Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

SES İmaj Üzerinde Yüzde 80 Etkili

Yrd. Doç. Dr. İsmail İlter Denizoğlu, Uzun Süre Yüksek Sesle Konuşmanın Ses Tellerinde Ciddi Hasarlar Meydana Getirdiğini Söyledi. Belirli Aralıklarla Susmanın Ses Tellerini Dinlendirici Etki Yaptığını Belirten Denizoğlu, “susmak, Sesin Uykusudur. Ses, İmajimizin Yüzde 80’ini Oluşturmaktadır” Dedi.

Haber Giriş Tarihi: 16.04.2016 11:57
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2016 11:57
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
SES İmaj Üzerinde Yüzde 80 Etkili
İzmir Üniversitesi Hastanesi Vokoloji Uzmanı Yrd. Doç.Dr. İsmail İlter Denizoğlu, uzun süre yüksek sesle konuşmanın ses tellerinde ciddi hasar meydana getirdiğini söyledi. Denizoğlu, belirli aralıkla susmanın ses tellerini dinlendirici etki yaptığını ifade ederek, “Susmak, sesin uykusudur. Ses, imajımızın yüzde 80’ini oluşturmaktadır” dedi.
İzmir Üniversitesi Hastanesi Vokoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İsmail İlter Denizoğlu, sesin kişiliği, sağlığı ve psikolojik durumu yansıtan bir araç olduğunu söyledi. Yüksek sesle konuşulmaması gerektiğini ifade eden Denizoğlu, “Ses insan ruhunun aynasıdır. İnsanların en büyük ihtiyaçlarından biri iletişimdir. İletişimin de en büyük unsuru sestir. Tüm duygularımız sesimize yansır. Bu şekilde sağlıklı iletişim kurarız” dedi.
Sesin, uzun süreli konuşmalarda kontrollü şekilde kullanılması gerektiğini dile getiren Denizoğlu, “Sesimizi sabahtan akşama kadar kullanıyoruz. Bu bize normal geliyor. Ses tellerimize zarar verdiğimizi düşünmüyoruz. Ses tellerinin darbe alması, travma yaşaması dikkate alınmıyor. Çünkü sesimizi görmüyoruz. İlk olarak çok uzun süreli konuşmalarda ses tonuna dikkat etmeliyiz. Boğazımızda acıma hissi oluştuğunda susmalıyız, bağırmamalıyız. Yüksek gürültülü ortamlarda konuşmak sese darbe yapmak gibidir. Bu nedenle konuşma süresi dikkat etmeliyiz. Ses sorunları hayatı doğrudan etkilemektedir. Sesiyle ilgili sorunu olan bireyler depresyona girebiliyor, sosyal hayattan kopabiliyor” dedi.
İnsanların ses sorunlarına yeterli duyarlılığı göstermediğini ifade eden İzmir Üniversitesi Hastanesi Vokoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İsmail İlter Denizoğlu, “Elimiz kesilse doktora gideriz. Ancak ses kısıklığı olunca önemsemiyoruz. Ses kısıklığı yaşayan bireyler, ‘Sigara içiyorum tabii ki sesim kısık olacak’ ya da ‘Maça gittim çok bağırdım’ gibi bahaneler üretiyor; ancak altı ay sonra doktora gittiklerinde ilerlemiş kanserle karşılaşabiliyorlar. Ses sorunları, önemli hastalıklara neden olabiliyor” dedi.
"SES İMAJIN YÜZDE 80’İNİ OLUŞTURMAKTADIR"
Yrd. Doç. Dr. Denizoğlu, yediklerimiz ve içtiklerimizin sesimizi doğrudan etkilemeyeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü ses tellerimiz üstü yutkunma sırasında kapanıyor. Bir damla su bile kaçsa hemen vücut reaksiyon gösteriyor. Ancak solunumla aldığımız maddeler ses tellerimizi etkiliyor. Sigara içmek sesi olumsuz etkiler. İçe çekilen her duman ses tellerinin arasından geçerek kimyasalları buraya bırakıyor. Bu nedenle kesinlikle sigara kullanmamalıyız. Su içmek ses için çok faydalıdır. Çünkü tükürük salgısı ne kadar sulu ise ses telleri o derece nemli olur. Böylelikle az eforla kaliteli ses çıkmasını sağlar. Her saat başı bir bardak su içilmesini öneriyoruz” dedi.
Sesin özgüven açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Denizoğlu, şunları söyledi:
“Ses, imajımızın yüzde 80’ini oluşturmaktadır. Giyiminiz, makyajınız veya bindiğiniz otomobil imajınızın sadece yüzde 20’lik bir kısmını oluşturur. Karşınızdaki insana sesinizle gidersiniz. Bu nedenle sesinizi kullanırken dikkat etmelisiniz. İyi konuşan biri kendini doğru şekilde ifade eder, özgüveni yüksektir. Akademik başarısı ve sosyal iletişimi yüksektir. Küçük çocuklarımıza, kısık sesin saygı ifadesi olduğu gibi yanlış bilgiler aşılamayalım.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.