Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Prof. Dr. Murat İnanç: ’’Sigara içenlerde eklem iltihapları çok şiddetli seyrettiği birçok araştırmada gösterilmiştir’’

Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat İnanç, ’’Artrit hastalığında önlem için çok iyi bildiğimiz iki şey var; Ağız hijyenine dikkat etmek, zamanında diş hekimlerine gitmek. Enfeksiyonlardan mümkün olduğunca korunmak....

Haber Giriş Tarihi: 11.10.2016 15:35
Haber Güncellenme Tarihi: 11.10.2016 15:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat İnanç, ’’Artrit hastalığında önlem için çok iyi bildiğimiz iki şey var; Ağız hijyenine dikkat etmek, zamanında diş hekimlerine gitmek. Enfeksiyonlardan mümkün olduğunca korunmak. Diğeri ise sigara içmemek. Sigara içenlerde eklem iltihapları çok şiddetli seyrettiği birçok araştırmada gösterilmiştir’’ dedi.
Artrit hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 12 Ekim Dünya Artrit Günü olarak anılıyor. Türkiye Romatoloji Derneği (TRD) tarafından ’Artrit’ hakkında toplumda bilinirliğini artırmak ve güncel gelişmeleri paylaşmak bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat İnanç, Türkiye Romatoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gül katıldı.
Sigara başta olmak üzere çeşitli çevresel faktörler artritlerin gelişme riskini artırır. Genetik yatkınlık değişik artrit türlerinin gelişmesinde önemli rol oynar. Artrit’in erken tanınması ve doğru tedavi edilmesi hasarlara bağlı maluliyet gelişmeden düzelmeyi sağlar. Artrit tek bir hastalık olmayıp eklem yerlerinde görülen şişliğin (eklem iltihabı) genel adıdır. Çocuklar da dahil olmak üzere her yaştan insanı etkileyebilmektedir. Eklemlerde iltihap sonucunda ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı gelişir. Vaktinde ve doğru tedavi edilmezse eklemlerde oluşan hasara bağlı kalıcı sakatlıklara neden olur. Artrite neden olan hastalıklar genel olarak tüm dünyada benzer sıklıkta görülse de, bazı hastalıklar bölgesel farklılıklar gösterir. Örneğin Behçet hastalığı, Ailevi Akdeniz Ateşi Türkiye’de daha sık olarak görülmektedir.
Artrit hastalığının iki türlü olduğunun bilgisini veren Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat İnanç, ’’Bir gurup dış etkenlerden çok fazla etkilenen eklem rahatsızlıklar. Bunlara halk arasında kireçlenme bilenen osteartrit dediğimiz, özellikle diz, kalçayı etkileyen ve yürümeyi engelleyen hastalık grubu dahil. Bunu önlemek için fazla kiloyu yani obeziteyi engellemek çok önemli. Hareketli olup kasları güçlü tutmak çok önemli. Diğer grup ise, daha çok kalıtsal ağırlıklı ama çevre faktörlerinden etkilenen iltihaplı romatizmalara bağlı artritlerdir. Bu artritlerde ise önlem tedbirleri çok net değil. Çok iyi bildiğimiz iki şey var; Ağız hijyenine dikkat etmek, zamanında diş hekimlerine gitmek. Enfeksiyonlardan mümkün olduğunca korunmak. Diğeri ise sigara içmemek. Sigara içenlerde eklem iltihapları çok şiddetli seyrettiği birçok araştırmada gösterilmiştir’’dedi.
’’Zamanında tedavi edilmediğinde, genellikle engellilik ve iş gücü kaybına neden olan hastalıklar’’
Artrit ve romatizma beraber giden terimlerdir diyen Prof. Dr. İnanç, ’’Romatizma, biraz ne olduğu anlaşılmayan terim. Birçok hastalığı içeriyor. Bunların bir bölümü de artrit yani ekleme iltihabı yapıyor. Eklem iltihabı hastalıkları çok sayıda olan bir hastalıktır. Dolayısıyla çok iyi ayırıcı tanısının ve tedavisinin yapılması gerekiyor. Zamanında tedavi edilmediğinde, genellikle engellilik ve iş gücü kaybına neden olan hastalıklar’’ şeklinde konuştu
’’En önemli belirtisi ağrı’’
Hastalığın en önemli belirtisi ağrı olduğunu dile getiren Prof. Dr. İnanç, ’’Genellikle hastayı hekime getiren ağrıdır. Çok çeşitli şeyler ağrı yapabilir. Ağrı ile beraber eklemlerde şişlik, hareket kısıklığı bazen de kızarıklık olduğu zaman mutlaka hekime gitmek lazım’’ diye konuştu.
