Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Seksen Günde Devri Alem

Yazının Giriş Tarihi: 03.09.2020 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.09.2020 00:03

Şu Ana Muhalefet Partisi ilginç bir parti.

Daha doğrusu şu Ana Muhalefet Partisi epeydir  ilginç bir parti.

On yıllardır muhalefette olmasına karşın muhalefetine muhalif olan başka siyasi parti var mıdır bilemiyorum.

Benim  siyaset ile aram hiç yoktur. Ancak bu siyasi görüşümün de olmadığı anlamına gelmez tabi.

Ömrüm boyunca partilerden uzak durdum. Hiç bir zaman herhangi bir siyasi oluşumdan medet ummadım, umacağımda yok.

Siyasete katılımım ne zaman oy kullanılacaksa gidip oyumu kullanmakla sınırlı kaldı.

Dolayısı ile de mümkün olduğunca bu kulvara girip yazılar yazmam.

Hem haddim olmadığını düşünürüm hem de gereksiz polemiklere karışmak istemem.

Ama Ana Muhalefet bu tavrıyla bana bile siyasi yazı yazdırdı ya helal olsun.

Efendim partinin son Cumhurbaşkanı adayı otobüsünü giydirmiş donatmış 4 Eylülde Sivas’tan başlamak üzere yollara düşüp Memleket Hareketi'ni başlatacakmış.

Ne başlatırsa başlatsın sözüm yok elbette. Olamaz da

Ama ortada sizce de bir gariplik yok mu?

Bildiğim kadarı hareketin sahibi hala Ana Muhalefet Partisinin bir üyesi. Dolayısı ile hareketinin partiden bağımsız olması düşünülemez.

Yani bir partinin güvenip Cumhurbaşkanı adayı bile yaptığı, seçmenlerinin etkin oranda oy verdiği, ittifak kurduğu diğer partilerinde bu kişinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında ciddi destek çalışmaları gerçekleştirdiği bir üyesi nasıl olur da kendine özgü yöntemlerle yola çıkıp ben hareket başlatıyorum der?

Hadi o der;

Partinin başkanı ve karar kurulu buna nasıl cevaz verir?

Bunca yıl bekledikten sonra iktidara en yakın olduğu bir süreci süren Ana Muhalefetin bir kişinin kişisel hırsının partiye de zarar verebileceğini nasıl görmezden gelir de; ‘’Tamam arkadaş yolun açık olsun ama önce şu parti gömleğini bir çıkar da öyle var git yoluna’’ demez?

Ha Ana Muhalefette öz güven tavan yapmış ve o da  son yerel seçimlerde ki başarısının tamamını kendine biçmesine neden olmuşsa o zaman iş başka.

Otobüsün tekerlekleri nereye kadar dönecekse dönse umurunda olmayabilir.

Sürekli siyasi tarafların ve bağımsız gözlemcilerin yaptıkları anketler gösteriyor ki içinde bulunduğumuz durumda olası bir seçimi kazanmak hiç bir partinin çantasında keklik değil.

Hatta dengeler belki de bu güne dek hiç görülmemiş bir şekilde hassas dolayısı ile de seçmenin de aklı fena halde karışık.

Seçim sonuçlarına dair en yakın gösterge son yerel idareler seçimleri ki buna da yapılacak bir genel seçimin en geniş katılımlı anketi denilebilir.

Neyse işin orasını en geç 2023 te göreceğiz.

De;

Ana Muhalefet o seçimde ne görecek işte bu şimdiden alacağı karara bağlı gibi geliyor bana.

Eğer yola çıkan otobüsü küçümseyip, ‘’gider sonra da döner bir şey olmaz’’  diye düşünecekse bence dönüşte o otobüsün bagajında gördüklerinden hiç memnun olmayacaktır.

Parti içi demokrasiye söylenilecek bir söz yok. Keşke her partide olsa da demokrasi bilinci daha da gelişse.

Ama bir de kantarın topuzu var unutulmaması gereken.

O da Eski Cumhurbaşkanı adayının kendi saikleri ile hala içinde bulunduğu partisinin şimdiler de soyut ,bir kaç ay sonra somut muhalifliği.

Bir de iktidar kanadının bu harekete olan sıcak bakışı var; onu da atlamamak gerekiyor.

Hani Süleyman Demirel’in içinde anlam olarak tam tersini barındırdığı bir sözü vardı bir zamanlar;

‘’Kendim için bir şey istiyorsam namerdim’’ derdi de ahali de yemiş görünürdü ya işte bence durum sadece bundan ibaret.

Hatta biraz da şahsa yönelik piar çalışmasından ibaret.

Gidilen yerlerde toplanan kalabalığa gösterilen ilgiye bakılacak eğer akıl keserse yolculuk yeni kurulacak partinin logoları ile giydirilmiş otobüsü devam edecek.

İşte o yüzden yüzde yarım oyun bile sonuca direkt etki edeceği ilk seçimde, Eğer yola çıkan otobüsü küçümseyip, gider sonra da döner bir şey olmaz diye düşünecekse bence dönüşte o otobüsün bagajında gördüklerinden ki burada ki kastım Ana Muhalefetin hanesinden alınmış oylar; hiç memnun olmayacaktır diyorum.

Valla benim o haklıdır bu haksız diyecek halim yok;

Yazının başında söyledim siyasetle ilgim sandıkla sınırlı ötesine aklım ermez.

Eee o zaman ne yazıyorsun uzun uzun bak kendin söylüyorsun işte bu işlerden çakmadığını denirse diye yazayım;

Siyasetten pek anlamıyorum o doğru da, Tiyatro sahnesinde sergilenirken beş oyuncunun düzinelerce farklı role hayat verdiği Jüles Verne’nin o meşhur eserini daha dün okumuş gibi net hatırlıyorum.

Gerçi onun adı Seksen Günde Devri Alem’di

Bin günde devri memleket versiyonunu sabredip görmek lazım.

Bir de final kimseyi memnun etmezse ona da şaşmamak lazım…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.