Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Seçim öncesi beklentilerim

Yazının Giriş Tarihi: 19.05.2018 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.05.2018 00:01

Seçimlere az bir zaman kala hepimiz yeni dönemden beklentilerimizi ve önerilerimizi yazıyoruz. Benim, maliye, eğitim ve yargı politikalarında atılmasını beklediğim bazı adımlar var. Verginin tabana yayılması, dolaylı vergilerin kaldırılması ve adil bir vergi sisteminin kurulması gibi hedeflere yönelik açılımlar bekliyorum. 

Asgari ücret

Çalışma hayatında kısmi başarılı politikalar hayata geçirilse de halen çözüm bekleyen ciddi sıkıntılar var. Asgari ücrette sürekli iyileştirmeler yapıldı ancak hala geçinebilmek için yeterli değil. Asgari ücret üzerindeki vergi yükünün acilen kaldırılması gerekiyor.

Öte yandan, bölgesel, sektörel ve firma bazlı asgari ücret uygulanmaması da işveren açısından ciddi sorunlara yol açıyor. Türkiye'deki temel sorun, asgari ücretin en alt limitten verilecek maaş olmak yerine, maaş politikası haline getirilmiş olması.

Mahallede faaliyet gösteren (manav, bakkal, kasap gibi) küçük esnafı düşünün. Yanına alacağı bir çırak için asgari ücret, yemek ve sigorta priminin toplamında ödeyeceği bedel yaklaşık 2500 TL'yi buluyor. Büyük bir fabrikada çalışan bir işçi için bu rakam çok düşükken, küçük esnafın ise ödeyemeyeceği rakamlara denk geliyor.

O yüzden tek bir asgari ücret politikası uygulamak yerine, çok farklı kriterlerin uygulandığı asgari ücret tarifelerine geçmeye ihtiyaç var.      

Garip emeklilik uygulamaları

Bir dönem emekli olduğu halde çalışan (çalışmak zorunda olan) vatandaşlarımız çok mağdur edildi. Kendisine emekli aylığı bağlanan kişi eğer çalışmaya devam ediyorsa, her ay emekli maaşından 100-300 TL arasında değişen rakamlarda kesinti yapılıyordu. Çok şükür bu yanlış uygulama kaldırıldı.

Devletin kısıtlı imkânları nedeniyle emeklilerimize rahat geçinecekleri kadar bir maaş veremiyorsak, bu ayıbın utancı ortada dururken bir de 'çalışırsan senden her ay para keserim' demek çok acayip bir durumdu.

Bu tarz çok acayip bir başka uygulama da var ve halen daha ısrarla devam ettiriliyor. Siz emekli olmaya yetecek çalışma gününüzü tamamlıyorsunuz fakat yasada belirtilen yaşa gelmediğiniz için emekli maaşı alamıyorsunuz.

Yaşını dolduran mağdurlar

Peki bu durumda ne yapacaksınız? Günüm doldu deyip emekliye ayrılsanız, maaş alamadığınız için evde taş mı yiyeceksiniz? Mecburen çalışıyorsunuz lakin devlet, 'madem pirim gününü doldurmana rağmen çalışıyorsun, o zaman yaşını doldurduğunda alacağın emekli maaşından, çalıştığın yıl kadar kesinti yaparım' diyor.

2008 yılında yapılan değişiklikle, sigortalıların ileride bağlanacak emekli aylıkları, prim gün sayısını doldurduktan sonra ilave çalıştıkları her 360 gün için 40 lira az ödenmesi kararlaştırıldı.

Basit bir hesapla, sizin gününüz doldu ama yaşınızın dolmasına daha 10 yıl var. Eğer çalışmadan yaşınızı beklerseniz (yani sigortasız çalışırsanız) diyelim 2000 TL emekli maaşı alacaksınız lakin çalışırsanız bu rakam 1600 TL'ye düşüyor.

Bunun adı resmen vatandaşa yapılan zulümdür. Devlet bu yolla insanları, gününü doldurduktan sonra kayıt dışı çalışmaya itiyor.

Seçim öncesi oy uğruna popülist politikalarla imar affı yasalaşırken, hapistekilere af konuşulurken, vatandaşın bu kadar mağdur olduğu bir yanlışı kaldırmayı kimsenin vaat etmemesi de ayrı bir ilginçlik!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.