Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şehitlerimizi Saygıyla Anıyorum...

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2020 00:00

Sanıyorum 7 ya da 8 yaşlarındaydım.
Bizim evimizin bir sokak altında Ayşe abla diye bir komşumuz vardı.
Ve çok yakışıklı gözleri yemyeşil bir oğlu vardı.
Tek çocuktu Bayram abi.
Hani çocuk yaşta saf duygularla birini seversin ya bende onu seviyordum.
Hani çocuksun ve o minik yüreğin onu görünce pır pır eder, işte öyle çok masum bişey.
Sonra o askere gitti tabi ben çok üzülüp ağladım.
Sonra bir gün ben evimizin bahçesinde oynarken annem yüzü bembeyaz olmuş gözleri kan çanağı şeklinde eve geldi.
Babaanneme anne ayşe ablanın oğlu Bayram şehit olmuş dedi.
Şimdi bu ne demekti, ben bilmediğim için, anneme kitlendim dinliyorum.
İyi bişey değil ki annem ağlıyor.
Peki bu ne demek ?
Anne ŞEHİT OLMUŞ ne demek dedim.
Askerde kaçakçılar vurmuş.
Bayram abin ölmüş dedi.
O minicik yüreğim bir an durdu sandım.
Başladım ağlamaya.
Bir taraftanda annemi dinliyorum.
Yarın cenazeyi eve getireceklermiş tören yapılacakmış dedi.
O gece sabaha kadar ağladığımı hatırlıyorum.
Ertesi gün okula da gitmedim.
Cenazeyi yeşil bir arabayla getirdiler.
Çok kalabalık askerler vardı.
Birde Bando takımı.
Bütün mahalleli oradaydı.
Herkesin gözyaşları sel olmuştu.
Bir tek Ayşe abla ve eşi ağlamıyordu.
O an Ayşe ablaya çok kızmıştım hiç ağlamıyor diye.Sebebini büyüyünce anladım.
Nasılda gurur duymuş oğlu ŞEHİT OLUNCA.
Tabut bahçeye konan iki sandalyenin üzerine bırakıldı.
Tabutun sadece yüz kısmı açıldı,
anne babası görsün diye.
Ben yan evin balkonundan bakıyorum ve yüzünü gördüm.
O güzel yemyeşil gözleri aralıktı.
Ayşe abla son kez oğlunun yüzünü öptü.
Sessizce inen iki damla GÖZYAŞI GÖRDÜM.
Hepsi bu hiç ağlamadı.
Tek bir evladı vatan için şehit olmuştu.
Yanan yüreğinin acısını,tahmin bile edemeyecek yaştaydım zaten.
Ama benim o minicik yüreğimde çok yanmıştı.
Helallik alındı ve bando eşliğinde cenaze evden götürüldü.
Pınarbaşı mezarlığına şehitliğe defnedildi.
Günlerce o mezara gidip ağladığımı bilirim.
Sonra annem benim için gidip bir resmini istemişti.Siyah,beyaz bir resimdi ve çerçevelettik.
Zaten iki odalı bi evimiz vardı.
Misafir odasına astık o resmi.
Benim ilk sevdam,çocuk yüreğimde ki sevgim de sadece çerçevede kaldı.
İşte ŞEHİT ne demek ?
ilk o yaşta öğrendim ve çok büyük bir acıyla öğrendim.
Daha sonraki yıllarda da,akrabalarımızdan şehitlerimiz oldu.
Tabi çocuk yüreğimde o gün hissedemediğim o duyguyu şimdi hissediyorum.
ŞEHİTLİK YÜCE BİR MERTEBE...
Ve kendimi bildim bileli,Bursa,da olan hiç bir şehit cenazesine katılmamazlık yapmadım.
Çünkü katılmazsam şehidimize yapılmış,
benim için bir saygısızlıktı.
Bizler yataklarımızda rahat uyuyorsak onlar sayesindeydi.
Ve bu bizim onlar için yapabileceğimiz son görevdi.
Ailelerinin acıları hep acım oldu.
Çünkü o acıyı bende minicikken yaşamıştım.
Çok canının yandığını biliyordum o insanların.
Yine şehitlerimiz var.
O acıyı yine öyle içimde hissettim ki sesle ağladım.
Bir an bu çok eski anılara gittim.
Küçük bir kız çocuğunun,
O yemyeşil gözlü komşu abisi Bayram için döktüğü gözyaşlarını hatırladım.
Rabbim tüm kınalı kuzularımızı korusun.
Analar ağlamasın...
VATAN İÇİN CANINI VEREN,
TÜM EVLATLARIMIZI,
RAHMETLE MİNNETLE ANIYORUM...
Kalın sağlıcakla...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.