Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zayıflık baskısı kız çocuklarında 3 yaşında başlıyor

Diyetisyen Aysun Yurdakul, çocuklarda meydana gelen zayıflık baskısının yeme bozukluklarına yol açarak depresyona sürüklediği uyarısında bulundu. Yurdakul, yapılan araştırmalarda kız çocuklarında zayıflık baskısının 3 yaşlarında...

Haber Giriş Tarihi: 26.09.2016 13:06
Haber Güncellenme Tarihi: 26.09.2016 13:06
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Diyetisyen Aysun Yurdakul, çocuklarda meydana gelen zayıflık baskısının yeme bozukluklarına yol açarak depresyona sürüklediği uyarısında bulundu. Yurdakul, yapılan araştırmalarda kız çocuklarında zayıflık baskısının 3 yaşlarında başladığına dikkat çekti.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Aysun Yurdakul, çocukların tüm medya araçlarından edindiği bilgiler çerçevesinde, kilolu olmanın aşağılanan, kötü bir durum olduğu fikrine kapıldığını belirtti. Bu durumun bazı çocukları olumlu etkilerken, bazı çocukların yanlış radikal diyetlerle erken yaşta tanışmalarına sebep olduğunu kaydeden Yurdakul, “Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; özellikle kızlar, şişman oyuncaklarla oynamayı reddedip, onun yerine zayıflığı, güzelliği ve fit vücudu simgeleyen barbi bebeklerle oynamayı tercih ediyorlar. Kısacası yapılan bu çalışmaya göre 3 yaşındaki kızların bile şimdiden zayıf olmak düşüncesinde olduğu ortaya konulmuştur” şeklinde konuştu.
“Çocuklarımız bizleri izleyerek öğrenir”
Zayıflık baskısının çocuklarda yeme bozukluklarına yol açtığını ve depresyona sürüklediğine vurgu yapan Yurdakul, “Çocuklar, kilolu insanların iyi olmadıklarını düşünmektedir. Bu nedenle kilolu arkadaşlarıyla ‘alay etme’ durumu ortaya çıkabilmektedir. Anne-baba olarak çocuklarımıza doğru beslenmeyi; kendimiz de doğru beslenerek ve davranışlarımızla örnek olarak öğretmek zorundayız. Çocukların erken yaşta kazandığı yeme alışkanlıklarının ilerleyen yaşlardaki obezitenin yanı sıra tüm psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıkların kapısını daraltır. Çocuklarımız bizleri izleyerek öğrenir. Çocuğumuza bir yemeği sevdirmeyi istiyorsak, zorlayıcı davranmadan, faydalarından bahsederek ve o yemeği biz de yiyerek örnek olabiliriz. Fast-food ürünlerin, asitli içeceklerin zararlarından bahsediyor ve biz tüketiyorsak inandırıcılığı kalmaz” dedi.
"Basmakalıp bilgilerle değil, çocuğun kendisine özel programlamak gerekir"
Doyduğunu söyleyen çocuğa ısrarcı olunmaması gerektiğinin altını çizen Yurdakul, “Zararlı yiyeceğe yasak koymak onların daha çok istemesine ve hatta bizden gizli yemesine neden olabilir. Bu yüzden sağlıklı bir beslenme programını basmakalıp bilgilerle değil, çocuğun kendisine özel programlamak gerekir. Gelişme çağında çocuğun kilo fazlalığı varsa zayıflama diyetleriyle değil doğru beslenme programıyla kilo vermesinin doğru olacağını bilmemiz gerekir. Özellikle tatlıya eğilimi olan ve göbek çevresi yağlanmaya başlayan çocukların ebeveynler tarafından önemsenmesi gerekir. Boyu uzayınca geçer demememiz gerekir. Beslenme çantasına koyduğumuz tam tahıllı küçük sandviçler, meyve, badem, ceviz, fındık, kuru meyvelerle yapılmış kurabiyeler gibi keyifli ve sağlıklı atıştırmalıklar çocuğunuzun büyümesini, gelişimini hatta dikkatini olumlu etkilediği gibi okuldan dönünce açlığı kontrol edebileceği için abur cubura saldırmasını önler” açıklamasını yaptı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.