Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sahi Kimiz Biz..?

Yazının Giriş Tarihi: 27.12.2018 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.12.2018 00:06

Hırs küpüyüz, kibiriz, benciliğiz, halden anlamazız, küçük dağları yaratanız, savaşçıyız, dövüşçüyüz, yenilmeziz, her daim haklı olanız tersi durumlarda da haksızlığı kabul etmeyeniz, her şeyi bileniz hatta çoğunlukla sadece bir bileniz, hırçınız, dayatmayız, affetmeyiniz, hor göreniz, döveniz, söveniz, kural koyup takmayanız, takiyeyiz, düşünmeyiniz üste üstlük düşündüğümüz gibi sananız, sorgulamayanız, eyyamız, hamasetiz, sevmeyeniz, dayatmayız, empati kuramayanız, parayız, binayız, arsayız, çek senetiz, yazar kasayız, faturayız…

Sahi kimiz biz..?

Eğer yukarıda yazdıklarım ve yazmadıklarım isek kimiz peki?

Hayatlarımızın senaryolarında küçücük roller almış ve her defasında kafası gözü kırılıp yarılan dublörler miyiz ki kendimize teyellenmiş yaşıyoruz?

Böyle olalım diye mi yaratıldık?

Atar, gider, yokuş ne varsa birbirimize aslında pek fark etmesek te kendimize dayatıp, hayatı ıskalayalım diye mi?

Hani şu afralı tafralı giderli yokuşlu hallerimiz var ya;

Küçükler yetmemiş büyüklerine de göz diktiğimiz dağları yaratmış, egomuzun sübapına helyum gazı bağlamış uçtukça uçan, kendimizi dünyanın merkezine oturtmuş tapusunu da zimmetimize geçirmiş, ille de ben diye diye benliğimizle dalaştığımız, üç paralık çıkarlar için pare pare olduğumuz, kendimizi fasulye gibi nimetten sayıp onun da gazında boğulduğumuz hallerimiz…

Ve bunların üzerine bin katıp ‘yaşıyorum’ dediğimiz garipliğimiz.

Elimizde defterimiz bilmeden yazıyoruz kendi hayat hikayemizi. Her paragrafta özne biz nesne yine biz.

Oysa bin türlü hali var ölümün.

Çoğunda veda etmek için bile süresi olamıyor insanın sevdiklerine.

Dolayısı ile ‘’Seni bu olasın mı diye yarattık?’’ sorusuna ne zaman muhatap edileceğimiz hiç belli değil.

İşin enterasan yanı, öleceğini bilerek yaşayan tek canlı türüyüz. Perdemizin bir gün kapanacağını ve kulise geçeceğimizin farkındayız.

Kime sorsam hayat zor diyor;

Haksız da sayılmazlar. Hayat gerçekten zor.

Ama yaşamak hayat kadar zor değil bence.

Efendim; ikisi de aynı mı?

Değil.

Hayat yaşamın bir alt türevi. Birini başarabilmek için diğerini çok iyi anlamak gerekiyor.

Eğer neden yaratıldığımız sorusunun yanıtını bulmak isterseniz ruhumuza işlenmiş ipuçlarına bakınız derim.

Hiç birimiz suçlu ve kötü doğmuyoruz.

Hiç birimiz laf olsun diye de gelmiyoruz bu dünyaya. Elbette pek çok dış etken var kişiliklerimize direkt etki eden ama onlara virüs dersek antikorları ile donanmış bir şekilde gönderiliyoruz.

İzninizle ilk paragrafta sıraladıklarımın bağlamında bir kez daha soracağım;

Sahi kimiz biz ..?

Kolay soru aslında;

Hepimiz dünyanın ve evrenin ihtişamına uygun tasarlanmış, tüm akli melekelerle donatılmış sadece iyi ve kötüyü ayırt etmesi bize bırakılmış ve seçkileri kaderi kılınmış

Alelade faniyiz…

Aframız da taframız da sadece kendimize.

Bunu bilsek soruya da gerek kalmazdı, hayat dediğimiz yaşam olurdu.

Çok ta iyi olur du…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.