ın vaadi haktır” buyurmasıdır. Yani ister inanın ister inkâr edin bu vaat haktır ve gerçekleşecektir emri çok ciddiye alınması gereken bir ilahi uyarıdır.

Ayetteki ikinci ilahi uyarı “Dünya hayatı aldatıcıdır” uyarısıdır. Rabbimiz dünya hayatlarını kendi istekleri doğrultularında imar edip ilahi uyarılara uymayanların sonlarının nasıl hüsranla bittiğini bize yine Kuran’la bildirmektedir.

Cenab-ı Hak’kın Ayetteki üçüncü ilahi uyarısını  ise iki,üç,beş,on ya da iyice belleyene kadar okumalarını öneriyorum.

Diyor ki Allahü Teala; “Aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak sizi aldatmasın”. Demekle de kalmayıp uyarıyor da…

Bu ne gözü karalık, ne cesarettir ki, fazladan birkaç oy uğruna Allah’ın bu buyruğu bile yok sayılabiliniyor.

İslam’ın ana referansı Kuran-ı Kerim’dir.

Mübareğin içerisinde ‘’Partiye oy verince öbür dünya da günahlarınızdan arınırsınız’’ diye bir Ayet göstersinler konu kapansın haklarını teslim edip özür dileyeyim.

Laf olsun diye konuşuyorlar, ne dersek yerler diye düşünüyorlar, yalan söylerken utanmak bir yana kızarmıyorlar ve en tehlikelisi Allah’tan korkmuyor, Allah’la korkutup, Allah’la kandırıyorlar.

Şimdi kızıp küplere filan binmece yok.

Madem partiye oy verenlerin günahlarının silineceğini iddia ediliyor, hukukun en temel ilkesine uyarak bu iddianın kanıtlaması zorunluluğu ortaya çıkıyor.

Buyursunlar, Kuran-ı Kerim burada…

Ha yok bunlar kitapta değil hadislerde var diye çamura yatacaklarsa, Hazreti Peygamberin hadisleri de bin 400 yıldır ortada.

Bulunuz ve gösteriniz…

Bulamayacaklarını en iyi onlar biliyorlar da bari şunu da bilsinler;

İslam dini ve Müslümanlık sorumsuzca böylesi traji komik lafları edebilenlerin olmadığı gibi hiçbir yaratılmışın da tekelin de değil.

Orasından kesip, burasından biçip, eğip büküp valizine uydurmakta kimsenin haddi değil.

Ahiret Allah ile kulu arasında ki en derin sırdır.

Alemlerin Rabbi Hak Dinini korumaz mı sanılıyor?

Elbet bir gün sorar biri;

‘’Sen ne diyon birader..?’’

Cevabı sadece Hazreti Rahman’a verilir.   

Ki orada yargıç aynı zamanda şahittir…