Kimlik bunalımı içerisinde bocalayan,yaptıkları işin vicdanlarında açtığı yaralar sebebi ile iç dünyaları tarumar olmuş, hastalıklı davranışları ile hayatı kendilerine ve muhataplarına dar etmeyi hak sayan insanımsılar vardır… 
Sen kimsinnnn kimmm?
Diye bağırlarken görürsünüz onları çoğunlukla.
Mutlaka onun korktuğu bir kimliğiniz olması gerekir.Ondan daha kötü ve daha acımasız. 
Bunun kendine yakıştırdığı kimlik,’’Uzman’’
Sizinki en azından ‘’Ağızı ile kuş tutar’’olmalı ki, efendiyle baş edebilesiniz.
‘’Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist.’’Uzmanın tanımı bu.
Sözcüğün içini boşaltıp herkese dağıtmak istersiniz de, sıfat Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan da diyebilirsiniz.
Uzmanlıklarını kanları ile kanıtlayan uzman askerlerimizi,bilimsel dallarda geceli gündüzlü emek dolu çalışmalarla bu sıfatı hak etmiş yüz akı akademik kişileri ayırırsak,kim uzman kim acemi bir bakmak lazım.
Son yıllarda uzmandan geçilmez oldu.Kerameti kendinden menkul bir sürü insan uzmanım diye ortada dolaşıyor.Genellikle bu sıfatı kendi kendilerine verdiklerinden de burunlarından kıl aldırmıyorlar.Gerçi sıklıkla madara oluyorlar ama yine de uzmanlık(!)larından taviz verenine rastlamak pek mümkün değil.

Aslında biz milletçe pek severiz olamadığımız gibi görünmeyi.İlla bir sıfatımız olmalı.Şöyle en cantisinden,dedin mi karşındakini susta durduracak.Ezik kişiliğimizi ele vermeyecek,bizi bir başka insanmış gibi gösterecek.
Pek severiz sanal payeleri. Gerçi bu garabette birazda işverenin elemanına para yerine gaz verme hinliğinin de rolü yok değil. Bakıyor ki eleman asgari ücrete razı,yazıyor kartvizitine kocaman kocaman uzman filan diye sıkımı zam istesin garip.
Neyse konuya dönelim;

Neymiş öyle sadece şucu bucu.Olunca uzman olmalı.Olmalı da bu uzmanlığı hangi kriterler belirler,eğitimi nasıldır,hangi kurum ve kuruluşlar verir işin o kısımı pek mühim değil.
Sordun mu; Uzman. 
Hazret bilmem ne bürosunun iş takipçisi,bakın kartvizitine ''Tahsilat uzmanı'' yazıyor.Araştırdım böyle kabul edilmiş bir sıfat yok.Emin olmak için avukatıma sordum,onun da cevabı ‘’Yok öyle bir şey’’ oldu.
Yani paye yok uzman var.
Uzman abi, asabi de;Bir atar bir caka.Konusu ile ilgili bilgileri paçalarından akıyor,insan üzerlerine basacakta düşecek endişesine kapılıyor.Öyle engin bir zat yani.Delikanlı da aynı zamanda,çileden çıkıp gözünün üstüne vurasın diye üstüne gelmekten de çekinmiyor.Vurasın ki,hem uzman hem mağdur olsun. 
Ve bağırıyor… 
‘’Sen kimsinnnn kimmm?’’
Gözlerinde ki nefret sesinin tonunda ki kinle karışıyor.
Ben diyor;Bilirim diyor;Sen bilemezsin benim kadar diyor.Ve ekliyor ‘’Sen kimsinnnn kimmm?’’
Ama bilmiyor…
Bilmediğinin bilindiğini görünce de,bu seferde kinini merakına sarıp bağırıyor;
‘’Sen kimsinnnn kimmm?’’
Hani biraz daha sorsa,siz bile karıştıracaksınız kim olduğunuzu;Öylesine psişik bir durum yani.
Gerçekte sorunun altında yatan başka;Deli gibi merak ediyor sizin kimliğiniz onunkini siler mi diye.
Öyle her kimlikte kesmiyor uzmanı;Hele bir onun korktuğu kimliklerden birine sahip çıkmayın,yandınız ki ne yandınız.
Aslında genellikle küçücük bir soru tetikler bu kimlik merakını;
‘’Neden ?’’
Yanıtı da on da yoktur muhtemelen.Ya da vardır da raconu oraya kadardır,çakma uzmanın.Ötesi boyunu fena aşar.
Alışkın da değildir fakir,fara yakalanmış tavşan misali kalıvermesine sebep olacak bu soruya.
Soru değildir mühim olan;Soranın kimliğidir esas mesele. 
Korkması gereken biri mi değil mi? 
Ben sordum;
Bağırdı…
‘’Sen kimsinnnn kimmm?’’
Hala düşünüyorum,acaba kim olmalıydım?
Karar veremedim.
Neyse aynı soruyu tekrar soracak olanın kimliği belki keser muhteremi. 
En azından içi rahatlar da,üst kimliğin İNSANLIK olduğunu öğrenir.

Kim bilir...