Futbolda rakibi tahrik edici demeçler tehlikelidir. Bu tür söylemlerin işin sonunda boomerang gibi dönüp tahrik edeni tahrip ettiği yolunda çok örnek vardır…

Mesela Seleznyov olayı!

Geçtiğimiz hafta içinde Ukraynalı oyuncunun ‘Akhisar yönetimi benim Galatasaray’a transfer olmamı engelleyerek futbol hayatıma büyük zarar verdi’ mealindeki açıklaması hiç de hoş olmadı…

Biraz geriye gidip arşivleri karıştırdığımızda kulüp ve oyuncu arasında gerçekten de bir sıkıntı yaşandığını görüyoruz…

Karabük’te birlikte çalıştığı hocası Tudor’un Galatasaray’ın başına geçmesinin ardından eski öğrencisini yeni takımına getirmek istediği ancak sonuçta bu transferin gerçekleşmediği biliniyor.

Seleznyov’un kadro dışı bırakılması ile neticelenen bu girişim sonrası Akhisar’ın o dönemki hocası Cihat Aslan ‘Ben Seleznov'u kadroda tutmak için çok uğraştım ama bu mücadeleyi o kazandı. Kadro dışı kalmayı ısrarla istiyordu ve de başarılı oldu kendini zorla kadro dışı bıraktırdı’ şeklinde açıklama yapmıştı.

Kim haklı kim haksız bizim işimiz değil ama bakın ne oldu?

Seleznyov’un bu açıklamaları sonrası belli ki sosyal medya devreye girip Akhisar camiasını gaza getirmiş olmalı ki; Bursaspor maçında daha ilk düdükle birlikte tribünlerden Seleznyov’a öfke adeta sel olup sahaya aktı…

Topu ayağına her alışında ıslıklandı, Akhisarlı futbolcular kırmızı görmüş boğalar gibi Bursasporlu oyuncuya tekme-tokat saldırdı ve sonunda Ukraynalının kırmızı kartla oyun dışı kalma operasyonu başarıyla tamamlandı.

Son dört maçını boş geçmeyen istim üstündeki Bursaspor’un golcüsü bu haftaki Eskişehir maçında yok! 

Hem takımına hem kendine zarar: iyi güzel de kimin hatası bu?

Teknik kadro- futbolcu-yönetim üçgeninde iletişim kurmakla görevli sportif direktör nasıl olur da bu veya benzeri konularda gerekli uyarıları yapmaz?

Santrforun bir maçta 3 atıp sonraki 3 haftayı boş geçeni değil, her maçta gol atanı makbuldür. Seleznyov işte böyle bir golcü, istikrarı yakalamış gidiyordu şimdi dil yarası nedeniyle futbola zorunlu mola verecek…

Aklımıza takılan bir soruyla bitirelim.

Seleznyov kardeşim; Allah vergisi fiziğinle maşallah damperi açık kamyon gibisin. Ne var ki, boyu şortuna ancak değen rakiplerin müdahalesi ile hep yerdesin! Üşenmedim saydım; Akhisar maçında sadece ilk yarıda tam 6 defa 2.80 yere uzandın. Güçsüz müsün bilemem ama bir türlü aklım ermiyor işe!