Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uzm. Dr. Bektaş: "Hafif Reflüsü Olanların Oruç Tutmasında Sakınca Yoktur"

İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, "Hafif reflüsü olanların oruç tutmasında sakınca yoktur. Ağır reflüsü olan ve buna bağlı yemek borusu ülseri olanlarda oruç sakıncalıdır" dedi.İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji...

Haber Giriş Tarihi: 10.06.2016 15:26
Haber Güncellenme Tarihi: 10.06.2016 15:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, "Hafif reflüsü olanların oruç tutmasında sakınca yoktur. Ağır reflüsü olan ve buna bağlı yemek borusu ülseri olanlarda oruç sakıncalıdır" dedi.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, Ramazan’dan önce belli belirsiz sindirim sistemi rahatsızlığı olanların, oruçta uzun süren açlığa bağlı olarak yakınmalarının arttığını belirterek, mide ve oniki parmak bağırsağı ülseri olanların da yakınmalarının şiddetlendiğini ifade etti. Aktif dönemdeki hastaların oruç tutmasının sakıncalı olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Bektaş, "Hafif reflüsü olanların oruç tutmasında sakınca yoktur. Ağır reflüsü olan ve buna bağlı yemek borusu ülseri olanlarda oruç sakıncalıdır. Orucun, en sık rastlanan bağırsak rahatsızlıklarından spastik kolon (İritable Bağırsak Sendromlu -IBS) hastaları üzerinde olumlu etkileri olabileceğini gösteren çalışmalar ağırlıktadır" diye konuştu.
Dünyada en sık rastlanan karaciğer hastalığı olan, alkol dışı yağlı karaciğer hastalığının (NAYKH) oruçta gerileme gösterebileceğine dikkat çeken Bektaş, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Oruç hafif kronik hepatit hastalarının karaciğer fonksiyon testlerinde önemli değişikliklere neden olmazken, ilerlemiş karaciğer hastalığı olanlarda önerilmez. Sindirim sistemi kanamalarından sadece sirozda görülen özefagus (yemek borusu) varislerinin sebep olduğu kanamalarda azalma gözlenir. Bu azalma, oruç esnasında tok olanlara oranla varis basıncın azalması ile açıklanabilir. Oruç İnflamatuvar Barsak Hastalığı( İBH-Ülseratif Kolit, Crohn hastalığı) olan kişiler üzerinde ciddi de riskler getirmez. Apandisit görülme sıklığı için risk teşkil etmezken, uzun süreli açlık ve ince bağırsak düğümlenmesi (primer ince barsak volvulusu), bağırsak damarlarının kan akımının azalması (mezenterik iskemi) ve gebelikteki bulantı da (hiperemezis gravidarum) artış oluşturur. Bağırsakların iç içe geçtiği durum (idiyopatik intususepsiyonda) ise azalma görülür. Açlıkta yağ yakımında artış görülür. Ancak yağlar yakıldığında safranın bileşimindeki kolesterol içeriği artarak safra taşı oluşumuna ve şiddetlenmesine neden olur."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.