Seçim çalışmalarının son haftasına girmiş bulunmaktayız 1993 yılında DYP (DP) Osmangazi gençlik kollarında başladığımız siyasi yaşantımızda birçok yerel, genel, refarandum, cumhurbaşkanlığı seçimi gördüm yaşadım. İktidar gücünü yerelde ve genelde yaşadım temsil ettiğimiz misyonda birçok başbakan ve üç cumhurbaşkanı çıktı bu onuru da yaşadık. 7 Haziran 25. dönem milletvekili seçimleri ise bu güne kadar yaşadığımız diğer seçimlerden çok daha enteresan geçiyor. Ülkenin mevcut başbakanı partisi için doğal olarak oy istiyor ve miting yapıyor televizyon programlarını çıkıyor muhalefet liderleriyle uzaktan tartışıyor adeta ben onlarla konuşmuyorum sen git ona böyle böyle söyle diyen küs çocuklar gibi bir siyasi yarış görüyoruz. Maziye dönüp baktığımızda parti genel başkanlarının TRT'de ortak programa çıktıklarını ve birbirlerini medeni şekilde eleştirip proje ve parti programlarını anlattıklarını birçok seçimde gördük bu programları youtube'den hala izleyebiliyoruz geriye bakıp düşündüğümüzde acaba biz geçmişte daha mı demokrattık demeden geçemiyoruz ben bu konuda iktidarı eleştirmeden geçemeyeceğim çünkü 3 Kasım 2002 yılından bu güne kadar iktidar olan AK Parti döneminde böyle bir program yapılmadı ve mutlaka yapılması gerekir ülkede demokrasi vurgusu yapılmalı en azından parti genel başkanları bu programda eşit şartta tartışabilmeli ve bu programı izleyen kararsız kesim özgür iradesiyle kime oy vereceğine karar vermelidir. Mevcut iktidarını korumaya çalışan Başbakanın yanı sıra birde sözde tarafsız Cumhurbaşkanımız var Davutoğlu'nun mitingleri zayıf olan yerlerde Cumhurbaşkanı ayrı bir miting düzenliyor ve kendine göre partisine güç katıyor. Oysa halkın gözünde asla öyle değil…

1993 Yılında Turgut Özalın vefatı sebebiyle Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel TBMM'de oylama ile Cumhurbaşkanlığı makamına geçmişti dönemin iktidar partisinin genel başkanı ve Başbakanı yerini Tansu Çiller’e bırakınca hiç bir zaman partisinin Cumhurbaşkanı olmadı ve bu yüzden çok tepkide aldı ama tarafsız kalmaya özen gösterdi ve her kesimin Cumhurbaşkanı olmaya özen gösterdi o süreçte Demirel'e kızanlar bu gün takdir ile kendisine hak vermekteler halkın istediği ve beklediği Cuhmurbaşkanı agresif değil birleştirici ve hoşgörülü olmalı ötesinde halkın beklediği pek bir şey yok aslında bunu açıkça ifade edebiliriz.

Seçimlerin barış içerisinde geçmesini sağlamak için Osmangazi kaymakamı Necdet Türker ile siyasi partilerin ilçe başkanları, ilçe emniyet müdürlüğü, ilçe jandarma komutanlığı ile yapılan istişare toplantısında yapılan birlik beraberlik ve hoşgörüye dayalı yapılması istenen davranışlar, yasalar özellikle iktidar partisi tarafından açıkça delinmekte ve uyulmamakta Haşim İşcan caddesinde bulunan Göz Merkezi binasının üstünde bulunan 10 katlı inşaata boydan boya Başbakanın devasa posterini bu inşaata asmaları yasa gereği yasaktır ve uyarılarımıza rağmen bir umursamazlık havası kendini hissettirmektedir. Bizler yasaya uymazsak halk hiç uymaz örnek olmamız gereken konulara dikkat etmek zorundayız çocukluğumuzda yaşadığımız 12 Eylül darbesinin acılarını canlı olarak bilen bizler siyasi kaosa bir kıvılcımın yeteceğinin farkında olarak vatandaşlarımızı sağ duyulu davranmaya ikna etmek zorundayız tüm siyasi liderlerin bu bakış açısıyla hareket etmesi gerekir. Her tarafa bayrak, afiş, poster, assanız ne olur kimsenin bu partinin bayrağı daha çok asılmış ben bu sebeple bu partiye oy vereceğim gibi bir düşüncesi asla yok ve parti binaları ve seçim büroları haricinde tüm bayrakların yasak olması sağlanmalıdır bu hem partilere maliyet getiriyor hem de partililere eziyet çektiriyor ve üstüne üstlük çevre kirliliğini ve Belediye ekiplerine ayrı bir iş çıkarıp maliyet yaratması da düşünülmelidir.

Esen kalın…