Bursaspor, kendisini açısından çok kritik bir maçta Faty’nin hem savunmada hem de hücumdaki başarılı oyunu ile 3 puanı cebine koydu ve bir nefes aldı.
Karşılaşma yağan yağmur altında tribünlere gelen yeşil beyazlı taraftarların ‘iki cepheden’ istifa sesleri ile başladı. Hatta bir grup öylesine bu istifayı kendilerince ciddiye almışlar ki, seremoni öncesinde yapılan saygı duruşunda dahi ‘Yönetim istifa’ diye bağırdılar. Adı üstünde saygı duruşu.. Hiç olmazsa adında ‘saygı’ olan bir eylem yapılırken biraz daha dikkatli olunabilse, saygı gösterilebilse..
İlk yarı gol gecikince ikinci yarı bu istifa sesleri daha yüksek çıkmaya başladı. Durum böyle olunca da saha içindeki takım da zaten bu sezon takıma geç katılmalar nedeniyle işler iyi gitmiyor, futbol, pas, oyun beklemek hayal. Bir de üstüne tribünlerin bu erken tepkisi saha içini daha da telaşa soktu. Üst üste 3 pas yapmak değil. Sürekli uzun top.. Oyun kuramayınca, kanatları kullanamayınca da aranan gol bir türlü gelmiyor. Bir ara baktım; Mert’in gönderdiği bütün aut atışı ve degajlarında bütün hava toplarını Necid alıyor, ya sağına, ya soluna indiriyor. Hava toplarındaki bu hakimiyetine rağmen Necid’e bir orta dahi yapmadık, yapamıyoruz, olmuyor olmuyor.. Durum böyle olunca da gol atmak şansa kalıyor.
Allah’tan Eskişehirspor maçında sahanın en iyisi olan Faty baktı ki sadece savunmaya değil, hücuma da destek vermesi lazım, iki kere çıktı ve golünü attı, attırdı. Alınan 3 puan çok ama çok önemli. Adeta kalbi duran bir hastaya yapılan suni teneffüs gibi Timsah’ı hayata döndürdü.
Döndürdü de;
Bursaspor, Eskişehirspor karşısında 3 puan kazandı ama neler kaybetti ana da bakmak lazım.
Başarı istiyorsak bu kadar sabırsız olamayız. Evet, beğenmeyebiliriz, birilerinin istifasını isteyebiliriz ama takımın altına dinamit koymadan bunları yapmalıyız. Maç başından itibaren istifa sesleri olmamalı. Önce takıma tam destek verilseydi de bu son 10 dakika olsaydı söyleyecek lafımız olmazdı. Bir tek biz doğrusunu biliyoruz deyip ona göre hareket edersek, sadece bizim istediğimiz hemen olsun, başkalarının görüşü, ne düşündüğü önemli değil diye hareket etmeye devam edersek bu takım tarihinde ikinci şampiyonluğu değil ama, ikinci küme düşme olayını çok uzun sürmeden yaşar. Yaşar ki bu sefer geri dönüşte herhalde daha önceki gibi öyle kolay olmaz. Komşu Kocaelispor, Sakaryaspor örneklerine bir bakalım..
Birilerine istemiyorsak, bunu anlatırken, bunu ifade ederken çok sevdiğimizi kırmayalım, parçalamayalım.
Bu takım milli maç arasından sonra gerçek kimliğine kavuşacaktır. Sanıyorum herkes bu kadar zamanı hak ediyordur, bu kadar zamanda herkes sanıyorum sabredebilir, ne dersiniz?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fikret KOCAMAN
Saygı!
Bursaspor, kendisini açısından çok kritik bir maçta Faty’nin hem savunmada hem de hücumdaki başarılı oyunu ile 3 puanı cebine koydu ve bir nefes aldı.
Karşılaşma yağan yağmur altında tribünlere gelen yeşil beyazlı taraftarların ‘iki cepheden’ istifa sesleri ile başladı. Hatta bir grup öylesine bu istifayı kendilerince ciddiye almışlar ki, seremoni öncesinde yapılan saygı duruşunda dahi ‘Yönetim istifa’ diye bağırdılar. Adı üstünde saygı duruşu.. Hiç olmazsa adında ‘saygı’ olan bir eylem yapılırken biraz daha dikkatli olunabilse, saygı gösterilebilse..
İlk yarı gol gecikince ikinci yarı bu istifa sesleri daha yüksek çıkmaya başladı. Durum böyle olunca da saha içindeki takım da zaten bu sezon takıma geç katılmalar nedeniyle işler iyi gitmiyor, futbol, pas, oyun beklemek hayal. Bir de üstüne tribünlerin bu erken tepkisi saha içini daha da telaşa soktu. Üst üste 3 pas yapmak değil. Sürekli uzun top.. Oyun kuramayınca, kanatları kullanamayınca da aranan gol bir türlü gelmiyor. Bir ara baktım; Mert’in gönderdiği bütün aut atışı ve degajlarında bütün hava toplarını Necid alıyor, ya sağına, ya soluna indiriyor. Hava toplarındaki bu hakimiyetine rağmen Necid’e bir orta dahi yapmadık, yapamıyoruz, olmuyor olmuyor.. Durum böyle olunca da gol atmak şansa kalıyor.
Allah’tan Eskişehirspor maçında sahanın en iyisi olan Faty baktı ki sadece savunmaya değil, hücuma da destek vermesi lazım, iki kere çıktı ve golünü attı, attırdı. Alınan 3 puan çok ama çok önemli. Adeta kalbi duran bir hastaya yapılan suni teneffüs gibi Timsah’ı hayata döndürdü.
Döndürdü de;
Bursaspor, Eskişehirspor karşısında 3 puan kazandı ama neler kaybetti ana da bakmak lazım.
Başarı istiyorsak bu kadar sabırsız olamayız. Evet, beğenmeyebiliriz, birilerinin istifasını isteyebiliriz ama takımın altına dinamit koymadan bunları yapmalıyız. Maç başından itibaren istifa sesleri olmamalı. Önce takıma tam destek verilseydi de bu son 10 dakika olsaydı söyleyecek lafımız olmazdı. Bir tek biz doğrusunu biliyoruz deyip ona göre hareket edersek, sadece bizim istediğimiz hemen olsun, başkalarının görüşü, ne düşündüğü önemli değil diye hareket etmeye devam edersek bu takım tarihinde ikinci şampiyonluğu değil ama, ikinci küme düşme olayını çok uzun sürmeden yaşar. Yaşar ki bu sefer geri dönüşte herhalde daha önceki gibi öyle kolay olmaz. Komşu Kocaelispor, Sakaryaspor örneklerine bir bakalım..
Birilerine istemiyorsak, bunu anlatırken, bunu ifade ederken çok sevdiğimizi kırmayalım, parçalamayalım.
Bu takım milli maç arasından sonra gerçek kimliğine kavuşacaktır. Sanıyorum herkes bu kadar zamanı hak ediyordur, bu kadar zamanda herkes sanıyorum sabredebilir, ne dersiniz?