Her seçim öncesinde yaşanılan “seçimlere hile karıştırılacak, seçmen taşıması yapıldı, hayalet seçmenler var. Ölü kişiler listelerde…” gibi yakıştırmalar üzerine Yüksek Seçim Kurulu açıklama yaptı. Bende, “taşıma seçmen ve Hayalet Seçmen” başlığı altında iki köşe yazımda bu konuyu yorumlamış ve sizlerle paylaşmıştım.

Açıklama ve olayların özeti şöyle;

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, sisteme iki kere kayıt olmasının söz konusu olmadığını belirterek, "Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok" dedi.

YSK Başkanı Güven, seçmen kütüklerinde "hayali seçmen", "ölü seçmen" bulunduğu, "Suriyelilere oy kullandırılacağı" iddiaları ve beyan edilen yerleşim yerinde oturmadığı belirlenen seçmenlerin durumuyla ilgili sorularını yanıtladı. Güven, 31 Mart'ta yapılacak mahalli idareler seçimlerinin ön hazırlıklarını büyük oranda tamamladıklarını, bugün itibarıyla Türkiye'de mevcut seçmen sayısının 57 milyon 93 bin 985 olduğunu bildirdi.

Güven, seçimin başlangıç tarihinden önce Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden 18 yaşını tamamlamış vatandaşların kayıtlarını aldıklarını, seçim sürecinin başlangıç tarihi yani 1 Ocak itibarıyla da Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile ilişiği keserek, listeler üzerinde çalıştıklarını anlattı. Bu listelerden asker, hükümlüler, kısıtlı olanlar ve ölenlerin kayıtlarını düştüklerini belirtti. Güven, bu incelemenin ardından seçmen kütüklerini liste haline getirip askıya çıktıklarını ifade ederek şu bilgileri verdi ;

"Birtakım değişiklikler yapılması, yanlışlıkların olması çok doğal. Yasa koyucu zaten bu nedenle muhtarlık bölgesi askı listelerinin asılmasını öngörüyor. İki seçim dönemi arasında bu tür yanlışlıklara itiraz etsinler diye seçime katılma hakkında sahip siyasi partilerle de paylaşıyoruz. Sadece bununla da yetinmiyoruz, seçim sürecindeki itirazlar üzerine yapılacak değişiklikleri de yine siyasi partilerle paylaşıyoruz. Fakat, pek çok kişi bu listeler üzerinde çalışıp itirazlarını yapmak yerine bütün kamuoyu bizimle ilgileniyor, bize yükleniyor.

Türkiye'de vatandaşımız doğduğunda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bir kimlik numarası veriyor ve herkese tek bir numara veriliyor. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, sisteme iki kere kayıt olması söz konusu değil. Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok. Seçmen nerede kayıtlı olursa olsun ancak bir kez kayıt olabiliyor.

Size çarpıcı bir örnek vereyim, 2018 milletvekili genel seçiminde hakimlerimizin dondurduğu seçmen sayısı 736 iken bu seçim döneminde dondurulan seçmen sayısı 56 bin 495. Biz bu işte ciddi manada hassasiyet gösteriyoruz ve seçmenlerimizin gerçek yerlerinde oylarını kullanmasını için elimizden geleni yapıyoruz, yasa da onu emrediyor. Bu sadece 1 Ocak'tan önce kaydını aldıranlarla ilgili inceleme sonucu. Hakimlerimize bu konuda resen inceleme yetkisi de verdik.”

Evet, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, seçimlerle ilgili her türlü teknik bilgiyi, rakamları ve listelerin nasıl hazırlanıp nasıl kontrol edildiğini bir bir anlattı açıklamasında. Ayrıca, 24 Haziranda yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde ülke genelinde sadece 736 seçmenle ilgili sorun yaşanmasıyla ve bu seçmenlerin kayıtlarının dondurulmasına dikkat edersek, 31 Mart mahalli seçimleri öncesinde ise dondurulan seçmen sayısının 56 bin 495 kişi olmasının, incelemelerin nasıl kılı kırk yararak yapıldığının göstergesi kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten.

Sadi Güven’in verdiği bilgiler arasındaki ayrıntılar da şöyle;

"Bu seçim öncesinde 6 bin kişi, ölü olanlar kayıttan düşüldü. Ancak 1 Ocak'tan sonra, yani listeler askıya çıktıktan sonra da 165 kişiyle ilgili de böyle ihbar geldi. Biz de kendi kayıtlarımızı kontrol ettik ve 100 yaş üzerindeki seçmenlerle ilgili araştırma yapılması için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne yazı yazdık. Oradan sonuçlar geldi. Bunlardan 7 kişinin sağ olduğu, diğerlerinin öldüğü belirlendi. Bu 7 kişi dışındaki vatandaşlar, Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarından ve bizim seçmen kütüğü listesinden düşüldü. Seçimde sandık başına koyacağımız listelerde bu vatandaşlarımızın isimleri olmayacak. Sadece bunu da yeterli görmüyoruz. Seçimden bir hafta önce de yine Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden ölen vatandaşların listesini tekrar almak suretiyle sisteme işleyip, kayıtlarını düşüyoruz. Dolayısıyla sistemde şu an itibarıyla ölü seçmen görünmüyor. Seçimden bir hafta öncesine kadar vefat eden seçmenleri de listelerden düşüreceğiz."

Şimdi, ülkemizde seçimler öncesinde ve sonrasında genelde seçimleri kaybeden tarafın, “biz nerede yanlış yaptık? Hata yaptık? Bu seçmenler neden bize oy vermiyorlar? Biz, seçimleri neden kazanamıyoruz?” gibi sorulara cevap arayacakları yerde, kolayı seçip, en basitinden “sandıklarda hile yapıldı” gibi sözlerle, seçimleri karalamaya çalışmasına alıştık.

Seçim akşamı, sandıklar açıldıktan sonra gelen ilk oylara göre, bu tür açıklamaların yapılmasını artık yadırgamıyoruz. Bazı, partililerin, bazı fanatiklerin, bazı müzmin muhalefetin ise, bu söylemlere körü körüne inanıp, ortalıkta bir takım dümenlerin döndürüldüğüne dair iddialarda bulunması ise hoş değil.

Neyse ki sağduyulu vatandaşlarımız, artık her türlü işlemlerin elektronik ortamda yapılmasından denetlemenin de mümkün olduğunu biliyor. Sandık başlarında tutanakların herkesin gözü önünde açılması, seçim bölgesinde tutanakların sandık odalarına asılması, siyasi parti temsilcilerine sandıkların sonuçlarını gösteren tutanakların verilmesi, aynı bu tutanakların Yüksek Seçim Kurulu sayfasında yayınlanmasına kadar seçimle ilgili aranılan her sorunun cevabına ulaşılması mümkün olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu söylenenlere de inanmıyorlar.

Bazı kişiler hala 1950 senesi öncesinde uygulanan “açık oy gizli tasnif” sistemini özlemişler ki, kim ne oy kullanmış onları fişlemeyi mi arzu ediyorlar acaba? Diye düşünüyor insanlar. Şimdi ülkemizde 1950 öncesi açık oy gizli tasnif sistemi değil, gizli oy açık tasnif sistemi uygulanıyor.

Sonuç; Türkiye artık eski Türkiye değil…