2019 yılı mart ayında gerçekleşecek yerel seçimlerde ipi göğüslemek isteyen il ve ilçe belediye başkanı aday adayları için geri sayım başladı… AK Parti, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DSP ve HDP’li aday adayları, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Bursa’da da harekete geçtiler.

Onlarca isim dolaşıyor ortalık yerde. Eski bakanlar, eski milletvekilleri, eski il başkanları, partilerin çeşitli kademelerinde görev yapanlar ve çevresinin gazına gelenler, belki de bir daha gerçekleşmeyecek yerel seçimler için boy gösteriyorlar. Kulisler pek hareketli… 

Her aday adayı hemen hemen aynı yollardan tanıtıyor kendisini… Toplantılar düzenliyor, gazeteleri dolaşıyor, sosyal medya üzerinden yayınlar gerçekleştiriyor, köşe yazarlarına misafir oluyorlar… Kimileri projeleriyle öne çıkıyor… Kimileri devletin olanaklarını kullanıyorlar…

En rahat görünen aday adayları AK Parti’de sanırım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la fotoğraf verenler mi istersiniz, daha önce çekilmiş fotoğrafları servis edenler mi dersiniz, ‘ağabeyleriyle bir arada yemekler’ mi yersiniz… Ne isterseniz var iktidar partisinde… Ne yaparlarsa öne çıkarlar pek bilmiyorum ancak; belli ölçütleri mutlaka olmalı.

Aday adayları; Çalışkan olmalılar. Kentlerini iyi planlamalı, paradan anlamalı, borç içindeki belediyeleri refaha çıkarmanın yolunu bulmalılar. Hadi 100 yılı değilse bile gelecek 25 yılını görebilmeliler kentin. Şu tarikattan, bu tarikattan demeden işi bilen kadrolar kurmalı, yaşadıkları yeri bir Dünya kenti yapabileceklerine inandırmalıdırlar.

Aday adayları; “İklim değişikliği de nedir?” sorusunu sormamalıdırlar. Gelir artırıcı faaliyetleri planlamalı, kadına özel alanlarda işbirliklerine gitmelidirler. Su, yıllar içinde stratejik bir ürün olacaktır; Bursa’nın su rezervlerini artırmalı, yeraltı su depolarını hayata geçirmelidirler. Yerleşim yerlerinde gençlerin aktiviteleri için uygun alanlar oluşturulmalı, İnegöl’den Mustafakemalpaşa’ya kadar hızlı tren yolu boyunca bisiklet yolları yapılmalıdır. Temel gıda maddelerinin üretim alanlarına asla ve kat’a imar izni verilmemelidir. ‘Bursa Siyahı’ ve ‘Bursa Beyazı’ korunmalıdır. Aday adaylarından AK Parti eski il başkanı Sedat Yalçın’ın dediği gibi “Kartpostal köyler” oluşturulmalı, Uludağ için planlama ivedilikle yapılmalıdır. Bursa’dan yetişmiş, dünyanın sayılı şirketlerinde çalışan başarılı insanlarımızdan ‘Danışma Kurulu’ oluşturulmalı, fikirlerinden yararlanılmalıdır.

‘Rantsal Dönüşüm’ rezaleti bitirilmeli, ‘Kentsel Dönüşüm’ hayata geçmelidir. Bursa’ya 20-25 dakikalık mesafelerde uydu kentler mutlaka planlama içine alınmalıdır. EKO-KENT ne demek derhal öğrenilmeli, güneş enerjisinden yararlanmanın yolları bulunmalıdır. 1 (bir) emsal arsalar üretmenin zamanı geldi. ‘Yeşil Bursa’ tarih içinde yeniden ayağa kaldırılmalı, ‘Bursa Anayasası’ için çalışma grupları oluşmalıdır.

Sanayi bölgeleri dışındaki (Özdilek, Karesi Tekstil gibi) fabrikalar derhal OSB içlerine taşınmalıdır. Dijital teknolojilerin kullanılacağı dönem geldi çattı; Bu konuda halkın eğitimi sağlanmalı, üniversitelerde ileri teknoloji dersleri yoğunlaştırılmalıdır. Kent ‘engelli vatandaşlara göre’ planlanırsa sorunların çoğu kendiliğinden çözülecektir. Atlanmamalı… Sayın Sedat Yalçın’ın verdiği bilgiye göre; Bursa’da 20.000 yabancı yaşamaktadır. Onlardan faydalanmanın yolları bulunmalıdır… Bursa artık bir sahil kenti olarak yaşamalıdır… Kent güvenliği için ‘yüz taraması’ yapan sistemler yerleştirilmelidir artık. Kanalizasyon sistemlerine koyulacak sensörlerle ‘uyuşturucu kullanılan yerler’ anında tespit edilebilmelidir… Mümkünse batılı ülkelerdeki gelişmeler Bursa’ya uyarlanmalıdır. Bursa’nın yatırımcıya cazip gelen yönleri araştırılmalı, Bursa’nın avantajları korunmalıdır…

Artık ulaşımda otonom araçlar devri geliyor. Karayollarımız elektrikli araçlar için şarj istasyonları, dijital sensörler ve yaşam merkezleriyle öne çıkmalıdır. 200 yıl önce bulunan otomobil için aşırı tüketim yapan günümüz insanına gelecek anlatılmalıdır. Sağlık için sıcak su bölgeleri yeniden cazibe merkezlerine dönüştürülmelidir. Bazı bölgelerin ‘sıcak su ile ısınması’ sağlanmalıdır. Çöküntü alanlarına proje yapılmalı, burada yaşayanlara ‘daha iyi bir gelecek fikri’ aşılanmalıdır…

Bu seçimlerde projeler öne çıkmalı…

Mühendis adaylar (Erdal Aktuğ gibi), doktor adaylar (Prof. Dr. Kayıhan Pala gibi), mali müşavir adaylar (Sedat Yalçın gibi) ve batıyı en iyi gözlemleyenler (Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş gibi) yarışmalıdır.