’’Eklem ağrısı ve eklemdeki iltihap belirtileri uzadığı zaman, mutlaka romatoloji bölümlerine gidilmeli’’ dedi.
Hasta belirtileri gördüğünde ilk önce en kolay ulaşabildiği aile hekimine gitmeli veya yakındaki bir hastaneye de gidebilir diyen Prof.Dr. İnanç, ’’Burada iç hastalıkları uzmanları, fizik tedavi uzmanları bu hastaları görebilir. Aile hekimleri görebilir. Önemli olan hastanın daha sonraki aşamada doğru yönlendirilmesidir. Kısa süreli ve beraberinde hiçbir belirti olmayan eklem ağrıları çok riskli olmayabilir. Ancak eklem ağrısı ve eklemdeki iltihap belirtileri uzadığı zaman, mutlaka romatoloji bölümlerine gönderilmeleri gerekiyor. Diğer hekim arkadaşlarımızın hastaları doğru yönlendirmeleri ve romatoloji bilim dallarına gönderilmeleri çok önemli. Hastaların kendileri de romatologlara belli bir aşamadan sonra genellikle başvurabilir’’ ifadelerini kullandı.
’’Erken artrit tanısı çok önemli’’
Türkiye’de Romatoloji Derneği’nin 250’den fazla üyesinin var olduğunun ve bunlar artritli hastaları doğru bir şekilde tanımak ve tedavi etmek üzere eğitilmiş durumda olduğunun altına çizen Prof.Dr. İnanç, ’’Hastaların böyle bir tanıları olduğu takdirde, bu hekimlere kısa sürede ulaşmaları çok önemli. Tedavide çok önemli gelişmeler var. Özellikle romatoid artrit dediğimiz müzmin eklem iltihabı yapan hastalıkta, erken dönemde tanı koyulursa hastalığı durdurmak mümkün olabiliyor. Bu yüzden erken artrit tanısı çok önemli’’ dedi.
’’Bu hastalığa neden olan 150’den fazla hastalıktan bahsedebiliriz’’
Türkiye Romatoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gül, ’’Artrit tek bir hastalık değil. Bu hastalığa neden olan 150’den fazla hastalıktan bahsedebiliriz. Bunların büyük çoğunluğu dünyada benzer sıklıkta görülebilen hastalıklardır. Artritlerin genetik olarak geçiş gösteren formları var. Ülkemizde buna örnek olarak, Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı ve belki de Behçet hastalığı ilişkili artritleri söyleyebiliriz. Artritlere neden olan hastalıklar içinde genetik yükün nispeten olduğu hastalıklar da var. Örneğin; omurga iltihaplı romatizması genetik yükün fazla olduğu hastalıklardan bir tanesi. Genetik katkı denilince Ailevi Akdeniz Ateşi dışındaki diğer hastalıklarda mutlak bir katkıdan bahsedemeyiz. Ancak genetik yatkınlıktan bahsedebiliriz. Bazı ailelerde belirli hastalara yakalanma riski yüksek. Bu hastalıkların ortaya çıkması için genler kadar belirli çevresel faktörlere maruz kalmanın rolü olduğunu biliyoruz’’ dedi.
’’Ülkemizden olmayan ve bu hastalıkta kullanılmayan tedavi seçeneği yok’’
Ülkemizde bu hastalığın tedavisi hakkında şu bilgileri verdi: ’’Hastalığın tedavisi öncelikle doğru tanının koyulmasına dayanıyor . Hastalar bu konuyla ilgili uzman hekime ulaştığında, doğru tanıya ulaştığında tedavi şansı artıyor. Ülkemizden olmayan ve bu hastalıkta kullanılmayan tedavi seçeneği yok. Dolayısıyla bütün tedavilere ulaşmak mümkün. Yeter ki bu tanı konulduktan sonra düzgün takiple, takip sırasında tedaviye verdiği cevabın yakından izlenmesiyle hastalar ulaşmış olsun’’.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.