Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Myom sanılan kitle, kötü huylu kanser türü olabilir

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Çelik, halk arasında “rahimde ur” şeklinde bilinen ve iyi huylu bir kitle olan myomların kanser olmadığını,...

Haber Giriş Tarihi: 06.10.2016 10:51
Haber Güncellenme Tarihi: 06.10.2016 10:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Çelik, halk arasında “rahimde ur” şeklinde bilinen ve iyi huylu bir kitle olan myomların kanser olmadığını, ancak gerek muayene gerekse ultrason sırasında myom sanılan yapıların, oldukça kötü huylu bir kanser türü olan sarkom çıkabildiğini söyledi.
“Myom kanser midir? Ne zaman ve nasıl tedavi edilmelidir?” sorularına yanıt veren Çelik, myomların, halk arasında “rahimde ur” diye bilinen, rahim kaynaklı bir kitle olduğunu ifade etti. Çok değişik boyutlarda ve değişik yerleşimlerde görülebildiğini vurgulayan Çelik, “Myomlar, kadınların büyük çoğunluğunda bulunabilir. Ancak, şikayet oluşturmadığı sürece kadınların genelde pek haberi olmaz ve jinekolojik muayene ya da herhangi bir nedenle yapılan ultrason incelemesi gibi bir görüntüleme sırasında ortaya konulabilir. Nohut büyüklüğünden tüm karın boşluğunu dolduracak kadar değişik büyüklüklerde olabilir” dedi.
Myom kanser değil
İyi huylu olan myomların kanser olmadığını belirten Prof. Dr. Hüsnü Çelik, şöyle devam etti:
“Bazen gerek muayene ve gerekse ultrasonda myom sanılan yapılar oldukça kötü huylu bir kanser türü olan sarkom olabilirler. Oranlar değişik olabilmekle birlikte, yaklaşık 300 ila 1200 kadından birinde myom sanılan yapılar sarkom olabilir. Bu oranlar yaş ile değişiklik gösterir. Yaşın ilerlemesi ile myomda sarkom oluşma riski artmaktadır.”
Sarkom tanısı için patolojik inceleme şart
Hangi myomun sarkom olabileceğini belirlemenin ameliyat öncesinde oldukça zor, hatta mümkün olmadığını ifade eden Çelik, “Sarkom tanısı, çıkarılan myomun patolojik incelemesi ile kesinleştirilebilmektedir. Yine de; tek, hızlı büyüyen, ağrı oluşturan, semptom veren kanlanması artmış myom görünümlü kitlelerin sarkom olma ihtimali diğer olgulara göre biraz daha yüksektir. Sarkomlar, nadiren karşımıza çıkmakla birlikte, erken tanısı konulamadığında ya da başlangıç tedavisinde ince ayrıntılar dikkate alınmadığında ölümcül sonuçlara yol açabilme potansiyelini taşıması açısından son derece önemlidir” diye konuştu.
Her myoma müdahale edilmemeli
Prof. Dr. Hüsnü Çelik, iyi huylu olmaları nedeniyle myomlara müdahalenin ancak ve ancak semptom vermeye başladığında, yani hastada şikayet oluşturmaya başladığında yapıldığını kaydetti. Çelik, şöyle devam etti:
“Myomlarda tedavi girişimleri için en sık semptomlar; bası hissi, kanama düzensizliği ve ağrıdır. Rahmin, bağırsak son kısmı ve mesane ile yakın komşuluğundan dolayı, idrar ve büyük tuvalet ile ilgili şikayetler, karın alt kısmında kramp tarzı ağrılar, karında veya belde sıklıkla künt, bazen sızlatıcı, keskin şekilde ağrılar olabilir. Nadirde olsa ilişki sırasında da ağrılar olabilir. Kanamalar, en fazla adet kanamalarının yoğun olması şeklinde kendini gösterir. Bazen adetler daha sık, bazen ağrılı ve bazen de ara kanamalar şeklinde olabilir. Bu şikayetlerin varlığında hastaya ve myoma göre uygun bir tedavi yönteminin seçilmesi gerekir.”
Myomların nadiren kısırlık nedeni olabildiğini ya da gebelik sırasında düşük ve erken doğumlara yol açabildiğini ifade eden Çelik, “Ancak bunlar oldukça düşük oranlardadır ve myomun bu tür olaylara yol açtığını söyleyebilmek için diğer tüm nedenlerin araştırılması ve ortaya konulması gerekir” dedi.
Kapalı cerrahi yöntemle müdahale
Myomlara müdahalenin birkaç yolla yapılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Hüsnü Çelik, ilaç tedavisi ya da cerrahi yöntemlerin başlıca seçenekler olduğunu belirtti. İlaç tedavisinin genelde geçici bir süre kullanıldığını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çoğunlukla uygulanan yöntem sadece myomun çıkarılmasıdır. Özellikle rahmin korunması gereken genç hastalarda birinci seçenektir. Bu işlem laparoskopi (kapalı yöntem), histeroskopi ya da açık cerrahi şeklinde olabilir. Günümüzde myom çıkarılmasında kapalı cerrahi yöntemler en sık uygulanan ve en tercih edilen yoldur. Bazı istisnalar hariç, tüm myomlar kapalı yöntemlerle çıkarılabilir. Kapalı yöntem ile cerrahi sırasında myom çıkarılırken, sarkom olma olasılığı her zaman akılda tutulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Myom çıkarılmasına alternatif olarak rahmin tümünün çıkarılması da seçenekler arasındadır. Ancak oldukça nadiren başvurulan bir yöntemdir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.