Bugün bayramı var Türkiye’nin; demokrasi bayramı.

Haydi gelin bu keyifli günde tanımaktan keyif aldığım iki Bursalıdan söz edeyim size;

Meslekleri farklı insanlıkları özdeş…

Eşimin yeğeninin derdine derman olduğunda tanıdım ilkini. Tanıdım derken önce eşim tanıdı ve anlattı. O anlattıkça ben tanıdım. Sonra da fırsat oldu fiziken de karşılaştık ve dahi bir kez daha tanıştık.

Bir devlet hastanesinde hastasının adını ezberleyebilen hekim sayısı pek çok değildir herhalde. Yeğen (ki ben ona iflah olmaz Fenerbahçeliliği nedeni ile Kanarya derim)   her kontrole gittiğinde kendisine adı ile hitap eden bir hekim olduğunu söylediğinde yazdım kafamın bir yerine. Bir gün satırlarıma konuk ederim diye. Bu gün o gün.

Tedavilerine ek olarak yeni ve güncel dermokozmetik tedavi yaklaşımlarıyla kulvarında en iyiyi yakalamanın peşindeki Deri ve zührevi hastalıklar uzmanı Oğuz Küçükçakır’dan bahsediyorum. Hekimliği kendisine ait ben insanlığının güzelliğini anlatmak isterim.

İnsan hangi meslekten olursa olsun başarısını taçlandıran onun insana bakış açısı ve iyi yürekliliğidir. Benim gözümde iyi olmayan başarılı da olamaz. Olsa da sürdüremez. Çünkü iyilik bir enerjidir insanı motive eder. Oğuz Küçükçakır da önce insan sonra hekim.

Sıcacık ve samimi kişiliği ile başlıyor tedaviye. Hastası bunu yaşadığı sıkıntıları atlatırken çok daha iyi fark ediyor. Deri hastalıkları tedavisi uzun ve tekrarlaması kuvvetle muhtemel hastalıklar. Pek çoğunun altında fiziksel nedenlerden öte ruhsal sorunlar yatıyor çünkü. Her zaman bir dermotoloğun biraz psikiyatrist biraz da psikolog olması gerektiğini düşünmüşümdür. Yanlış tanı dolayısı ile yanlış tedavinin insan ruhunda nasıl yoğun bir tahribat tarattığını iyi bilirim. Oğuz Küçükçakır’da bunu iyi bilenlerden bilmekle de kalmayıp üstüne üstüne gidenlerden.

Türkiye son yıllarda saç ekimi konusunda dünya çapında tanınırlığa kavuştu. Avrupa dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinden saç ektirmek için binlerce insan sağlık turizmimizi çok olumlu etkiliyor. Küçükçakır da bu konuda son derece donanımlı inanıyorum ki kısa bir zaman zarfında bunu dünyanın çeşitli yerlerinden gelenlerde bilecekler. Hem Oğuz bey büyüyecek hem Bursa.En büyük destekçisi de eşi, hastalarına gönül gözü ile bakabilmeyi başarmış hastanenin baş hekimi Uzm. Dr. Nurten Küçükçakır olacak elbet.(Ona da şimdi Fiko emanet)

Oğuz Küçükçakır geçen haftadan itibaren Romatem’de sürdürmeye başladı çalışmalarını. Saç ile sıkıntısı olanlara duyurmuş olayım.

***

Oto lastik tamiri ve araç yıkama dersem nasıl bir iş yeri canlanır gözünüzde. İşin doğası gereği dağınık ve karışık diyenler çıkarsa diye yazıyorum bu satırları.

Bir sağlık emekçisi olan Abdürrahim Yürük emekli olduktan sonra düşünmüş taşınmış ve oto temizleme ve lastik tamiri işletmesini devir almış. Buraya kadar çok normal. Sıra dışılık bundan sonra başlıyor.

Ben kendisini tesadüfen tanıdım ama yaptığı işi tesadüfen yapan biri olmadığını anlamakta da gecikmedim.

İşletme bir sağlık ocağı hassasiyetiyle çalışıyor; Araçlar işi bilenler(ki bu sektörde bu çok önemli) emekçiler tarafından temizleniyor ve lastik kontrolleri yapılıyor. Benim acelem vardı defalarca teklif ettiği halde çayını içemedim ama o çayda eminim lezzetliydi.

Hadi neler yaptıklarını da yazayım da konu iyice anlaşılsın; Fırçasız oto yıkama, iç-dış yıkama, pasta cila ve boya koruma, detaylı iç temizlik, deri koltuk bakımı, hızlı bakım, jant bakım, zift temizleme, showroom cilası, lastik tamiri ve far temizleme.

Uzun sözün kısası Otolojıx Kükürtlü Caddesi Tan İş Merkezi’nin hemen altında tabii Abdürrahim Yürük’te.

Uğrayıverin bir gün anlayın ne demek istediğimi. Ama selamımı da iletmeyi unutmayın lütfen.

Ha bir de çay alacağım var unuttuğunu hiç sanmıyorum ama siz onu da hatırlatıverin bi zahmet.