Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sınav Kaygısıyla Başa Çıkma Yolları

Uzman Psikolog Özge Genlik, sınav kaygısıyla başa çıkmanın yolları konusunda önemli bilgiler verdi.Kaygının, yerine konan hiçbir duygu ya da düşünce ile azalmayan ve yok olmayan tek duygu olduğunu belirten Uzman Psikolog Özge Genlik, “Bu...

Haber Giriş Tarihi: 26.04.2016 12:29
Haber Güncellenme Tarihi: 26.04.2016 12:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Uzman Psikolog Özge Genlik, sınav kaygısıyla başa çıkmanın yolları konusunda önemli bilgiler verdi.
Kaygının, yerine konan hiçbir duygu ya da düşünce ile azalmayan ve yok olmayan tek duygu olduğunu belirten Uzman Psikolog Özge Genlik, “Bu nedenle; “kaygılanmamalıyım” şeklinde düşündüğünüz zaman kaygı düzeyiniz daha da artacaktır. Kaygınızı bastırmak yerine, kaygınızı kabul edin ve onunla temasa geçin. ‘Evet şu anda kendimi kaygılı hissediyorum.’ Dediğinizde ve kaygınızı anlamlandırmaya başladığınızda kaygınızın azaldığını hissedeceksiniz” dedi.
Uzman Psikolog Özge Genlik, öğrencilere sadece sınav için değil hayatları boyunca uygulayabilecekleri bir başarı yöntemi SİZ+P hakkında açıklamalarda bulunarak, “S---SABIR; İ---İLGİ; Z---ZAMAN; P---PLAN. Hiçbir başarı tesadüf eseri elde edilmemiştir. Başarıya giden yolda beyninizi nasıl kullandığınızda sizleri hedefe götürecek yolda yardımcı olabilecek bir diğer etkendir. Beynimizin sol yarımküresini bir direksiyon olarak düşünelim; direksiyon kendisine hakim olan kişinin isteklerini yerine getirmekle görevlidir. Beynimizin sol yarımküresi; muhakeme, düşünme, akıl yürütme gibi eylemlerde daha etkindir. Sağ yarım küreniz ise direksiyonu tutan şoför gibidir. Şoför heyecanlı ve kaygılı ise gideceği yolu şaşırabilir hatta bazen gideceği yolu kaybedebilir. Saatte sürekli olarak 200km./h hızla giden bir aracın motoru nasıl yorulursa, sürekli ders çalışan bir öğrencinin beyni de aynı ölçütte yorulur ve hiçbir şeye odaklanamaz hale gelir.” diye konuştu.
Kaygının, çok karmaşık süreçleri içerisinde barındıran insani bir tepki olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Özge Genlik, “Fiziksel ve bilişsel uyaranların bileşimi sayesinde kaygı duygusunu hissederiz. Belli seviyede kaygı: Uyanıklık sağlar, koruyucudur, dikkati toplamaya yardımcı olur, öğrencinin motivasyonunu arttırır.
Düşük Kaygı: “Bir deneyeceğim bakalım”, ‘Kazansam da kazanmasam da olur’, ‘Amaaan boşver’ yaklaşımıdır.
Yüksek Kaygı: ‘Eğitim-öğretim sürecinde özümsediği bilgiyi etkili biçimde kullanmasına engel olan başarısının düşmesine yol açan, performansını olumsuz etkileyen duygudur.’
Kaygılarımızın tümü içerisinde ‘stres’ barındıran bir duruma karşı verilen tepkiler bütünüdür. Bedenimiz stres altında iken ‘adrenalin ve kortizol’ adı verilen iki temel hormonun salınımı artmaktadır. Adrenalin hormonu bizleri ‘stres’ durumuna yönelik uyarır ve kaç-savaş-don refleklerini yerine getirebilmemiz için bedene enerji verir. Kortizol hormonu ise böbrek üstü bezlerinden salımını gerçekleştirir ve aşırı miktarda kortizol salınımı bağışıklık sistemimizi dirençsiz kılmaktadır.
Kaygı; düşündükçe ve “Kaygılanmamalıyım, sakin olmalıyım” vb. düşünceleri zihinde tekrar ettikçe artan bir duygudur. Ne kadar çok kötü şeylerin olacağını ve olabileceğini düşündükçe bir o kadar daha kaygılı hissederiz. Önemli olan kaygının neden kaynaklandığını bulabilmektir” diye konuştu.
SİZİ KAYGILANDIRAN “SINAV” MI? YOKSA ULAŞMAYI HEDEFLEDİĞİNİZ “GELECECEK” Mİ?
“Sınav kaygısının oluşumu o sınavla ilgili aklımızdan geçirdiğimiz düşüncelerle ilişkilidir. Öncelikli olarak zihinsel müdahalelerle zihnimizi yeniden yapılandırmalıyız” diyen Uzman Psikolog Özge Genlik, daha sonra şunları kaydetti;
“Ailece sınava yüklenilen anlamın gözden geçirilmesi; Gerçekçi hedefler oluşturmak; Kendi öğrenme modelini tanımak ve çalışmalarını bu yönde planlayarak oluşturmak; Olumluya odaklanmak; Öğrencilerin kendi kendilerine içlerinden geçirdikleri cümleleri gözden geçirmeleri ve bunların yerine olumlularını koymaları: İstediğim okula gidemesem de başarımın karşılığını mutlaka alacağıma inanıyorum, başarabilirim. Yaşamınızda daima seçenek ve alternatifleriniz olsun ve sınava girerken oluşturduğunuz “niyet”in çok önemli olduğunu ve bundan sonraki süreci belirleyici temel etken olduğunu daima hatırlayın.
Sınav sırasında; Kendi kendinize: ‘Elimden geleni yapmak için buradayım.’deyin. Kollarınızı gökyüzüne doğru uzatarak güzel bir nefes alın, kaslarınız gevşesin ve içinizden tekrarlayın: ‘bütünü ile hazırım’. Soruları çözmeye hazır hissetiğiniz an başlayın. Sınavı; bugüne kadar ne kadar bilgi öğrendiğinizi ölçecek bir fırsat gibi düşünün. Yapamadığınız sorular mutlaka olacaktır ki bu çok normak bir durumdur. Soruları yaptıkça daha fazla odaklandığınızı hissedeceksiniz, sakın pes etmeyin. Sınav sürecinde konsantrasyonunuzun azaldığını hissettiğinizde “durum” ve sadece nefes alıp verişlerinizi gözlemleyin. Sol elinizin dört parmağı ile sağ burun kanadınızı kapayın, 2-3 dakika, sol burun deliğinizden nefes alıp-vermeyi sürdürün ve daha dingin hissetmeye başladığınızı hemen fark edeceksiniz. Soruyu okur okumaz aklınıza gelen ilk cevap doğru cevaptır! Öğrenci soruyu okuduktan hemen sonra doğru olduğunu düşündüğü bir şıkkı işaretler ve bunu bilinçdışı algısı sayesinde yapar. Bilinç dışı algısı ile verdiği ilk karar %90 ihtimalle doğrudur. En önemlisi sınavdan sonra sınavınız istediğiniz/umduğunuz gibi geçmemiş olsa bile kendinizi mutlaka ödüllendirin. Şunu daima hatırlayın gençler; bir süreçte hazırlandınız ama bir anda, bir durumda değerlendirildiniz. Geçmiş geçmişte kaldı; önümüzdeki yeni ufuklara yelkan açarken, “şunu yapsaydım bu kadar daha puan olabilirdi ve …… okulunu kazanabilirdim gibi düşünceler “üzüntü” duygusunu çağırır bu nedenle şimdi ve burada olmanın keyfini çıkartın ve kendinizi çabanız, sabrınız ve emeğiniz için tebrik edin.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.